Dün Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'le bir araya gelen; iki dönem Bursa milletvekilliği, İçişleri Bakanlığı, Devlet Bakanlığı, Meclis KİT Komisyonu Başkanlığı, Meclis Başkan Vekilliği gibi önemli görevler üstlenen deneyimli siyasetçi Mehmet Gazioğlu ile konuştuk.

Gazioğlu'na yerel seçimden önce gerçekleşen ziyarette Özel'le neler konuştuklarını sordum.

"Özgür Bey, çok büyük bir hareket yaptı, Türk siyasetindeki birtakım kuralları kırdı, değiştirdi. Mevcut genel başkanın elinden genel başkanlığı aldı. Türkiye siyasetinde ilklerden biridir. Cumhurbaşkanlığı seçiminden baygın çıkan CHP'ye heyecan, umut getirdi, partiyi ayağa kaldırdı. Hayırlı olsuna gittim, başarılar diledim kendisine. Başarmaya mecbur olduğumuzu söyledim" dedi ve ekledi:

"Özgür Özel'i çok yetenekli buluyorum. Belagat kabiliyeti olan, çok hazır cevap, irticalen bütün meseleleri hayli rahat konuşabilen biri. Türk siyasetine büyük bir nefes getireceğini düşünüyorum."

CHP Bursa'da gözler ilçelerde hangi isimlerin aday gösterileceğine çevrilmiş durumda.

Mehmet Gazioğlu'nun oğlu Mustafa Orkun Gazioğlu da Osmangazi için belediye başkanlığına aday adaylığı başvurusu yaptı malum, bugün itibarıyla adaylığa da yakın konumda.

Her kesimle diyalog kurabilmesi, Osmangazi için hazırladığı insanı merkeze alan çözüm odaklı projeleri ve örgütü öncelemesinin şansını artırdığı ifade etmiştik daha önce bu sütunlarda.

Gazioğlu, Özel'le Bursa özelinde neler konuştuklarına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Özgür Özel, Bursa'daki aday tespitlerini örgüte bıraktık dedi. Bu çok kıymetli bir şey. Genel manada birkaç konuyu konuştuk. Seçimin alınabileceğini belirttim. Mustafa Bozbey'in isabetli bir aday tercihi olduğunu kaydettim. Partinin yönetici kadrolarının birinci görevi kazanacak, en çok oyu alacak adayları doğru tespit etmektir fikrindeyim. Hâliyle titiz davranmak gerekiyor dedim."

Orkun Gazioğlu'yla ilgili ise şunları kaydetti deneyimli siyasetçi:

"Sadece benim oğlum olarak gazetelerde anılmasını haksızlık olarak görüyorum. Orkun, kendini çok iyi yetiştirmiş biri. Çok zeki. İTÜ'ye dereceyle girdi. Finans alanında, yöneticilik yeteneği ile dev adımlarla ilerledi. Hem mühendis hem de ekonomist. Bu sıfatlar belediyecilikte aranan unsurlardır. Siyasetin içinde doğdu. Hep siyasi havayı teneffüs etti. Şartlar oluştu, kalktı aday olacağım dedi. Olma demek gibi bir hakkımız yok."

Son dönemde ayyuka çıkan, CHP Bursa örgütünde de büyük rahatsızlığa yol açan siyasetteki rant iddialarına ilişkin ne düşündüğünü de sorgum Gazioğlu'na.

Söyledikleri kayda değerdi:

"Akçeli işlere girmedim hiç. Milletvekilliği, bakanlık gibi sıfatları vermiş bu millet bize. Bu cübbelerin üzerine toz kondurmak hem günah, hem ayıp hem de suçtur. Bana akçeli işler söylendiği zaman karnım şişiyor. Çok rahatsız oluyorum. Size halkın verdiği ünvanlar yetmedi mi diyorum. Bizim üstlendiğimiz sorumluluklara toz kondurma, emanete ihanet etme hakkımız olamaz. Hayatım boyunca bu hususta titizlikle davrandım. Bana İçişleri Bakanlığı nasip oldu, Devlet Bakanı oldum, örtülü ödeneğimiz vardı, GAP bana bağlıydı, özelleştirmeler bana bağlıydı, Meclis Başkan Vekilliği yaptım kamunun bir kuruşuna asla dokunmadık."

Sözlerini şöyle bitirdi:

"Siyasette yaptığınız hizmetler farklı değerlendirilebilir, izafidir. Birisi sizi harika, diğeri kötü bulabilir. Aileme hep şunu söyledim, belki çok iyi hizmet yapmadığımı size birileri söyleyebilir ancak yüzünüzü yere eğecek tek hareketin içinde bulunmadım. Bugün Gazioğlu'nun oğluyum dediğinde evladım ona olan bakış değişiyor ve herkes pozitif yaklaşıyorsa bunu dünyalara, trilyonlara değişmem."

Başka söze gerek var mı?

Bu açıklamalardan birileri utanır mı?

Takdiri size bırakıyorum.

Son olarak Özgür Özel'in Bursa ziyaretinde sarf ettiği şu sözleri bir kez daha aktarmak istiyorum:

"Cumhuriyet Halk Partisi'nin hem yerel yönetimlere yönelik olarak hem de genel yönetime yönelik olarak bir A4 kağıdının üzerindeki bir kurşun kalem lekesi kadar lekeye tahammülü yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi rakipleri gibi gri ya da siyah kağıt değil, bembeyaz bir kağıttır. Öyle olunca kiri çok gösterir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kirlenmesine müsaade edemeyiz."

Genelde hak, hukuk, adalet denilirken yerelde ranta bulaşmış kadroların CHP'ye verdiği büyük zarar ortadayken bakalım bu kez doğru adaylarla yola çıkılabilecek mi?

Yoksa söylem ve eylem yine çelişecek mi?