Malum geçtiğimiz kış hem Bursa'da hem de ülke genelinde büyük bir su kriziyle karşı karşıya kaldık.

Bursa'nın en önemli içme suyu kaynağından biri olan Nilüfer Barajı tamamen kurumuştu.

O dönemi yetkililer her gün tasarruf açıklaması yaparak geçirmişti hatırlarsanız.

Vatandaşlar da korkuyla normalde alışkanlık haline getirilmesi gereken bir dizi tasarrufu hayatına soktu.

Gereksiz su kullanımı azaltıldı.

Neyse ki artan yağmurlar ve kar yağışlarıyla kentteki kriz bir süreliğine de olsa ortadan kalktı.

Barajlar dolunca tasarruf bitti tabii. Suyu yarınlar yokmuşçasına kullanmaya devam etti herkes.

Sonra ne oldu? Beklenen yaz geldi. Ama bu kez öyle böyle gelmedi.

Tarihin en sıcak günlerini peş peşe yaşadık.

Dünya sıcaklık rekorlarını da üst üste kırdık.

Bırakın barajlardaki suyun buharlaşmasını biz buharlaştık!

Kışın yaşanan su krizinin ardından henüz birkaç ay geçmişken yüksek sıcaklıkların da etkisiyle bizim barajlar yeniden suyunu çekti tabii.

Yetkililer su bitince yine tasarrufa çağırmaya başladı halkı.

Sosyal medya hesaplarından barajlardaki suyun azaldığını paylaştılar.

Buraya kadar rutin.

Şimdi gelelim asıl konumuza...

Geçtiğimiz günlerde komşumuzun evinin önündeki su borusu patlıyor.

Yetkili kurum olan BUSKİ'yi arıyorlar. Saatler geçiyor gelen giden yok. Boşa akan su tüm sokağı dolduruyor bu sırada...

Ekipler gelmeyince ertesi gün de su akmaya devam ediyor.

Durmadan arıyorlar ama ekipler kayıt alındı deyip kapatıyor.

Bu arada bütün sokak sakinlerinin de sinirleri bozuluyor tabi.

Herkes yetkili olabilecek bir yerleri arıyor. Şikayet oluşturuyor. Akan su da şiddetini artırdıkça artırıyor.

Büyükşehir Belediyesi'ne yazılıyor. Sosyal medyadan şikayet ediliyor. Ama ses yok. Su boşa akmaya devam ediyor.

Aynı gün BUSKİ sosyal medyasından tasarruf yapın değince iyice geriliyor herkes.

Sosyal medyaya bakıyorum sadece bizim şikayetimiz yok. Bursa'da patlayan başka su boruları da olmuş ama ekipler oraya da gitmemiş.

Bir yanda günlerdir boşa akan su, bir yanda anında müdahale etmesi beklenirken asla gelmeyen ekipler.

2 gün geçiyor aradan, bütün sokak yağmurlu bir gün gibi su sesiyle uyuyup su sesiyle uyandıktan sonra gece herkes uykudayken gelip suyu kesiyor ekipler.

2 gün akan suyun haddi hesabı yok tabi.

Tatlı su kaynakları gittikçe azalıyor, kuraklık artıyor.

Dünya kırmızı alarm vermeye başladı.

Bir damla suyun bile önemini bilmemiz gerekirken günlerce boşa akan suyun hesabını kim verecek?

Sosyal medyadan tasarruf yapın deyip sıra elimizdeki suyu korumaya geldiğinde ortada olmayanlara bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demeyecek miyiz?