Bursa
Parçalı Bulutlu
18.2°
Başka Gazete

Yıldırım'da yıkım var! O projedeki bir blok iskan aldı

2023.08.07 10:55 Son Güncellenme: 2023.08.07 10:55

Yıldırım ilçesindeki Samanlı'da Bursa tarihinin en büyük rant projelerinden birine imza atıldı.

160 bin metrekarelik taşkın bölgesindeki tarım alanında sözde lojistik merkez planlandı.

Ovaya göz göre göre devasa bir hançer daha saplandı.

Üstelik inşaatlar mahkeme süreci devam ederken tamamlandı.

Çünkü aceleleri vardı!

Şöyle hafızanızı yoklarsanız, muhakkak hatırlarsınız...

Samanlı daha önce hastane tesisi kurma düşüncesiyle gündeme gelmişti.

Ancak projeden, Samanlı'daki yer taşkın alanında bulunduğu için akademik odaların itirazıyla uzun süren tartışmalardan sonra mahkeme kararıyla vazgeçilmişti.

Bölge bir süre sonra kentsel dönüşüm rezerv alanı ilan edildi.

O plan değişikliği de itiraz sonucunda yargı tarafından iptal edildi.

Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Etüt, Planlama ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı'nın, Deliçay Deresi taşkın etki alanı içinde kalan, yoğun drenaj ve taban suyu problemleri bulunan bölgeye ilişkin ilgililere ilettiği görüş yazısında, "Bahse konu parsellerin tarım dışı kullanıma açılması uygun görülmemektedir" denilmişti.

Söz konusu rant olunca kimse her zamanki gibi dinlenmedi tabii ki.

Tarımsal üretimin ne kadar hayati olduğunu iliklerimize kadar hissettiğimiz bir süreçten geçerken sessiz sedasız şekilde 160 bin metrekarelik yer plan değişikliği yapılarak Kısmen Lojistik Tesis Alanı ilan edildi.

Sözde lojistik merkez adı altında talana girişildi.

Akademik odalar yine yargıya gitti.

Önceki yargı kararları da ortada olmasına karşın mahkeme nedense yürütmeyi durdurma kararı vermedi!

Aradan bir seneden fazla süre geçmesine rağmen bilirkişi raporu da hâlâ gelmedi!

Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü; her yağışta perişan hâle gelen, şehir merkezinde insanların yüzüp, balık tuttuğu ayrıca kısa süre önce ciddi susuzluk tehlikesi çeken Bursa'nın altyapısal tüm sorunları ortadan kaldırılmış, su sorunu tamamen çözülmüş gibi, milyonlarca lirasını bölgedeki taşkın riskini ortadan kaldırmak için harcadı.

Lojistik merkez için ıslah yapıldığı açıklandı.

Elini çabuk tutması istenen yüklenici de inşaatları son sürat tamamladı.

Alandaki binalar milyonlarca liraya pazarlanmaya başlandı!

Lojistik merkezin dışındaki tarım alanlarında kaçak yapılar hortladı.

Çok sayıda ağaca kıyıldı!

Ova korkunç bir yıkıma uğradı.

Geçtiğimiz gün edindiğim bilgiye göre projedeki bir blok iskan aldı!

Bu şehirde ve ülkede yapana yaptığı yanına kâr kaldığı için mahkeme kararını bekleyen olmadı!

Şimdi yarın mahkemeden projenin planıyla ilgili iptal kararı çıkarsa ne olacak?

Normal bir ülkede olsaydık mahkemenin bu projeyle ilgili yargı süreci tamamlanana kadar yürütmeyi durdurma kararı vermesi gerekirdi.

Diyelim ki mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermedi.

Hukuk caydırıcı olsaydı bu projeyi yapan ilgili firma yahu bir bekleyelim, yarın mahkeme planı iptal ederse kaçak pozisyonuna düşecek tesisi kullanamayız, harcadığımız paralar boşa gider diye düşünürdü öyle değil mi?

Dediğimiz üzere normal bir ülke ve şehirde yaşasaydık böyle olabilirdi tabii ki!

Neyse ki normal bir ülke ve şehirde yaşamıyoruz!

Mahkeme planı iptal etse ne olacak ki!

İşte buyurun, planı iptal edilip kaçak pozisyona düşen binalara dokunan oluyor mu?

Fazlalıkları tıraşlayan var mı?

Yahu plan iptalini geçtik, yapı denetimsiz şekilde inşa edildiği ortaya çıkan apartmanlara dahi kimse dokunmuyor!

Ya da dokunamıyor.

Şimdi...

Bazen Samanlı'yla ilgili haberler servis ediliyor.

Yıldırım Belediyesi ekiplerinin tarım arazilerindeki kaçak tesisleri yıktığı söyleniyor!

Muhteşem bir haber, kutluyoruz!

Peki...

Yarın mahkeme Samanlı'daki planı iptal ederse ki bu hayli yüksek bir ihtimal, kaçak pozisyona düşecek sözde lojistik merkezdeki yapıları da ortadan kaldıracak mısınız?

Bakın, Bursa'nın birden fazla sözde değil özde gerçek lojistik merkeze ihtiyacı vardır.

Ancak bu merkezler bilim insanlarının rehberliğinde ortak akılla belirlenecek alanlarda, ranttan uzak yaklaşımla birinci sınıf tarım alanlarının dışında oluşturulmalıdır.

Bunun için de evvela kentin istikbaline yön verecek 2040 Çevre Düzeni Planı hazırlanmalıdır.

2040 Çevre Düzeni Planı için de tutarlı, iradeli ve vizyon sahibi bir siyasi iradeye ihtiyaç vardır.