Bursa
Parçalı Bulutlu
16.9°
Başka Gazete
Selin Şentürk
Selin Şentürk
selinsntrkk03@gmail.com

Tanpınar'ın bıraktığı Bursa'dan geriye ne kaldı?

2023.10.15 08:36 Son Güncellenme: 2023.10.15 08:37

Kuruluşa, bir devrin başlangıcına tanıklık etmiş şehir Bursa.

Bir zamanlar şairlerin gelmek için can attığı, padişaha ulaşılacak kıymetli şehir,
Bir zamanlar ise sadece geride kalmışların, gözden çıkarılmışların gönderildiği şehir.

"Ovanın yeşili göğün mavisi
Ve mimarîlerin en ilâhisi."

Der Tanpınar, Bursa'da Zaman adlı şiirinde.

Uçsuz bucaksız yemyeşil Bursa ovası etkiler şairimizi. İlham olur şiirlerine, aşık eder kendini Tanpınar'a. Ancak şairimiz bile farkındadır Bursa'yı bekleyen acı sonu.

O zamanlar bile Bursa'nın ovaya doğru genişlemesini doğru bulmaz. Görmüştür yeşil Bursa'nın sonunu o zamandan. Şiirlere ilham olan, mimarisi ve kültürüyle kendine hayran bırakan Bursa'dan bugün geriye ne kaldı diye baktığımızda hepimiz aynı hayal kırıklığını yaşıyoruz.

Tophane'den Bursa'yı seyreden Tanpınar'ın gördüklerini şu an görebilmek için neler vermezdik belki.

Artık Bursa'da şairlere ilham olacak ne var diye araştırmaya kalksak çok uzun sürmez sanıyorum araştırmamız.

Pek çok edebiyat öğrencisi, Tanpınar'ın dizelerinden sonra o Bursa'ya ayrı bir merak duyar. Görmek ister bu kendine hayran bırakan şehri her detayıyla.

Bursa'ya yeni gelen bir edebiyat öğrencisi aynı zamanda bunları öğreneceği yeri de ayrı merak eder. Sınıfını, fakültesini. Tabii bu da farklı bir hayal kırıklığı olur onun için.

Bursa havasından uzak, kuru beton bir binadır Uludağ Üniversitesi Edebiyat Fakültesi. Koridorları canlılıktan, estetikten, uzak. Bir renk ararsınız, duvarda bir şairin sözü, belki bir portresi. Nazım Hikmet arar gözünüz, Halide Edip, Cemal Süreya, Namık Kemal, hatta Ahmet Hamdi Tanpınar ama bulamazsınız.

Fakültenin içinde ders çalışacak yer ararsınız bulamazsınız, Edebiyat fakültesinde edebiyat öğrencileri için kütüphane, okuma alanı bile yoktur.

Uzun edebiyat tartışmaları, bir roman üzerine uzun sohbetler yapacağınızı zannedersiniz, o da yoktur.

Sınıfların ise bilgisi ve donanımıyla sizi etkileyecek eğitimcilerinden başka pek bir şeyi de yoktur.

İşte o an anlarsınız betonlaşan sadece Bursa değildir.

Bursa'da edebiyat öğrencileri bile istedikleri sanata, kültüre, estetiğe ulaşmakta zorluk çekerken biz Tanpınar'ın Bursa'sını nasıl geri getirebiliriz?

Ya da biz o Bursa'yı gerçekten geri getirmek istiyor muyuz?

İstiyorsak bunun için bu zamana kadar ne yaptık?