Bursa
Parçalı Bulutlu
25.8°
Başka Gazete

Odunluk rantı, Nilüfer Çayı'nın intikamı!

2024.07.05 11:55 Son Güncellenme: 2024.07.05 12:35

Her yağışta perişan hâle gelen, şehir merkezinde insanların yüzüp, balık tuttuğu ayrıca kısa süre önce ciddi susuzluk tehlikesi çeken Bursa'nın altyapısal tüm sorunları ortadan kaldırılmış, su problemi tamamen çözülmüş gibi; rant projelerine harcamıştı geçen dönemde milyonlarını Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ).

Yerel seçimden önce yolsuzluk iddialarıyla da gündeme gelen BUSKİ, milyarlarca liralık borcuyla aynı zamanda Türkiye'nin en borçlu kurumlarından biri!

Bursa, her yağışta felaketin eşiğine sürüklenirken senelerce şehri yöneten tutarsız ve vizyonsuz anlayışın harcadığı milyarlar nereye gitti peki?

Düne dönelim şimdi:

Metrekareye yaklaşık 44 kilogram yağış düşmesi sele sebebiyet verdi.

Nilüfer Çayı taşma noktasına geldi.

Ortaya çıkan manzaralar altyapının yetersizliğini bir kez daha gösterdi.

Bursa'nın yeni normale hazır olmadığı da yine gözler önüne serildi.

Olağan dışı, lokal bazlı yoğun yağışlar iklim değişikliği nedeniyle malum artık olağan hâle geldi.

Normal kabullerle inşa edilen yapılarda kullanılan iklimsel veriler geçerliliğini yitirdi.

Altyapı arkamızdan elbet bir gün gelir denilerek 5 katlı binaların yıkılıp yerlerine 15 katlı yapıların dikilmesi, kamusal alanların yok edilerek her köşebaşının ticarileştirilmesi, rant uğruna orantısız yoğunluk artışlarına gidilmesi, kısacası şehrin plansızlığı, sistematik şekilde beton talanına uğratılması, doğal ve yapay afetlere karşı yol haritasının bulunmaması, iklim değişikliğine bağlı yahut bağımsız tüm meteorolojik gelişmelerin Bursa'da afete dönüşmesini tetikledi.

Yoğun sağanak yağışın ardından şehir dışındaki programlarını hemen iptal edip Bursa'ya dönen Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Odunluk İstasyonu'ndaki su tahliye çalışmalarını yerinde inceledi.

Dün bilhassa Odunluk İstasyonu'nda su birikmesi sebebiyle ulaşımda büyük aksamalar meydana gelmişti.

Bozbey'in sözleri kayda değerdi:

"Yaşadığımız bir afet ama Odunluk İstasyonu'nda oluşan bu duruma şaşmamak mümkün değil. 22 yıl boyunca bu istasyonda sürekli olarak yağmurlar yağdı. Bursa'da yine metrekareye yüksek yağmurların düştüğü günler olduğunu biliyoruz. Ama bugüne kadar bu hatta herhangi bir şey olmamıştı. Fakat bu istasyonun yapılmasından sonra böyle bir olayın olması akıllara şüpheleri getiriyor. Onun için bu konunun teknik olarak incelenmesi talimatını verdim. BUSKİ, Fen İşleri ve Ulaşım daireleri olmak üzere bir araya gelip teknik ekip oluşturulacak. Giderlerde mi tıkanma var? Yoksa yapım aşamasında giderleri mi kaldırdılar? Ya da başka sorun mu var? Bu su niçin tahliye edilemedi? Suyun çekilmesinden sonra arkadaşlarımız teknik inceleme yapacaklar. Net bir rapor ortaya çıkacak."

Başkan Bozbey, şöyle devam etti:

"İnsanların bir yerden bir yere rahat ulaşması lazım. Bursa'nın merkezinden gelip Nilüfer'e bu istasyondan teknik bir sebepten ulaşamıyorsa o bizim sorunumuzdur. Bunun müsebbibi ortaya çıkarılmalıdır. Önceki yıllarda bir hata yapılmışsa onu düzeltmek de bizim işimiz. Zaten yanlış yapıldı ki bu sorun ortaya çıktı. Bu yanlışın teknik olarak ne olduğunu bulmamız gerekiyor. Sonrasında o yanlışı ortadan kaldıracak tekniği uygulamalıyız."

Yazılarımızı takip edenler gayet iyi biliyor aslında...

Ne düzgün yapıldı ki Odunluk'ta!

Orantısız yoğunluk artışlarıyla mahvedilen bölgede ismi Akademi olan caddenin içinden çıkılamaz vaziyeti her şeyi anlatıyor aslında.

Yarın olası depremde karşılaşılacak manzara kimin umurunda?

Ranttan nasibini almıştı Odunluk İstasyonu da!

Kaçak eczane bile açılmıştı istasyonda eski Büyükşehir yönetiminin onayıyla!

Başka ticari işletmelere de izin verilmişti hukuksuzca!

Üstelik yetki devri yapılmadan gerçekleştirilen ihalelerde muhammen bedellerin tespiti konusunda da devletin zarara uğradığı açıktı geçmiş metro istasyonları ve Odunluk kıyaslandığında!

Hormonlu yapılaşmaların etrafında yer alan ticari işletmelerdeki atıkların milyonlarca liraya satılan dairelerden oluşan sözde lüks sitelerdeki giderleri patlattığı biliniyor.

Dün bölgedeki AVM'nin otoparkını su bastığını da unutmamak gerekiyor!

Ana arterlere 25 metre çekme mesafesine uymayan işletmeler mi neden oldu istasyondaki su basmasına yapılacak incelemenin ardından göreceğiz.

Ancak yeni dönemde her ne olursa olsun hukuksuzluklar artık mutlaka giderilmelidir düşüncesindeyiz.

Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği Bursa İl Koordinasyon Kurulu kısa süre önce doğal ve yapay afetlere karşı tedbir çağrısı yapmıştı.

O çağrıdan kısa süre sonra Bursa hem yangını hem de seli yaşadı!

Yeni Çevre Düzeni Planı, doğal ve yapay afetlere karşı acil eylem planı bir an evvel oluşturulmalı.

2022'de Bursa'ya kritik uyarı: Nilüfer Çayı intikamını alır başlıklı bir yazı yazmıştım.

O yazıdan bir bölümü aynen aktarmam gerektiği kanısındayım:

"Bursa'da uzun süredir Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen, Nilüfer Çayı'nın taşkın alanları dolduruluyor.

Doğal yapısının korunması gereken dere yatağı, moloz ve hafriyat dökülerek mahvediliyor.

Bursa Uludağ Üniversitesi'nden emekli olan Ziraat Mühendisi Prof. Dr. İsmet Arıcı, görüşmemizde, "Islah adı altında büyük bir hata yapılıyor. Nilüfer Çayı intikamını alır" dedi.

Prof. Dr. Arıcı, 2005'ten itibaren Nilüfer Çayı'nın tahribata uğradığını şu sözlerle aktardı:

Çay boyunca uzanan taşkın alanlarının büyük bir bölümü Ruhsatlı Hafriyat Döküm Alanı ilan edildi. Dipleri doldurulan ağaçlar kurumaya başladı. Doldurma işlemleri, daralmış çay yatağında sel felaketlerine davetiye çıkarmaktadır. Çay boyunca doğal alanlar yok oldu, biyoçeşitlilik fakirleşti, hayvanların ve bitkilerin geçiş koridoru bozuldu, göçmen kuşlar dinlenebilecekleri yer bulmakta zorlanıyorlar. Akarsular ve taşkın alanlar asla çöplük ve hafriyat deposu olmamalıdır."

Türkiye'de yaşanan sayısız felaketten ne yazık ki eski Büyükşehir yönetimleri ders almamıştı.

Dere yatakları ve riskli alanlar bir an önce terk edilmelidir.

Bu yerler yapılaşmaya asla açılmamalıdır.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen Nilüfer Çayı'nın taşkın alanları da artık doldurulmamalıdır.

Zira doldurma işlemleri, daralmış çay yatağında sel felaketlerine davetiye çıkarmaktadır.

Böyle giderse Nilüfer Çayı'nın intikamı sahiden de çok ama çok acı olacaktır!

Dün yaşananlar çok ama çok kısa bir fragmandır.

Kent merkezinin dahi sular altında kaldığını düşünürsek mahalle statüsüne kavuşan köylerde önlem alınmazsa ne yazık ki büyük felaketler yaşanacaktır.

Öte yandan çok değil iki sene önce büyük ihmallerin neticesinde Bursa'da terminalin çatısı çökmüş, faciaya ramak kalmıştı.

Terminalin çatısı neden çökmüştü, bir rapor oluşturulup kamuoyu ile paylaşılacaktı ancak eski Büyükşehir yönetimi kamuoyunu aydınlatmadı!

Akademik odalar tarafından istenen belgeler de yetkililere ulaştırılmadı!

Büyükşehir'in yeni yönetimi, geçen dönemin liyakatsiz kadrolarının kentte yol açtığı zararları da göz önüne alarak normal kabullerin geçerliliğini yitirdiği günümüzde halkın yoğun kullandığı yerler başta olmak üzere tüm yaşam alanlarını derhal gözden geçirmelidir.

Akademik odalarla iş birliğine gidilmelidir.

Geçmişte yapılan yanlış uygulamalar konusunda da kamuoyu şeffaflık ilkesi doğrultusunda bilgilendirilmelidir.

Bursalılar, gerçek sorumlunun kim olduğunu bilmelidir.

Son olarak şunları da belirtelim:

Selin ardından üniversite yangınındaki gibi kısa sürede harekete geçti Büyükşehir'in ilgili tüm birimleri ki bu geçmiş dönemdeki refleksleri hatırlarsanız kent adına hayli kıymetliydi.

Başkan Mustafa Bozbey, olumsuz ilk ihbarların ulaştığı andan itibaren süreci bizzat yönetti.

Bozbey'in afetle ilgili yaptığı açıklamada Bursa'ya felaketi yaşatan ihmal zincirinin sorumlularını ortaya çıkarmakta kararlı olduğu mesajını vermesi de ayrıca önemliydi.