Gelişmeyi okuyucularımıza ilk kez duyurduğumuz tarih 25 Haziran 2022'ydi.

Son dönemde korkunç bir yapılaşmaya maruz kalan Nilüfer'deki Odunluk Mahallesi'nde bir plan değişikliğine gidilmişti.

4683 ada, 1 parselde, 'Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı' fonksiyonunda kalan yerin, 'Gelişme Konut Alanı', 'Yol' ve 'Park Alanı' kullanımlarına dönüştürülmesi gerçekleştirilmişti.

Plan değişikliği yapılan parsel önce rezerv alan ilan edilerek tüm yetki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na geçirilmişti.

Ardından bakanlık marifetiyle parsel bazlı değişikliğe gidilmişti.

Akademik odalar; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü nezdinde söz konusu plan değişikliğine itiraz etmişti.

İtiraz dilekçesinde şu ifadelere yer verilmişti:

"İmarlı parsel konut alanına çevrilerek yoğunluk artışına gidilmiş, merkezi bölgede sıhhileştirme yapılarak desantralizasyonun sağlanması gerekirken tam tersi yönde hareket edilmiştir. Plan hükümlerinde belirtildiği üzere en fazla nüfus kestirimi yapılmıştır. Yapılan değişiklik ile gelecek ilave nüfusun planlama bölgesi nüfusuna olan etkisi raporda irdelenmemiş, nüfus projeksiyonunun geçilip geçilmediği yönünde bir analiz yapılmamıştır."

1/25000 ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı kararları incelendiğinde Mihraplı Caddesi'nden başlayarak Orhaneli yolunun, söz konusu parselin bulunduğu doğu bölümünde yol boyu Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı imarlıydı.

Parsel bazında bir bölgenin konut alanı olarak değiştirilmesi plan ana kararlarını, sürekliliğini ve bütünlüğünü bozuyordu...

Ayrıca diğer yerlerin de binalarla dolmasının önünü açıyordu.

Odunluk'taki söz konusu parselde lojman yapılacağı söylense de edindiğimiz bilgiler yine ciddi bir müteahhit rantının varlığına işaret ediyordu.

Plan değişikliği uygulamalarında karşımıza genellikle hep aynı firmaların çıkması da soru işaretlerini artırıyordu.

Yanıtsız bırakılmıştı Ankara merkezli kararlar ile Bursa'nın dizayn edilmesi ne kadar sağlıklı; altyapı, yoğunluk artışının sonuçları hesaplanmadan, gerekli yatırımlar gerçekleştirilmeden her yerin betonlaştırılması bu kentin yararına mı soruları...

Oysaki işi Ankara'da çözün, kimse ses etmez yaklaşımının Bursa'yı parsel parsel tükenişe sürüklediği son derece açıktı!

Hâliyle vicdanlı bilim insanları bu düzenlemeye kayıtsız kalmamıştı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Bursa İl Koordinasyon Kurulu tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na karşı Odunluk'taki plan değişikliğinin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle dava açılmıştı.

Bursa 3. İdare Mahkemesi, "Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, 2577 Sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca" plan değişikliğinin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi!

Yürütmeyi durdurmanın ardından mahkemeden nihai karar da geldi.

1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptal edilmesine oy birliği ile karar verildi.

Bu gelişmeyle yürütmeyi durdurma kararlarının ne kadar önemli olduğu bir kez daha tescillendi!

Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermeseydi, söz konusu parsele belki de çoktan binalar dikilecekti.

Telafisi güç zararlar meydana gelecekti.

Sonra mahkeme planı iptal etse de iş işten geçecekti...

Bakın plan değişikliği iptal edilen arazinin hemen yanındaki parselde mahkeme süreci devam ederken yürütmeyi durdurma kararı verilmediği için binalar dikildi.

Nihayetinde mahkeme planı iptal etti ama iş işten geçti!

İlgili belediyeler işlerine gelmediğinden akademik itirazları genellikle kabul etmiyor.

Mahkemelerin en azından yargı süreci tamamlanana kadar, telafisi mümkün olmayan zararlara yol açmamak, yeni kent suçlarını önlemek için akademik odaların itirazlarında yürütmeyi durdurma kararı vermesi hem şehirler hem de ülke adına kritik önem taşıyor.