Verimli tarım topraklarına kurulan sanayi tesisleriyle uzun süredir hoyratça, göz göre göre katledilen İznik Gölü'nün bugünlerde can çekiştiğinden söz etmiştik geçen 21 Aralık'ta bu sütunlarda.

Şu ifadelere yer vermiştik "Bursa'da mutlak koruma alanına yeni fabrika!" başlıklı yazıda:

"İznik Gölü'nün yok olmanın eşiğine sürüklenmesi mutlak koruma alanı statüsüne sahipken gerçekleşti!

Allah'tan korunuyordu ve korunuyor yani!

Ancak yine yetmedi.

İznik Gölü, tamamen yok edilene kadar yetmeyecek de belli ki!

Yok olduktan sonra ne mi olacak?

Kimin umurunda ki?

Şu kadim kent dediğimiz Bursa'ya, insana, doğaya zerre saygımız olsaydı bu şehir bu hâle gelir miydi?"

Bu girizgâhın ardından İznik Gölü'nün kıyısında kurulmak istenen bir kâğıt fabrikasından söz etmiştik.

Varaka Kâğıt Sanayi A.Ş. tarafından yapılması planlanan Oluklu Mukavva ve Kutu Üretim Tesisi projesi, İznik Gölü tampon bölgesinde kalıyordu.

Daha önce bölgeye yine kâğıt fabrikası kurulması amacıyla yapılan 1/25.000 ölçekli plan değişikliği, 2018'de Bursa 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

İlgili bakanlık tarafından, kâğıt fabrikası için verilen 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu' kararı da Bursa 3. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

Danıştay 14. Dairesi'nin kararı ile iptal kararı kesinleşmişti.

İznik Gölü tampon bölgesinde yer alan kâğıt fabrikası aynı zamanda tarım alanı içerisinde bulunuyordu.

Kâğıt üretiminde aşırı su kullanımına ihtiyaç duyulması endişeleri artırıyordu.

Tesis, yeni çevre sorunları bağlamında hayli olumsuz potansiyel taşıdığı için Bursa'daki akademik odalar harekete geçti demiştik.

Bursa Barosu da süreci hassasiyetle takip etme kararı aldı bilgisine de yazıda yer vermiştik.

Dün Bursa Barosu'ndan konuyla ilgili önemli bir açıklama geldi.

2014-2015 yıllarında iptal edilen fabrika alanı tarım kapsamından çıkarıldı, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir kararı verildi denildi.

İl Toprak Koruma Kurulu, fabrika kurulması planlanan alanın 5403 sayılı kanun kapsamından çıkarılmasına ilişkin teklifi daha önce, söz konusu parsellerin "Büyük Ova Koruma Alanında, sulu, mutlak ve verimli tarım arazisi olduğundan, sulak alan tampon bölgesinde kalmasından ve alanın bütünlük arz etmesinden dolayı" reddetmişti.

Daha sonra ise nedense teklifi kabul ederek tarım dışı kullanıma açtı söz konusu parselleri!

Bursa Barosu adına Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi Avukat Erol Çiçek'in takip ettiği ve hukuksuz kararların iptali için dava açtığı konuyla ilgili yapılan açıklamada "İl Toprak Koruma Kurulu kararıyla 5403 sayılı kanun kapsamından çıkarılması, alanın sanayiye açıldığı anlamına gelmemektedir ki söz konusu alan için verilen 'ÇED gerekli değildir' kararı hukuka aykırıdır. İznik Gölü'nde seviye minimum işletme kotu olan 83,3 metrenin altına düşmüştür ayrıca hızla kirlenmektedir.

Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin, kâğıt fabrikasının su ihtiyacı konusunda tavrı belirsizdir. Üstelik Bursa ve Orhangazi'nin su sıkıntısı çektiği, iklim değişikliği nedeniyle sorunun gelecekte daha da büyüyeceği ortadayken, kâğıt fabrikasına içme suyundan pay verilme olasılığı halkın ve diğer canlıların en temel haklarından olan sağlıklı içme suyu hakkının gasbı olacaktır" ifadeleri kullanıldı.

Yargı sürecine Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Bursa İl Koordinasyon Kurulu'nun da müdahil olması bekleniyor.

O değil de sahiden Bursalılar merak ediyor.

Gölü yok edilmek üzere olan İznik, malum UNESCO Dünya Mirası adayı!

Büyükşehir Belediyesi'nin İznik Gölü'nün dibinde yeni bir fabrika kurulması, kâğıt fabrikasının su ihtiyacı konusunda nedir tavrı?

UNESCO Dünya Mirası'na tarım alanlarına kurulan fabrikaların aday olduğu düşünülmüyordur umarız.

Bu fabrikayla ilgili ilk yazımdan sonra kâğıt benim işimdir diyen eski bir rektörden telefon geldi.

O bölgede başka fabrikalar da var şeklinde savundu tesisi.

Anladığım kadarıyla yanlışlar katlanmalı yani.

Tarım alanlarına kurulu başka fabrikalar da olduğuna göre doldurun gitsin her parseli!

Fabrika için başka uygun bir yer bulunabilir ancak başka bir İznik Gölü bulunamaz daha önce belirttiğimiz gibi.

Yerel seçimden önce kamuoyu görecek kent yöneticilerinin samimiyetini...