Bursa
Açık
4.8°
Başka Gazete

Rantçılar kurşun sıktı diye yazmaktan vazgeçmeyeceğiz!

2023.11.27 11:52 Son Güncellenme: 2023.11.27 12:03

13 Kasım akşamı, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda bulunan iş yerim Başka Gazete'den çıktıktan hemen sonra aracımla seyir halindeyken pusu kurularak gerçekleştirilen silahlı bir saldırıya uğradım.

Olay yerine gelen polislerin ve emniyet müdürlerinin ifadesiyle mucize eseri hayatta kaldım.

Direkt beni hedef alarak yakın mesafeden ateş eden saldırganın silahından çıkan kurşun, kullandığım otomobilin sol ön kapı camından girip göğsümün 5 santimetre yanından geçerek sağ ön camdan çıktı.

Son dönemde başarılı operasyonlarla adından sıkça söz ettiren Bursa polisi olaya karışan iki saldırganı kısa sürede yakalamayı başardı. (Bursa Emniyet Müdürü Sabit Akın Zaimoğlu başta olmak üzere tüm polis teşkilatına yeri gelmişken tüm içtenliğimle teşekkür etmek isterim.)

Silahla tehdit, kasten yaralama, 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet, yağma suçlarına ilişkin çok sayıda suç kaydı bulunan iki şüpheli; kamera kayıtları, telefon sinyalleri, görgü tanıklarının ifadeleri, saldırganı tanıdığını ve silahla kaçarken gördüğünü bildiren ihbar telefonuna, canlı teşhise rağmen savcılık tarafından 'Kasten Öldürmeye Teşebbüs' suçundan tutuklanmaları istemiyle sevk edildikleri nöbetçi mahkeme tarafından 'ev hapsi' şartıyla serbest bırakılmıştı.

Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, tutuklama talebinin reddine karşı itirazının ardından ise saldırganlar tutuklandı.

Olayla ilgili olarak Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz imzasıyla yapılan açıklamada yer alan, "Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü, soruşturmanın safahatı ve sonucu hakkında bilgi verileceği hususu kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadelerini çok önemsiyorum.

Zira kurşun bana sıkılsa da; Bursa İl Emniyet Müdürlüğü'ne çok yakın mesafede organize şekilde beni öldürmeyi tasarlayanlar, sadece yolsuzlukları yazan bir kalemi ortadan kaldırmak istemediler aslında.

13 Kasım akşamı kent adına mücadele yürüttüğümüz Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği de hedef alındı.

Çevre mücadelesi veren örgütlere; Bursa Ovası'nın talan edilmesine, imar kirliliğine, kentsel dönüşüm rantına karşı olan herkese kurşun sıkıldı.

Gazetecilik, demokrasi, aydınlık saldırıya uğradı.

Kamuyu yağmalayanlar bir anlamda Bursa'nın onurlu kamu görevlilerine de akıllarınca meydan okudu.

Bu şehrin, geçmişte imar çeteleriyle korkusuzca savaşan bir Vali'si olduğu unutuldu.

Çok kısa sürede hatırlayacaklarından zerre şüphem yok!

Olay yerine gelen polislere verdiğim ilk ifadede inşaatlardaki yolsuzlukları yazdığımı belirtmiş ve saldırının bununla bağlantılı olabileceğini söylemiştim.

Saldırıdan hemen sonra olayı haberleştiren meslektaşlarıma da "Bu saldırıyı yapsa yapsa rant çetesi yapmıştır, kurşun sıktılar diye yazmaktan vazgeçecek değilim" demiştim.

Soruşturma dosyasında yer alan tanık ifadeleri saldırının imar usulsüzlükleri ile bağlantılı olduğunu ve yazılarımdan ötürü bu saldırının gerçekleştirdiğini net şekilde işaret ediyor.

Saldırganların tutuklanması sevindirici bir gelişme ancak önemli olan şüphesiz azmettiricilerin de yakalanarak cezalandırılması.

Beni öldürme maksadıyla düzenlenen saldırının aydınlatılmasının Bursa'yı talan eden büyük bir rant yapılanması deşifre edeceği ortadadır.

Yüce Türk adaletinin sadece bana değil kamu hakkını savunan herkese yönelik gerçekleştirildiği açık olan bu organize saldırıyı tüm ayrıntılarıyla aydınlatacağına yürekten inanıyorum.

Bu bağlamda konuyla titizlikle ilgilendiğini kamuoyuna duyuran Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz'a şükranlarımı sunuyorum.

Kamunun hakkını savunmak, kent suçlarıyla mücadele etmek için kurduğum Başka Gazete ekibinin bugün dünden de çok daha kararlı olduğunu belirtmek isterim.

Biz gazeteciyiz.

Mesleğimiz gereği kamunun hakkını savunmakla mükellefiz.

Maddiyat ve çeşitli siyasi vaatler karşılığında; imar yolsuzluklarını görmezden gelecek, kamu alanlarının rantçılara peşkeş çekilmesine göz yumacak, akçeli işlerin siyasi takipçilerinin peşini bırakacak, sosyal demokratlık kisvesi altında tüyü bitmedik yetim hakkına girenleri kollayacak bir yaradılışa da çok şükür sahip değiliz.

Vatan, millet sevgisini önceleyen herkes gibi işimizi namuslu şekilde yapmak görevimiz.

İzlerinden gitmeye gayret gösterdiğimiz çok sayıda meslek şehidimiz var bizim.

Hem onlara hem de bu kadim topraklara borcumuz var bizim!

Tetikçilerin yakalanması can güvenliğimiz ile ilgili endişelerimizi gidermiş değil.

Çünkü bu saldırıyı milyarlarca lira haksız kazanç elde eden imar çetesinin gerçekleştirdiği, gözlerinin ne kadar döndüğü de belli.

Ancak altını çizmek istiyorum, sonu ne olursa olsun her zaman olduğu gibi kamu haberciliği yapmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Kurşun sıktılar diye yazmaktan asla ama asla vazgeçmeyeceğiz.

Ne kadar uzun süre yaşadığınız değil, ne kadar ilkeli bir ömür sürdüğünüzdür önemli olan.

Bedeli ne olursa olsun kamunun hakkını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz!

Son olarak şunu belirtmek isterim:

13 Kasım'dan bugüne uzanan süreçte yaşananlar kimin nerede durduğunu göstermesi bakımından da anlamlı oldu bizim için.

Âdeta bir turnusol kâğıdı gibi her şeyi gözler önüne serdi...

Biliyorum; daha yeni tanıştığım ama şimdiden dostlarım diyebildiğim yürekli meslektaşlarım, biliyorum, yalnız değilim!

Hem Bursa hem de Türkiye'nin pek çok yerindeki meslektaşımdan gördüğüm dayanışma hiç de az olmadığımızı gösterdi.

Hepinize müteşekkirim.

Süreçte yanımda duran, olayı haber almaz açıklama yapan gazetecilik meslek örgütlerime, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne, Bursa Akademik Odalar Birliği'nin tüm bileşenlerine, Bursa Barosu'na, sivil toplum kuruluşlarına, iktidarından muhalefetine tüm siyasi partilere, milletvekillerine; ülkenin dört bir yanından arayan, soran, mesaj atan, yanımda olduğunu belirten tanıdığım, tanımadığım herkese ayrı ayrı teşekkürü borç bilirim.

Bu süreçte bazı siyasiler var ki onları tek tek yazmayacağım, yazmama ihtiyaçları da yok zaten ancak yine de şunu belirtmeden edemeyeceğim; iyi ki varsınız, hep var olun...

Medyamızı olay anından itibaren hiç boş bırakmadınız.

Kamu hakkını savunanların yanında olduğunuzu korkusuzca kanıtladınız.

Tüm Başka Gazete ailesi olarak hepinize minnettarız.

Süreçteki yoğunluktan ötürü geri dönemediğim bazı çağrı ve mesajlar da oldu, mazur göreceğinizi biliyorum.

Bursa basın tarihinde benzeri görülmemiş böyle bir saldırıya; meslektaşlarımın, kamu hakkını savunan her bir birey ve kuruluşun tekrar maruz kalmaması adına dayanışmamızı sürdürmemizin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

İfadeler, dosya üzerindeki çalışmalarımız, ziyaretlerimiz derken yaşadığımız yoğunluktan ötürü zorunlu bir ara vermek zorunda kaldığım yazılarımla kaldığımız yerden mücadeleye devam edeceğimi ekleyerek hepinize esenlikler diliyorum.