Mustafa Bozbey'in Büyükşehir'i kazanmasıyla Bursa'da tarihî bir başarı elde eden Cumhuriyet Halk Partisi, son dönemde yerelde iktidarla rant ittifakı kuran kadrolar nedeniyle kaybedilme riski ortaya çıkan Nilüfer kalesini de doğru tercihlerle yeniden sarsılmaz hâle getirdi.

Biraz geçmişe dönelim şimdi.

Geçen sene haziran ayında genel seçimin ardından aşağıdaki ifadelere yer vermiştik bu sütunlarda:

"Bakın, daha önce pek çok defa ifade ettiğimiz üzere ana muhalefet halka gerçekten umut olmak istiyorsa, sözde sosyal demokrat özde rantçı isimleri CHP'den derhâl uzaklaştırmalıdır.

Değişime ise önce yerelden başlanmalıdır.

Rant iddialarına bulaşmamış temiz yeni yüzlerle yol alınmalıdır.

Bursa'da acaba bana rakip mi olur diye CHP'ye insanların üye olmasını engelleyen, herkesi ötekileştiren, kayırmacılıkla gençleri bile bölen akçeli işlerin takipçileri; ama hitabeti iyi, kürsüden güzel parmak sallıyor diye koltukta daha fazla asla tutulmamalıdır.

Ranta bulaşmış çakma sol yumrukların hitabetle CHP'nin oyunu artıramadığı apaçıktır.

1. bölgedeki sonuç ortadadır.

Hâliyle CHP'nin önce kendi gerçekliği ile yüzleşmesi lazımdır.

Partiye en büyük zararı rant ağının verdiği unutulmamalıdır.

Bursa özeline dönersek iktidar partisi büyük oy kaybı yaşamıştır.

Muhalefet yerel seçime bu ciddi oy kaybını doğru okuyarak, uyum içinde çalışacak kadrolarla hazırlanmalıdır.

2019'daki hatalar tekrarlanmamalıdır.

Rantçılar partiden uzaklaştırılmazsa hüsran yine kaçınılmaz olacaktır.

Şimdi cesur davranma zamanıdır.

Sorunları halı altına süpürmek vakit kaybıdır."

CHP örgütünde de büyük tepki çeken ayyuka çıkan rant iddialarının ardından yola çıkarsak başarırız diyen Özgür Şahin, "Nilüfer delegasyonu doğru kararı verecektir. Akçeli işlere karışan anlayışla mücadele edeceğiz" çıkışıyla ilçe başkanlığına aday olduğunu geçen temmuzda ilk kez bu sütunlardan duyurdu.

Başkan Şahin'in dediği gibi de oldu.

Yola çıkan Özgür Şahin, sonsuz belediye imkanlarına ve karalamalara karşın ilçe başkanlığını kazandı.

Göreve geldikten sonra CHP Nilüfer'i özlenen; örgüt, taban ve üyenin gücünü esas alan bütünleştirici yaklaşıma kısa sürede kavuşturdu.

Yani Nilüfer delegasyonu doğru bir karar vermişti.

Ancak değişim mücadelesi bitmemişti.

Özgür Şahin'in başkanlığındaki CHP Nilüfer, il kongresi ve kurultayda da değişimin en önemli aktörlerinden biri hâline geldi.

Ancak mücadele elbette yine sonra ermedi.

Meclis üyeliği için yapılan ön seçimde de ayyuka çıkan rant iddialarıyla gündeme gelen isimler ilk 10'a giremedi.

Nilüfer'de örgütün iradesini sandığa yansıtmak için mahalle temsilcileri tarafından oluşturulan, ilçenin de desteklediği liste ilk 10'unda sadece bir fire verdi...

Mücadele mi?

Yine bitmemişti...

Zira malum yapı, aynı düzenin devamında ne olursa olsun ısrarcıydı.

Ancak örgütün iradesi doğrultusunda hareket etmekte kararlı olan Özgür Şahin, mevcut düzenin değişmesi noktasındaki tutumundan asla sapmadı.

Türlü tehditler ve saldırılarla karşı karşıya kaldı.

Yılmadı.

CHP Genel Merkezi de artık kaçınılmaz hâle gelen değişime kayıtsız kalamadı.

Nilüfer'de örgütten gelen bir isim olan Şadi Özdemir'le yola devam etme kararı alındı.

Bu bağlamda Mustafa Bozbey, Nihat Yeşiltaş ve Bursa milletvekilleri Kayıhan Pala ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu'na da ayrı bir parantez açmak lazım.

Aynı saldırılara Şahin gibi onlar da fazlasıyla maruz kaldı.

Bu süreçte CHP içinde yapılanan rantçı özde değil sözde sosyal demokratlar tarafından her türlü siyasi ahlaksızlığa da imza atıldı.

Öte yandan Bursa milletvekilleri Orhan Sarıbal ve Hasan Öztürk ise aynı yapının devamı noktasındaki canhıraş tutumlarıyla siyasi tarihteki yerini aldı.

Şadi Özdemir'e dönersek...

Kendi ifadesiyle adaylığı açıklandıktan sonra o da rantçıların çapraz ateşine tutuldu.

Adaylığı süresince hep kamuculuğu savundu.

Yeni bir vizyona ihtiyacı olan Nilüfer'i mahalle komiteleri, kent konseyi, akademik odalar, emek örgütleri ve üniversitelerle bir karar mekanizması oluşturarak yöneteceğiz söylemi halkta fazlasıyla karşılık buldu.

Şadi Başkan'ın hakkını teslim etmek gerekir.

Ekibi ve örgütle uyum içinde çok çalıştı.

Kısa sürede her kesimin sesine kulak verdi, kimseyi de ötekileştirmedi.

Nihayetinde zafer rekorlarla geldi.

Dün, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin'le değerlendirdik seçimin neticesini.

"İttifaksız girdiğimiz seçimde Nilüfer'de oy sayımızı 166.454'den 181.033'e çıkararak yaklaşık %8 oranında artırdık. Tarihî bir rekor kırdık. İttifakla 26 olan meclis üyesi sayımızı ittifaksız 34'e çıkartıp büyük başarı elde ettik. Bu başarı tüm örgütümüze aittir" dedi.

Nilüfer'i özgürleştiren Başkan, sözlerine şöyle devam etti:

"Rakibimizle aradaki oy farkını yaklaşık 100.000'e yükselterek büyük bir zafer kazandık. Bu seçimlerde ittifaksız bir şekilde tarihin en yüksek oy oranına %59.67 ile ulaşarak Nilüfer'in CHP'nin kalesi olduğunu bir kez daha kanıtladık. İlçeler bazında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine en yüksek oy katkısını vererek Bursa'nın partimize kazandırılmasında da önemli bir rol aldık ve Büyükşehir Belediyesi'ne 7 meclis üyesi gönderdik. Bu sonuçlar Nilüferlilerin CHP'ye olan inancının, güveninin bir göstergesidir. Tarihî zaferde emeği geçen tüm Nilüferlilere, parti örgütümüze ve gönüllülerimize yürekten teşekkür ediyorum."

Özgür Şahin'in şu sözleri de kayda değerdi:

"Meclis içerisindeki görev dağılımını en sağlıklı şekilde yapıp değişim sürecini Nilüfer Belediyesi'ndeki aksayan işlerde de devam ettireceğiz. Bu haftadan itibaren en kısa zamanda yapılacak genel seçime hazırlıklarımıza başlayacağız."

Değişim malum kadrolarda da hatasız şekilde gerçekleştirilirse gülmenin Nilüfer'e daha çok yakışacağı kesin gibi.

Yazının sonunda kaybedenlerin kimler olduğunu herhâlde anlamışsınızdır.

Bu arada...

1 Nisan'da görüşürüz diyen; Mustafa Bozbey, Nihat Yeşiltaş, Kayıhan Pala, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Özgür Şahin ve Şadi Özdemir'e yönelik saldırıları organize eden şahsın imza toplama girişimine devam edip etmeyeceği şu an için bilinmiyor!

İngiltere yolcularına ise yenilerinin ekleneceği de konuşuluyor.