Hafta sonu CHP Bursa İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıları izledik.

Cumartesi günü mevcut İl Başkanı Turgut Özkan'ın, dün de Eski Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş'ın il başkanlığına adaylık açıklamalarını takip ettik.

Yeşiltaş, Özkan'ın; Özkan da Yeşiltaş'ın adaylık açıklamasında yer aldı.

Son dönemde hayli uzaklaşılan siyasi nezaket bağlamında değerlendirildiğinde ortaya çıkan fotoğraf anlamlıydı.

Önce dünle başlayalım:

"Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" ezgileri eşliğinde salona giren Nihat Yeşiltaş'ın açıklaması açıkçası gövde gösterisi şeklinde geçti.

Fotoğraflar ortada...

İsim isim analize pek gerek yok aslında.

Yeşiltaş'ın örgütteki farklı kesimleri birleştirdiği, ilçelerin de çoğunun desteğini aldığı netti.

Toplantıya CHP'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey de iştirak etti.

Yeşiltaş konuşmasına, sendika üyesi olmaları nedeniyle işten atılan emekçileri selamlayarak başladı.

"Vereceğimiz mücadeleyi sol-sosyal demokrat değerler üzerinden inşa edemezsek, mazlum halkımız, iktidarın karanlık siyasetine çaresiz bir şekilde onay vermek zorunda kalacaktır" ifadelerini kullandı.

"Aday olmamın en büyük sebebi, partimin cevherinde yatan halkçı anlayışı, örgütün her alanına yaymaktır. Eğer cumhuriyet kimsesizlerin kimsesiyse, cumhuriyeti kuran parti de öyle olmak zorundadır" açıklamasını yaptı.

Şaşırdınız mı?

Biraz daha şaşıracaksınız şimdi!

Zira son dönemde sadece kişisel siyasi ikballerin öncelendiği kent muhalefetinde, perişan hâle sürüklenen Bursa'yı da sonunda hatırladı biri!

Yeşiltaş'ın "Her geçen gün artan trafiği, söz verip yapılmayan metroları, ranta kurban giden yeşili, becerilemeyen kentsel dönüşümü, kirli havası ve çoraklaşan kültür sanat hayatıyla, Bursa başka bir cehennemi yaşıyor. Bu kadim şehir, bu basiretsiz yönetimden acilen kurtulmak zorundadır" sözleri bu bağlamda sahiden kayda değerdi.

"Cumhuriyet Halk Partisi, içinde farklı eğilimleri barındıran bir partidir. Ancak uğruna mücadele ettiğimiz ortak değerler ayrışmamıza imkan vermeyecek kadar büyüktür" dedi ve ekledi:

"Öncelikle yapacağımız şey bütünleşmeyi sağlayıp, örgütü ayağa kaldırmak olacaktır. Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nde birliği ve beraberliği sağlamak için adayım. Ben 100. yılımızda bu kentte Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarını kurmak için Sayın Mustafa Bozbey'i Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı yapacak mücadeleyi vermek için adayım."

Nihat Yeşiltaş'ın Bozbey vurgusu salondaki alkışları kuvvetlendirdi.

Yeşiltaş'ın açıklamadan sonra verdiği mesajlar da kıymetliydi:

"Fotoğraf burada. Hepimiz bir aradayız. Kongreler demokratik yarıştır. Birbirimize rakip değiliz. Bugünü sadece bir adaylık açıklaması için görmeyin. Yerel seçim için yola çıkıyoruz!"

Yeşiltaş'ın adaylık açıklamasına CHP Bursa Milletvekilleri Orhan Sarıbal, Hasan Öztürk, Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun yanı sıra Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten, Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün, Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin ile Osmangazi Belediye Başkan Adayı Erkan Aydın da katıldı.

Turgut Özkan'ın adaylık açıklamasında ise yukarıdaki isimlerden sadece Kayışoğlu vardı.

Tabii ki İsmet Karaca'nın kendisi olmasa da ekibi oradaydı.

Özkan da birliktelik vurgusu yaptı.

"Bugünden sonra yapılması gerekenlerin en başında, örgüt iradesinin belediye başkanı ve belediye meclis üyesi adaylık listelerine yansıması geliyor. Ön seçim konusu amir hüküm olarak acilen parti tüzüğüne konmalı ve ödünsüz uygulanmalıdır" sözleri alkış aldı.

Görünen köy kılavuz istemez...

Yeşiltaş'ın adaylık açıklamasında ortaya çıkan tablo, verilen mesajlar ile son yerel seçim özelinde o çok konuşulan öz eleştirinin bir anlamda kısmi de olsa gerçekleştirildiğini ifade edebiliriz.

Elbette son kararı sandık verecektir ancak dün itibarıyla Yeşiltaş'ın seçimin açık favorisi hâline geldiğini söylemeliyiz.

Turgut Özkan ve Gürhan Akdoğan güçlerini birleştirecek mi hep birlikte göreceğiz.

Ancak Özkan ve Akdoğan birleşse dahi işlerinin zor olduğunu belirtmeliyiz.

Şimdi ilçe kongrelerinde kürsülerden söylenenleri gerçekleştirme vaktidir.

17 Eylül'deki kongrede seçim çarşaf listeyle gerçekleştirilmelidir.

Gerçek manada bir değişimden söz edebilmek için bu yönde bir irade sergilenmelidir.

Şu ise nettir:

Birleşme olsa da olmasa da...

Seçimi Yeşiltaş da Akdoğan da Özkan da kazansa, tabii ki söylemle eylem çelişmezse özde değil sözde sosyal demokratları zor günler beklemektedir.

Yerelde iktidarla rant ittifakı kuran Nilüfer'deki akçeli işlerin takipçileri için yolun sonu gözükmektedir!