Bursa
Az Bulutlu
31.6°
Başka Gazete

Son dakika gelişmesi: Bursa için kötü haber geldi!

2024.06.06 11:51 Son Güncellenme: 2024.06.06 11:58

Türkiye'nin 2024 yılı UNESCO Dünya Mirası Listesi için tek adayı; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminden eserler barındıran, bütün kiliseler tarafından tanınan en önemli ekümenik konsillerden ikisine ev sahipliği yapmasından ötürü Hristiyanlık için de büyük önem taşıyan Bursa'nın İznik ilçesiydi.

Serapa tarih kokan...

Buna karşın ne yazık ki korunamayan Bursa'nın İznik ilçesinin UNESCO Dünya Mirası adaylığı yolculuğunda olumsuz bir gelişme yaşandı.

Dünya mirasını oluşturan değerlerin kriterlerini belirleyen ve denetleyen Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS), nihai değerlendirmesinde İznik'in Dünya Miras Listesine kayıt olmaması (non inscription) gerektiğini açıkladı.

ICOMOS'un İznik'le ilgili hazırladığı raporlarda, alanın özgünlüğü, koruma önlemleri, bütünlüğü, alanı etkileyen çevre faktörleri, sınırları, istisnai önemi gibi unsurların tamamı hakkında olumsuz değerlendirmeler yapıldı.

ICOMOS'un raporunda şu tespitler de yer aldı:

"Tüm erken dönem Osmanlı mimarisi, tuğla ve taş duvar işçiliğinin dönüşümlü olarak kullanılmasıyla karakterize edilmiştir ve Bizans'tan esinlenen motiflerin kullanımı, İznik'in dışı da dahil olmak üzere, bir dizi erken dönem Osmanlı yapısında görülmektedir. İznik'in bu olgunun kaynağı ya da mimari değişimin öncüsü olduğunu kanıtlayacak doğrudan bir kanıt yoktur."

"ICOMOS, İznik'in gelişiminin, yapı elemanlarının, malzemelerin veya mimari özelliklerin yeniden kullanımına ek olarak, anıtların tahrip edildiğini ve dönüştürüldüğünü de düşünmektedir."

"Bileşen parçaların birçoğu tarihsel süreçler ve modern gelişmeler sonucunda zarar görmüş, dolayısıyla bütünlükleri tehlikeye girmiştir. Şehir Surları ve Anıtsal Kapılar'ın silueti modern gelişmelerden etkilenmiş ve yapıda araç trafiğini karşılamak için açıklıklar yapılmıştır."

ICOMOS'un raporu doğrultusunda İznik'in başvuru dosyasının Dışişleri Bakanlığı tarafından geri çekilmesi bekleniyor.

Nihai kararı komite üyeleri verecek...

Bugüne kadar non inscription almış tüm dosyaların geri çekildiğini de belirtelim.

Bilim insanları gerçekten çok emek vermişti İznik'in UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesi için.

Raporun olumsuz gelmesinde şüphesiz Türkiye'ye yönelik negatif reflekslerin de katkısı olabilir ancak başvuru dosyasının kapsamının da dışında meseleyi ele almak gerekirse İznik'in bu hâle nasıl getirildiğini de sorgulamamız gerekmez mi?

İznik'e hoyratça sayısız zarar vermedik mi?

Yazılarımızda sıklıkla değinmiştik:

Yapı yapılamaz sınır çizgisi içinde kıyı şeridi boyunca 'tiny house' tarzı yapılaşmayı...

Sanki başka yer kalmamış gibi çevreye acımasızca zarar veren sanayiye İznik Gölü'nün dibinde, birinci sınıf tarım arazilerinde alan açılmasını...

Göçebe oyunları bahanesiyle sazlık yerlerin doldurulmasını, engebeli alanların tıraşlanmasını...

Definecilerin yağmalarını...

Seyrettik!

İznik Gölü'nü yok olmanın eşiğine getirdik!

Geçen ocakta bu sütunlarda yayınlanan, 'UNESCO Dünya Mirası'na tarım alanlarına kurulan fabrikalar mı aday?' başlıklı yazıda bölgenin ne hâle sürüklendiğine bir kez daha değinmiştik.

Göz bebeği gibi korumamız gerekirken, bu yaptıklarımızın var mı izahı sorusunu İznik'le ilgili yazdığımız yazılarda defalarca gündeme getirmiştik.

İznik'in bu hâldeyken UNESCO'ya girmesi sahiden de tarihî bir başarı olacaktı!

Mutlak koruma alanlarını rant uğruna perişan edenler, şimdi mutlular mı?