Bursa
Açık
5.7°
Başka Gazete

Son sarsıntılar, unutulan deprem ve 23 Nisan'daki jeotermal aktivite

2023.05.22 12:02 Son Güncellenme: 2023.05.22 12:02

Tarih 6 Şubat 2023, saat 04.17'ydi...

On binlerce insanın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yapılan haberlerde Türkiye bu tarih ve saati asla unutmayacak denilmişti.

Öyle mi oldu peki?

Sadece kâr amacı güden imar uygulamaları nedeniyle çok sayıda şehri yerle bir eden büyük felaketin ardından ne değişti?

Unutmak bu toplumun kanseri.

Üstelik sayısız faciaya karşın hiçbir şekilde tedavi de edilemiyor ne yazık ki...

Tamam, acıda birleşiyoruz.

Milyonlarca insan hep birlikte kahroluyoruz.

Bu kadar da olmaz diyoruz.

Hatta yeri geliyor kendi kendimize isyan ediyoruz ama nihayetinde unutuyoruz.

Felaketlerin nedenini sorgulamıyoruz.

Yenilerinin yaşanmaması için sorumlular üzerinde baskı oluşturmuyoruz.

Sonra yeni bir facia haberi geliyor ve biz yine âdeta aynı filmi tekrar seyrediyoruz...

Farkında mısınız bilmiyorum.

Hem son felaketin yaşandığı deprem bölgesinde hem de Bursa'da son günlerde sarsıntılar yine arttı.

Kahramanmaraş merkezli depremlerden önce uzmanlar çok sayıda uyarı yapmamış mıydı?

Bursa'yla ilgili de uzun süredir yapılmıyor mu ciddi deprem uyarıları?

Bilim insanlarının senelerdir geliyor dediği büyük depreme karşı hangi adımlar atıldı?

Bakın, hâlâ devam ediyor fahiş emsalli rant uygulamaları...

Nilüfer'de son dönemde yoğun yapılaşmaya maruz kalan 23 Nisan mahallesinde bir inşaat için şantiye maksatlı kullanılan kuyudan elde edilen verilerde uzmanlar tarafından jeotermal aktivite ve depremsel hareketlilik tespit edilmişti.

Bölgede inceleme yapan Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün; Bursa Valiliği, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'na gönderdiği raporda "Kuyunun gerek sıcaklığı gerek ise kimyasal içeriğinin çevresindeki sulara göre daha fazla miktarda erimiş madde içermesinden dolayı jeotermal kaynak olarak değerlendirilebilecek özelliklere sahip olduğu belirlenmiştir" ifadelerine yer verilmişti.

İlgili kurum ve kuruluşların bölgede değerlendirme yapması uygun olacaktır denilmişti.

Nilüfer ilçesindeki 23 Nisan, Altınşehir, Özlüce ve Yüzüncüyıl mahalleleri sınırları içindeki 2018 yılından sonra artış gösteren jeotermal aktivite ve depremsel hareketlilik konusunda bilgiler içeren raporu hazırlayan, bir deprem olmasa dahi bölgedeki binaların çökme riski olduğuna dikkat çeken, tespitlerin yapıldığı bölgedeki jeotermal ruhsatın teknik sorumlusu, 4622 oda sicil numaralı Jeoloji Mühendisi Turgut Bilgin tarafından hazırlanan rapor Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer Belediyesi, Bursa Kent Konseyi'ne iletilmişti.

Bursa Valiliği, Büyükşehir ve Nilüfer belediyeleri söz konusu raporu inceledi mi?

Bursa Valisi Yakup Canbolat'ın makamında ağırladığı müteahhitlerle yaptığı görüşmelerde bu iddialar gündeme geldi mi?

23 Nisan ve termal zenginliğin betonlaştırıldığı Sıcaksu'yla ilgili ciddi duyumlar var, mutlaka araştırılması gerekiyor diyen Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er'in sesine kulak verildi mi?

Başkan Er, "Bu bölgede sondaj yapılabilecek alanlar bize gösterilsin. Bunun finansını oda olarak da sağlarız" demişti.

Kimse sizden para falan da istemedi yani.

Sadece yer gösterin, zemin sıvılaşmasını araştıralım, insanların hayatını tehlikeye atmayın denildi.

Bursa Valiliği...

Bursa Büyükşehir Belediyesi...

Nilüfer Belediyesi...

Olası felakette karşılaşılacak tablonun ağır olur vebali!

Zemin sıvılaşması iddialarının olduğu yerin göbeğinde, ilgililerin atış serbest dediği hormonlu devasa yeni bir modern ucubenin inşaatı hızla devam ediyor.

Göz göre göre yeni bir kent suçunun daha işlenmesine göz yumuluyor.

Öte yandan Büyükşehir Belediyesi, 2040 Çevre Düzeni Planı'nı yapamıyor.

Kentin dört bir yanını saran, tarım alanlarını işgal eden düzensiz sanayi kuruluşları her an patlamaya hazır bir bomba gibi faaliyet göstermeyi sürdürüyor.

Tam da bu noktada deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür'ün sözlerini bir kez daha hatırlatmak gerekiyor:

"Marmara bölgesi üretim, sanayi ve ticaretin yüzde 60'ı ve daha fazlasını kapsıyor. Bu çarklar durduğu zaman, üretemez olduğu zaman bu ekonomiyi 2 sene içinde eski kapasite kavuşturamazsınız. 10 seneye kendine getiremezsiniz. Ekonominin çarklarının durduğu Marmara bölgesinde, Türkiye ekonomik olarak diz üstü çöker. Çünkü ekonominin beyni, atardamarı Marmara bölgesi, onu durdurduğunuzda Türkiye diz üstü çöker. Ekonomik bağımsızlığını yitirir."

Tekrar belirtmek şart:

Bursa hızla yok oluşa sürüklenirken mevcut rant talanına karşı sesini yükseltmeyen herkes bu suça ortaktır!