Başlık biraz karışık mı geldi?

Turgay Erdem, Nilüfer, rant kelimelerini yan yana görünce şaşırdığınızı pek sanmıyorum ama Mehmet Uğur Sertaslan ne alaka demiş olabilirsiniz gerçi.

O hâlde detaylandıralım konuyu şimdi:

"Allah var, içimden geçen şudur bu konuda alınmış bütün kararları iptal etmemiz lazım. Çok sıkıntılı bir konu bu. Benim içime sinmiyor bu iş. Doğru iş değil."

CHP'li Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, yazının sonunda tekrar yer vereceğimiz bu sözleri dünkü Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısında sarf etti...

Nilüfer Belediyesi'nin hemen yanında otopark olarak kullanılan maliye hazinesine ait ticaret alanı geçtiğimiz sene 69 milyon liraya satılmıştı.

İhsaniye mahallesi Emniyet caddesinde bulunan 7936 ada 2 parseldeki yeri Ona Gayrimenkul Geliştirme Yatırım ve İnşaat AŞ satın almıştı.

Bu satışın ardından CHP'li Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, "Maliye hazinesine ait bu yerin satışından bizim belediyemize 5 kuruş girmedi. İmar planında ticaret alanı geçiyor ancak emsali yok. Bununla ilgili planın da satışın yapıldığı Ankara'da hazırlanacağını düşünüyoruz. 13 katlı bir yapı olmamalı. Sadece 3-4 katlı ticaret kullanımı olabilir ancak 13 katlı ticaret artı konut yapılacaksa yazık olur. İtiraz ederiz. Hanlar Bölgesi gibi açık çarşılı planlama gerçekleştirilmeliydi, mevcut planlarda ilk baştaki amacı buydu" açıklamasını yapmıştı.

Ancak sonra ne olduysa Başkan Erdem'in değişti tavrı.

6187,29 metrekarelik satılan yer ve yanında bulunan Nilüfer Belediyesi mülkiyetindeki 500 metrekarelik arsa vasfındaki parselle ilgili plan değişikliğine gidildi.

Plan değişikliğini Ankara değil, Nilüfer Belediyesi gerçekleştirdi!

Üstelik söz konusu yer 1/5.000 Ölçekli Nilüfer Belediyesi Nazım İmar Planı'nda 'Tali İş Merkezleri Alanı' olarak tanımlıyken yani Agora Çarşısı, Hanlar Bölgesi gibi yüksek katsız mütevazı çarşı olarak planlanmışken Nilüfer Belediyesi'nin 1/1.000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği ile 21,50 metre yüksekliğinde (7 kat imar) belediyeyi gölgede bırakacak ticari yapı önerisi karşımıza çıktı.

Başkan Turgay Erdem'in bir sene önce söylediği "Sadece 3-4 katlı ticaret ticaret kullanımı olabilir. Hanlar Bölgesi gibi açık çarşılı planlama gerçekleştirilmeliydi, mevcut planlarda ilk baştaki amacı buydu" ifadelerinin tam tersi bir planlamaya yine Turgay Erdem tarafından imza atıldı.

'Sosyal demokrat' bir duruş adına ilk andan itibaren bu satışa yüksek sesle karşı çıkmak, kamu arazilerinin özel şirketlerin kullanımına açılmasına tepki göstermek yerine kamu arazilerini özel şirketler için satıştan sonra daha değerli hâle getirecek plan değişiklikleri yapmak gerekirdi elbette ki!

Başkan Turgay Erdem, bu plan değişikliğine imza atarak ne kadar ranttan uzak olduğunu, tam bir sosyal demokrat kimliğe sahip bulunduğunu; Ona Gayrimenkul Geliştirme Yatırım ve İnşaat AŞ'nin kazancına kazanç katacak plan değişikliği yaparak bir kez daha tescilledi!

Kendisiyle çelişse de sosyal demokratlık uğruna çelişti!

Devam edelim isterseniz...

Kamu yararı bulunmayan, belediyeyi gölgede bırakacak, bölgenin dokusuna uyumsuz, Nilüfer'i âdeta hançerleyecek bir plan değişikliği üstelik seçim öncesi bizzat Turgay Erdem tarafından imzalandı yani.

Mimarlar Odası Bursa Şubesi'nin söz konusu plan değişikliğine ilişkin yaptığı itirazı aynen bir kez daha aktarmak istiyorum:

"Anılan parseller 1984 yılında onaylanan 1/1000 ölçekli Fethiye-İhsaniye Uygulama İmar Planında 'Hastane Alanı' olarak planlanmıştır. Daha sonra Nilüfer Belediyesi'nce 14.03.2005 tarihinde yapılan plan değişikliği ile açıklama raporunda da belirtilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında "Tali İş Merkezleri Alanı"na çevrilmiştir.

Tali İş Merkezi tanımı "Birçok iş görüler için kentin özeğine bağlı olmakla birlikte, çevresinde yaşayan küçük toplulukların tecimsel, ekinsel, dinlenme ve eğlenme ile ilgili vb. gereksinimlerini bir ölçüde karşılayabilen ve kent büyüdükçe sayıları da artan ikincil önemdeki kent özekleri" olmasına karşın söz konusu plan değişikliğiyle bu tanımdan uzak yoğun bir yapılaşma koşulu getirildiği...

Plan değişikliği yapılan parselin çevresindeki yol dokusuna bakıldığında zaten mevcut hâlinde trafik sorunu yaşandığı, en geniş yolun 12 metre olduğu ve Bursa Büyükşehir İmar Yönetmeliği 9. Madde a bendine göre en fazla 4 kat olabilecekken anılan parsel için plan değişikliğinde 7 kat verildiği...

Açıklama raporunda parsellerin çevresindeki yükseklikleri örnek gösterilen parsellerde yapılaşan inşaatların ise "Bursa Bölge İdare Mahkemelerince iptal edilen plan değişikliklerine sahip Kentsel Dönüşüm planları" olduğu ve emsal olarak alınamayacağı tespit edilmiştir."

Evet, ranta kurban edilmeye çalışılan o parseller ilk olarak hastane alanı olarak planlıydı.

Daha sonra alan, Agora Çarşısı gibi yüksek katsız bir ticari alana çevrilirken bugün geldiğimiz noktada Nilüfer Belediyesi'ni gölgede bırakacak bir kütle özel firma için onaylandı.

Artık ayyuka çıkan, CHP Bursa örgütünde büyük rahatsızlığa yol açan rant iddialarının ardından Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı, Bursa Büyükşehir Meclisi CHP Grup Sözcüsü Osman Ayradilli kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edilmişti.

Ona Gayrimenkul Geliştirme Yatırım ve İnşaat AŞ'ye satılan yer için yapılan plan değişikliğinin bardağı taşırdığı, konuyla ilgili çıkan tartışmanın ardından disiplin sürecinin başlatıldığı iddia edilmişti.

İşte bu çok konuşulan plan değişikliği dün Bursa Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı 2. Oturumu'nda oy çokluğu ile kabul edildi.

Nilüfer Belediyesi'nin kısmen kabul ettiği askı itirazı reddedildi.

Danışıklı dövüş bitti.

CHP grubu, CHP'li Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem'in ilk başta onayladığı plana hayır dese de düzenleme meclisten geçti.

Bakın, CHP'li Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan dünkü meclis toplantısında ne dedi:

"Beni rahatsız eden bir şey var. Eğer kamu bir yeri satacaksa önceden plan değişikliği yapsın. Bedelini buna göre de tahsil etsin. Sattıktan sonra satın alan firmanın teklifi üzerine emsal artırıyoruz. Yükseklik artırıyoruz. Allah var, içimden geçen şudur bu konuda alınmış bütün kararları iptal etmemiz lazım. Çok sıkıntılı bir konu bu. Bütün meclis üyelerimiz sonunda bununla alakalı sıkıntıya düşecek, herkesin haberi olsun. Benim içime sinmiyor bu iş. Doğru iş değil. İhale ile satılmış, ihaleden sonra devletin sattığı yerin planında ederini yükseltecek hareketler yapıyoruz."

Bu rant odaklı plan değişikliğine CHP Bursa İl Başkanı Turgut Özkan da karşı duruş sergilemişti.

Tarih, her iki başkanın da ranta karşı duruşunu yazacaktır şüphesiz ki...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün meclisteki grup toplantısında aynen şu cümleyi söyledi:

"Yolsuzluklar konusunda Cumhuriyet Halk Partisi'nin ne kadar duyarlı olduğunu Mısır'daki sağır sultan da biliyor."

Mısır'daki sağır sultanı bilemeyiz ancak Bursa özelinde şunu rahatsızlıkla ifade edebiliriz ki söylemle eylem örtüşmüyor.

CHP'nin yönetimindeki Nilüfer ilçesinde sayısız kent suçuna pervasızca imza atılmasına, iktidarla yerelde rant ittifakı kurulmasına parti genel merkezinin artık dur demesi gerekiyor.

Aksi takdirde yerel seçimde de CHP'yi yeni bir yenilgi bekliyor!