Bursa
Açık
4.1°
Başka Gazete

TMMOB mu hesap vermeli!

2023.02.14 11:27 Son Güncellenme: 2023.02.14 11:27

Büyük felakette sadece binalar yıkılmadı.

Bilim insanlarını yok sayan, salt rant odaklı imar politikaları da enkaz altında kaldı.

On binlerce insanın hayatına mal oldu usulsüz betonlaşma uygulamaları.

Sorumluların ihmali çok sayıda can kaybının yanı sıra milyonlarca insanda asla onarılamayacak yaralar da açtı.

Aslında kral çıplaktı.

Ancak memleketteki bir grup aklıevvelin sorunu ahlak kaynaklı.

Bu nedenle hemen başladı algı saptırma çalışmaları.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) hedef alındı.

Hesap vermeliler söylemi ile karşımıza çıkıldı.

1999'dan beri toplanan deprem vergilerinin nasıl kullanıldığı...

Oy için çıkarılan imar afları...

Her yerde açılan bölümlerle teknik eğitimde yaşanan nitelik kaybı...

Projelerde mesleki denetim şartının kaldırılması...

Hatalı plan uygulamalarına karşı açılan davalarda bilim insanlarının halkın önüne atılması...

Mimar ve mühendislerin sürekli itibarsızlaştırılması...

Tüm bunlar TMMOB'un mu sorumluluğundaydı?

Hatalı projelere sanki TMMOB imza attırdı!

2011'de 636 ve 644 sayılı kanun hükmünde kararname, 3 nisan 2012 ve 14 nisan 2012'de, planlı tip imar yönetmeliği ile yapı denetimi uygulama yönetmeliğinde gerçekleştirilen değişiklik, 9 temmuz 2013'te 3194 imar kanununun 8. maddesinde yapılan değişiklikle meslek odalarının kamu adına denetim yapma yetkisi elinden alındı!

Usulsüz işlere karışan mimar ve mühendisler de elbette var.

Zaten bağlı bulundukları odalardaki sicil dosyalarına bakarsanız ceza alanların çoğunun uygunsuz inşaatlardan yaptırıma tabi tutulduğunu görebilirsiniz.

TMMOB ruhsat verme, inşaatları durdurma yetkisine sahip değildir.

Hâliyle her mühendis ve mimarın projesinden TMMOB nasıl sorumlu tutulabilir?

Bu düşünceye sahip olanlar akıl tutulmasının çok ileri bir seviyesindedir.

İsteyen dönüp arşive bakabilir.

TMMOB, güvenli yapı elde etme sürecindeki eksiklikleri sürekli dile getirmiştir.

Çalışmayan yönetmelikleri, yanlış olan uygulamaları ve eksik olan denetimleri hep söylemiştir.

Zaten halk da Türkiye'yi kimin yıkıma uğrattığını gayet iyi bilmektedir!

Bursa'nın afet acil eylem planına ne oldu?

Yazının ikinci bölümünde bazı sorulara yer verelim.

2000 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından binlerce sayfalık afet acil eylem planı hazırlandığı ifade ediliyor.

Bu eylem planına ne oldu?

Hangi gerekçeyle rafa kaldırıldı?

Mevcut Büyükşehir kadrolarındaki bürokratlardan bu planı bilen var mı?

Ne yazık ki kurumsal hafızadan uzak kurumlarımız.

Bu nedenle popülist politikalarla günü kurtarmaya çalışmaktan öteye geçemiyor uygulamalarımız...

Yıkımın tarihî yanı

Felaketin ardından yerle bir olan şehirlerin yeniden nasıl inşa edileceği hususu çok önemli.

Aynı yanlışlar asla tekrar edilmemeli.

Ruhsat ve inşaat süreçlerindeki sistem kökten değişmeli.

İlgili teknik akademik odalar mutlaka denetime dâhil edilmeli.

Öte yandan deprem bölgesinde yıkılan tarihî yapıların molozlarının diğer enkazlarla toplandığı haberleri geliyor.

O malzemelerin ayrılarak asıl malzemelerden rekonstrüksiyon yapılması gerekiyor.

Avrupa'da savaş sırasında yıkılan tarihî yapılar aslına uygun şekilde ayağa kaldırılmıştı.

Depremin yıktığı kentlerimizin tarihî kimlikleri de korunmalı.