Gelişmeyi ilk olarak geçtiğimiz 6 Ocak'ta duyurmuştuk bu sütunlarda...

Bursa'da sıklıkla tanıklık edilen yerel yönetimler vasıtası ile yapsatçılığın son örneğinin detaylarını aktarmıştık kamuoyuna.

Hatırlatmak gerekirse...

Kamusal alanlarda plan değişiklikleri gerçekleştirilerek kupon araziler müteahhitlerin kullanımına sunuluyor Bursa'da.

PodyumPark'ın karşısında da Tofaş Spor Salonu'nun yanındaki son derece değerli yaklaşık 6,53 hektarlık 6 adet boş parsel rekreasyon ve yeşil alan olarak ayrılmıştı mevcut planlarda.

Ancak Bursa Büyükşehir Belediyesi söz konusu parsellerle ilgili plan değişikliğine imza attı.

Söz konusu parseller Onaylı 1/25.000 Ölçekli Merkez Planlama Bölgesi Nazım İmar Planı'nda "Kentsel Sosyal Donatı Alanı"nda, 1/5.000 Ölçekli Nilüfer Nazım İmar Planı'nda "Özel Proje Alanı, Park Alanı, Rekreasyon Alanı ve Ortaöğretim Alanı"nda kalmaktayken plan değişikliği ile 1/25.000 Ölçekli Nazım İmar Planında kısmen "Ticaret-Konut Alanı", 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planında "Ticaret-Konut Alanı, Park Alanı, Rekreasyon Alanı ve Özel Eğitim Alanı" yapıldı!

PodyumPark'ın yarattığı trafik zaten her yeri kilitlerken konut artı yeni ticaret alanlarının oluşturacağı yoğunluk ne yazık ki hesaba katılmadı.

Plan değişikliğinde enteresan bir detay daha vardı:

Onaylı planda ortaöğretim alanı olarak tanımlı yer plan değişikliği kapsamında büyüklüğü azaltılarak özel eğitim alanına çevrildi.

Sanki Nilüfer'de yeterince özel okul yokmuş gibi, devlet okulundan ne hikmetse vazgeçildi!

Plan değişikliğine askı sürecinde yapılan itiraz kabul edilmedi.

Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi, plan değişikliğinin iptali için dava açtı.

Davaya Mimarlar Odası Bursa Şubesi de müdahil olacak.

PodyumPark'ın çevresi orantısız yoğunluk artışlarından fazlasıyla nasibini almışken mahkemenin bilimsellikten uzak planlamayı iptal etmesi şüphesiz ki kent için hayati derecede önemli.

Konuyla ilgili yargı sürecini takip etmeyi sürdüreceğiz.

Yeri gelmişken Bursa kamuoyunun, kendi kamusal alanlarının talanına karşı artık daha yüksek sesle tepki vermesi gerektiğini de söylemeliyiz.

Kurumlara güveni sarsmanın acı yansıması

Çarpıcı haber kamuoyuna dün yansıdı.

Türkiye'nin kan stokları kritik seviyeyi de artık yarıladı.

Kan ihtiyacının en fazla olduğu kalp ameliyatları ertelenmeye başladı.

Çünkü yurttaşın bilhassa son depremlerden sonra Kızılay'a inancı sıfırlandı.

Maddi bağış şöyle dursun kan veren de kalmadı!

Eskinin güven timsali kurumunun bugün geldiği nokta hakikaten içler acısı.

Peki, bu durumdan utanan var mı?

Söylemleriyle iktidarın yetkililerini dahi çileden çıkaran bir şahıs tarafından hâlâ idare edilmeye çalışılan Kızılay'ın Bursa'daki vaziyeti de Türkiye genelinden pek farklı değil.

Kurum, A'dan Z'ye tüm kadrolarıyla yenilenene kadar kan organizasyonu acilen elinden alınmalı.

Kriz daha da büyümeden acilen harekete geçilmesinin zorunluluk hâline geldiği, insanların hayatının risk altında olduğu unutulmamalı.

İkinci bölgedeki yarış da dikkat çekecek

Bursa'da birinci seçim bölgesini Osmangazi, Nilüfer, Karacabey, Mustafakemalpaşa, Büyükorhan, Orhaneli; ikinci bölgeyi ise Yıldırım, Gemlik, Gürsu, Harmancık, İnegöl, İznik, Keles, Kestel, Mudanya, Orhangazi, Yenişehir ilçeleri kapsıyor.

İkinci bölgedeki yarışta, seçime Yeşil Sol Parti çatısı altında girecek HDP de yer alacak.

Emek ve Özgürlük İttifakı'ndaki Türkiye İşçi Partisi ikinci bölgede aday çıkarmadı.

Yeşil Sol Parti'nin desteklenmesi kararı alındı.

HDP, 2018'de ikinci bölgede 60 bin civarında oy almıştı.

AK Parti ve CHP'de, ikinci bölgede bazıları alt sıralarda bulunsa da iddialı adaylar listelerde yer aldı.

Seçimin ikinci bölgedeki seyrini etkileyecektir HDP oylarını kapma yarışı.