Yaz neredeyse bitti.

Yaz başından beri tüm ülkeyi etkisi altına alan bir sivrisinek istilası sürüp gidiyor.

Haziranda başladı desek en az 4 ay!

Her yıl sivrisinek sıkıntısı yaşanıyordu ama bu sene başka.

Eski normalde sivrisinekler kan grubu seçer derlerdi.

Kan grubum 0 RH (-) olduğundan diye düşünürüm beni hiç seçmemişti sivrisinekler.

Ama kendimi bildim bileli bu yılki kadar hiç sivrisinek ısırığına maruz kalmamıştım diyebilirim.

Öyle alıştığımız sivrisineklere de benzemiyorlar.

Sivrisinek ısırığına maruz kalanların büyük çoğunluğu kaşıntıların dayanılmaz olduğunu söyleyip soluğu hastanede alıyor.

Bazı "şanslı" vatandaşlarda ise ısırıklar alerjik etki yaratıyor.

Günlerce süren kaşıntı ve ısırılan bölgede oluşan anormal şişlikler yaşayanlar oluyor.

İstilacı türümüzün adı "Aedes Aegypti" yani hepimizin bildiği adıyla Asya Kaplanı Sivrisineği.

Bu minik düşmanımız bütün yazı zehir etti yetmedi, 4 ay oldu bitmedi.

Öyle ki son günlerde Bursa'nın farklı bölgelerinde sinek istilası ciddi şekilde arttı.

Göl, gölet çevrelerini, parkları vs. geçtim kent merkezlerindeki kafe ve restoranlarda bile rahat oturmak mümkün değil.

Hava rüzgârlı yoktur sinek diyoruz ama hop masadaki bir kişi ısırılıyor.

Vücut spreyleri, sivrisinek kovucular, çay ağacı yağı, okaliptus yağı, fesleğen bitkisi, kekik yağı, lavanta yağı ve çeşit çeşit merhem... Hiçbiri çözüm olmuyor...

Hatta Bursa Uludağ Üniversitesi'nden Prof. Dr. Levent Aydın yaptığı açıklamada sivrisineklere karşı alınabilecek önlem olarak evleri sarı renge boyamayın bile dedi.

Biz ne yaptıysak olmadı tamam da yetkililer ne yaptı?

Kentteki ilaçlamalardan Büyükşehir Belediyesi sorumlu öncelikle onu belirteyim.

Normalde çoğalmasının önüne geçilmesi gerekirdi. Ama nedense bu yıl olmadı. Sineğin türündendir diyelim çoğaldılar.

Peki sonra?

Haftada birkaç kez ilaçlama araçları gördük. Görmedik değil. Ama yetmedi.

Vatandaşlar tepkili haliyle aylardır çözülemeyen sorunun sorumlusu olarak yerel yöneticileri görüyor.

Geçen gün bir komşumuz "İlaç değil su sıkıyor bunlar. Lay lay lom iş. Bir sinek bile öldürmüyordur" dedi.

Doğrusu bu ihtimali hiç düşünmemiştim de insan acaba mı demeden geçemiyor.

Prof. Dr. Aydın kış ilaçlamasının önemini haftalar önce paylaşmıştı kamuoyuyla:

"Mesela belediyeler, çevre ilaçlamaları yapıyor. Önemli olan larvasitlerdir, kışlak ilaçlamalarıdır. Yaz ilaçlamalarında şunu söyleyeyim; attıkları 10 mikronluk bir partikül, 56 dakika havada kalıyor, soluyoruz. Ama kışlak ilaçlamalarının larva mücadelesini sıkı tutarsak, yaz ilaçlamaları minimuma iner. Nerede yapılır? Çöplüklerde, kanalizasyon arıtma tesislerinde, sineğin yuvalanacağı yerlerde. Ya da küçük su birikintilerini, ev çevrenizden yok edin. Bunlar aslında kolektif bir mücadeledir. Rögar kapağında, bir kanalizasyon arıtma tesisinde ya da birikim alanlarında, larvayı engellerseniz; zaten bahardan sonra sinek popülasyonu az olur"

Uyarı gayet net. Kışın yetkililer kesin uygular diye düşünüyorum. Onda sıkıntı yok da şimdi ne yapacağız?

İlaçlamalar artacak mı yoksa kan vermeye devam mı?