AK Parti'nin 'ithal' isimleri bugüne kadar kent adına olumlu bir performans sergileyememişti.

Buna karşın bu dönem de aynı yöntemden vazgeçilmedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, milletvekilliği için Bursa'dan aday gösterildi.

Az evvel belirttiğimiz gibi ithal isimlerin geçmişteki karnesi...

Ankara merkezli yatırımların yetersizliği...

Yerel yönetimlerin gerçekleşmeyen vaatleri...

Vizyon eksikliği...

Şehrin her geçen gün daha da derinleşen kronik problemleri...

Ülke genelindeki ekonominin mevcut hâli...

Varank, partisi için hayli zor dönemde önemli bir görev üstlendi.

Açıkçası bıraktığı ilk izlenim büyük atalet içindeki teşkilata hareketlenme getirdiği...

Sosyal medyada Togg rüzgârı estirdi.

Özlüce'de 'piyasa' mekânı 'tepe'ye bile gitti.

Oyları seçimin kaderini belirleyecek gençleri önceledi.

Ancak mevcut konjonktürde, Türkiye geneli Bursa özelinde salt popülizm ile başarı elde edilemeyeceği belli.

Hâliyle Varank'ın şehrin gerçek gündemine dair vereceği mesajlar çok önemliydi.

Bursa, malum bir sanayi kenti.

Türkiye'nin lokomotif şehri.

İhracatı odak noktasına alan yeni ekonomi modelinin başarıya ulaşabilmesi Bursa'nın potansiyelini açığa çıkarmasıyla doğrudan ilintili.

Ancak son dönemde doğru mekânsal planlama eksikliği kentin büyümesinin önüne geçti.

Yerel yönetimlerin irade sergileyememesi, farklı hesaplarla sorumluluk üstlenilmemesi sadece Bursa'yı geriye götürmedi.

Türkiye'nin ekonomik hedefleri de bir anlamda darbelendi.

Aynı zamanda şehrin; trafik, kentsel dönüşüm ve çevre problemleri başta olmak üzere kronikleşen sorunları derinleşti.

Kent, içinden çıkılmaz bir hâle sürüklendi.

İşte tam da bu nedenlerle Varank'ın Bursa'nın gerçek gündemine dair söyleyecekleri kıymetliydi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı, kayda değer mesajlarını Bursa iş dünyasıyla gerçekleştirdiği buluşmada verdi.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın (BTSO) nisan ayı meclisine ve organize sanayi bölgeleri istişare toplantısına katılan Varank'ın açıklamaları Bursa iş dünyasının beklentilerini karşılayan nitelikteydi.

Şehir içindeki dağınık sanayi ve kentsel dönüşümle ilgili çalışmalar gündemimizde dedi.

Bursa'da kentin merkezinde faaliyet gösteren, şehrin trafiğini, havasını, suyunu mahveden 8 binden fazla plansız üretim tesisi deprem bağlamında da son derece riskli.

Olası depremde Bursa'ya felaketi yaşatacak, uzmanların ekonomik yönden karşılaşılacak tahribatın ardından ülkede millî güvenlik riski ortaya çıkacak diyerek uyardığı bu plansız üretim tesislerinin, ortak akılla şekillenecek planlı KOBİ OSB'lere taşınması hususunda acilen harekete geçilmeli.

Varank, GES endüstri bölgesinden de söz etti.

Yenilenebilir enerji için GES endüstri bölgesi sahası tahsis edeceklerini, böylelikle iş dünyasının enerji maliyetlerini azaltarak rekabet gücünü artıracaklarını kaydetti.

Övgüyle bahsettiği TEKNOSAB ile ilgili tüm süreçleri danışmanlık yaptığı dönemden bu yana takip ettiğini belirtti.

Hâlâ tamamlanmaması büyük tepki çeken hızlı trenle ilgileneceğini de söyledi.

"Bursa'nın sanayisi ve lojistiğiyle ilgili, yatırımlarla ilgili birtakım eksikliklerin olduğunun farkındayız. Çevre planlaması, yollar, ilave alan ihtiyacı, iş gücü teminindeki sıkıntılar, tren, liman ve otoyol bağlantıları, bunların hepsinin biz farkındayız. Bunların hepsini de ortak akılla el ele vererek, samimiyetle beraber çözeceğiz. Hiç endişeniz olmasın" mesajıyla icracı bir bakan olacağı izlenimini verdi.

2040 Çevre Düzeni Planı'nı dahi tamamlayamayan yerel yönetimlerin eksikliğini Varank giderebilecek mi?

Bunun için şüphesiz, söylemlerin altının artık somut adımlarla bir an önce doldurulması gerekli.

Zira Bursa, çok ama çok zaman kaybetti.

Yerel yönetimlerin vizyon eksikliğinden de çok ama çok çekti...

Kamuoyu yakından takip edecek; Varank'ın muhalefet kadar kendi partisinin yönetimindeki belediyelerle de mücadele edeceği zorlu süreci...