Deprem ülkesinde yaşayıp yıllarca hata üstüne hata yaptık.

Sonunda bir kez daha kendi hatalarımızın altında kaldık.

Çok can kaybettik istemeden...

Çok fazla mucizeye de tanık olduk.

O mucizelerin hepsi toza dönen "beton"lardan bir şekilde kaçabildiler.

Açlık, susuzluk, soğuk... Dayanma güçleri hepimizi şaşkına çevirdi.

Islanan perdeyi emerek hayatta kalandan kendi idrarını içmek zorunda kalanlara kadar.

Günlerce ıslak ve soğuk enkazda bekleyenler...

Deprem bölgesinden bazen acı bazen umut verici hikayeler dinledik.

Annesiyle kaldığı enkazda, açtığı koridordan mutfağa geçip yemek taşıyan çocukları da gördük, iki gece önce deprem çantası hazırlayıp depremden sağ çıkamayan çocukları da...

Günlerdir her şeyi konuştuk. Hep bir günah keçisi de bulduk.

Şimdi her şeyi baştan doğru yapmaya niyetliyiz ülke olarak.

Şimdilik yapı denetimlere yetecek para bulamasak, kentsel dönüşümde hala anlaşamasak da önlem için kapış kapış deprem çantası malzemesi alıyoruz.

Su, dayanıklı gıdalar, ilk yardım gereçleri, battaniye, çakı, düdük, radyo... Liste oldukça uzun.

1999 depreminde de deprem çantası günlerce konuşulmuştu. Okullarda öğretmenler ödev olarak deprem çantası bile hazırlatmıştı.

Sonra unuttuk.

Sonra yine deprem oldu, hatırladık.

Sonra yine unuttuk.

Fayların üzerinde yaşayıp depremi de unuttuk zaten biz.

Neyse...

Ülkece umudu deprem çantalarında aradığımız acı günlerden geçiyoruz.

Fırsatçılar da boş durmuyor fiyatların maşallahı var!

Online alışveriş sitelerinde 3 bin 900 liraları görebilirsiniz...

Hadi en pahalısını aldık diyelim canımızdan kıymetli mi!

Bu çantalar bizi kurtaracak mı dersiniz?

Herkes açıklama yapıyor. Depremi yaşayan yaşamayan herkesin bir fikri var ama hangisi doğru?

Deprem çantası evde olmalı diyenler arabaya koyalım ama ya enkazda kalırsa diyenler hatta toprağa gömelim diyenler bile var.

AKUT Kurucu Başkanı, Acil Tıp Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Ferudun Çelikmen verdiği bir röportajda, "Deprem çantası, ilk sarsıntıyı hissettiğinizde, sevdiklerinizle enkaz altında kalmamak için önceden tasarladığınız acil durum eylem planı uygulamanızı gerekirken ayağınıza takılan bir prangadır" diyor ve devam ediyor, "Hayatınızı kurtaracak olan ve ilk yapmanız gereken şey, içeriği itibarı ile bavul haline gelmiş çanta değil, gece dahi olsa yakınınızda, şarjda olan bir cep telefonu ve bir pet şişe su bulundurmaktır" diyor.

Çantaların deprem sırasında pranga olduğu konusunda ben de hemfikirim.

Çok şiddetli bir deprem anında kimse eşine ya da çocuğuna ulaşmak varken çanta aramaz.

Ama zaten deprem çantası da kendini kurtarabilmiş insana lazım değil mi?

Tişörtle enkazdan elleriyle can kurtarmaya çalışıp buz gibi havada günlerce yardım bekleyen insanları gördük maalesef.

Kurtulan depremzedelerin o 'pranga'lara nasıl ihtiyaç duyduğunu, ilk anlarda bir battaniyeye bir yudum suya muhtaç kaldığını gördük. Bebeği için bez çalan anne bile gördük...

Ülkemizdeki pek çok bina depreme dayanıksız.

Hadi evimiz çok sağlam diyelim, peki ya çalıştığımız ofisler, gittiğimiz marketler, çocuklarımızı gönderdiğimiz okullar?

Üstünde yürüdüğümüz yollar bile güvenilir değilken nasıl korunacağız?

Depremin zamanı var mı? Deprem anında evimizde olacağımız, arabamıza ulaşacağımız garanti mi?

Ofiste deprem çantası olan var mı? Peki ya okuldaki çocukların deprem çantası var mı?

Yok, yok, yok...

Deprem sonrasında ulaşabilirsek ihtiyaç malzemelerinin olduğu bir çantadan daha iyi bir şey varsa o da daha çok deprem çantası olması değil mi?

Mustafa Ferudun Çelikmen cep telefonları tam bir deprem çantası diyor...

Tabii telefonlar düdük, radyo, fener görevi görebiliyor aynı zamanda para çekmek için teknolojik özelliklere sahip. Konum atarak yer bildirimi yapmanıza yardımcı olabiliyor elbette şebeke çekerse...

Depremde defalarca mesaj atıp yerini söyleyen ama mesajı günlerce iletilmeyen sonunda sadece bilinçsizce yazdığı "8" mesajı ile sesini duyuran vatandaş 102 saat sonra enkazdan kurtulabildi.

Bir de ilk günler çekmez telefon beni bulamazlar deyip telefonunu kapatarak 3 gün enkaz altında bekleyen bir vatandaş kardeşine mesaj atmayı başarsa da 9 gün sonra kurtarılabildi.

Telefonlar ne kadar deprem çantası olur bilemem.

Kriz anlarını fırsata çevirenlerden alışveriş yapın demiyorum.

Ama 2 ay sonra unutmayın diyorum.

Deprem ülkenin gerçeğiyken güvenli binalarda yaşamanın mümkün olduğunu da unutmayın.