Bursa
Açık
12.2°
Başka Gazete

Nilüfer'de de 'hizmet'e girdi! 10 dönüm arsa neden verildi?

2023.07.24 11:03 Son Güncellenme: 2023.07.24 11:03

"İktidarın araç muayene istasyonlarını özelleştirmesi, halkı soymanın yöntemlerinden biri oldu.

Özelleştirilen fabrikaların, yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan köprülerin, yolların faturasını vatandaşa yükleyen AKP iktidarı, araç muayene istasyonları aracılığıyla hem birilerinin kasasını dolduruyor hem de her yıl vatandaşı soyuyor."

Bu sözler Atilla Sertel'e ait.

Sertel, CHP İzmir Milletvekili olarak geçtiğimiz yılın başında TÜVTÜRK'e tepki gösteriyor, dönemin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun araç muayenelerinden devletin kasasına giren parayı açıklamadığını söylüyordu.

Yine geçtiğimiz yıl mart ayında bu kez CHP Milletvekili Burhanettin Bulut, "Araç sahipleri birkaç dakika süren rutin muayene sonrası mecburen fahiş fiyatlar ödemek zorunda kalıyor. TÜVTÜRK, devlete ödemek zorunda olduğu parayı düştükten sonra kasasına 3,9 milyar lira koyuyor" diyordu.

TÜVTÜRK'ün araç muayene istasyonlarının 20 yıllık işletim hakkını Türkiye Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan 2007 yılında 552 milyon 150 bin dolara aldığını anımsatan Bulut, şunları kaydediyordu:

"İhale 2004 yılında yapılmış ancak yargı süreci nedeniyle bir türlü satışı tamamlanamamıştı. TÜVTÜRK'ün yıllık ödemesi 27 milyon 607 bin 500 dolar. 2021 yılı ortalama dolar kuru, 8,89 TL. Yani TÜVTÜRK'ün araç muayene istasyonlarına yıllık ödediği 245 milyon 430 bin 675 TL. Bu parayı devlete ödedikten sonra TÜVTÜRK'e kalan para ise 3 milyar 949 milyon 108 bin 521 TL."

Vatandaştan aynı verginin iki kez alınmasından sonra Bulut'un aşağıdaki sözleri de tekrar sosyal medyanın gündemine geldi:

"10 dakikalık araç muayenesine fahiş fiyatlar alan TÜVTÜRK'ün geçtiğimiz yıllarda 767 milyon lira vergi borcunun silinme gerekçesi nedir?"

Evet, yurttaştan Motorlu Taşıtlar Vergisi'ni (MTV) iki kez alanlar, akaryakıttaki Özel Tüketim Vergisi'ne (ÖTV) tek seferde fahiş zam yapanlar para basan TÜVTÜRK'ün milyonlarca lira vergi borcunu silmişti.

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen ise bu senenin başında TÜVTÜRK araç muayene ücretlerine yüzde 100'den fazla zam gelmesini meclis gündemine taşıyarak "Muayene ücreti bin 130 TL oldu. 10 dakikalık bir işlem için alınan bu ücret resmen soygun" demişti.

Meşhur TÜVTÜRK, geçtiğimiz günlerde Nilüfer'de de hizmet vermeye başladı.

CHP'li Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, sosyal medyada yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Nilüfer Belediyesi ve TÜVTÜRK işbirliğinde kentimizin en önemli ihtiyaçlarından birini daha çözüme kavuşturduk. Alaaddinbey Mahallesi'nde 10 dönüm arsa üzerinde yap - işlet - devret modeliyle 30 yıllığına kiraya verdiğimiz alanda TÜVTÜRK Nilüfer Araç Muayene İstasyonu hizmet vermeye başladı. Kentimize hayırlı olsun..."

Açıklamayı Başkan Erdem yaptı çünkü TÜVTÜRK'e verilen yer belediye hizmet alanıydı!

Peki, o bölgedeki trafik yoğunluğu hesaplandı mı?

Bakın, tekrar ifade edelim TÜVTÜRK bir kamu kuruluşu değil.

TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları, üç ortaklı bir konsorsiyum (Doğuş Grubu, TÜV SÜD ve Bridgepoint) tarafından işletiliyor.

Doğuş Grubu'nu zaten biliyorsunuzdur!

Bu Bridgepoint ise; İstanbul, New York, Amsterdam, Shangai, Stockholm, Lüksemburg, Londra, Frankfurt, Paris, Madrid ve Varşova'da ofisleri bulunan Londra merkezli bir özel sermaye fonu!

TÜV SÜD ise Almanya merkezli bir kuruluş.

Dünya çapında 1000'den fazla noktada faaliyet gösteriyor.

24.000'den fazla uzmandan oluşan ekibiyle TÜV SÜD, yıllık 2,3 milyar Euro gelir elde ediyor.

Evet, evet yanlış okumadınız.

2,3 milyar Euro yıllık geliri var!

Bu konsorsiyumun sadece TÜVTÜRK'ten elde ettiği geliri ise CHP'li isimler ulusal düzeyde yazının başında dillendirdiğimiz üzere sıklıkla dile getiriyor.

CHP milletvekilleri TÜVTÜRK'ün muayene ücretlerini soygun olarak nitelendiriyor.

CHP'li Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ise belediye hizmet alanını TÜVTÜRK'e veriyor!

TÜVTÜRK'ün Alaaddinbey'deki tesisinin yapımını milletvekili aday adaylığı için istifa eden CHP'li bir meclis üyesinin üstlendiği de iddia ediliyor.

Ayrıca bir belediye başkan yardımcısının projeyi özel olarak takip ettiği öne sürülüyor.

Gelin, şimdi Turgay Erdem'in TÜVTÜRK'le ilgili sosyal medya paylaşımına vatandaşlardan gelen bazı yorumları aynen aktararak devam edelim:

"Türkiye tarihinde ilk kez, bir ilçe belediyesi üstüne vazife olmayan bir işe imza atmış! Peki, bu satışın detaylarını da yazar mısınız? İnşallah büyük rant ve talan değildir?"

"Sosyal belediyecilik anlayışı yok oldu. İş ticarete dönüştü. Tebrikler."

"Sayın Başkan, işler iyi mi?"

"Bu harika yer seçiminiz ile sanayi içi trafiğin ne hâle geleceğini hiç düşündünüz mü?"

"Sayın Başkan yapılan yorumları dikkate alırsınız umarım, biraz koltuğunuzdan kalkın ve Nilüfer halkının içine karışın biraz, size oy veren insanlar ne istiyor."

"Daha ufak işlere de odaklanılsa keşke. Sokaklar çöplük içinde defalarca yazıp şikayet etmemize rağmen önlem alınmıyor. Hizmet, geri dönüş sıfır. Kaç yıllık CHP'liyim yerel seçimde size asla oy vermeyeceğim."

TÜVTÜRK, Nilüfer dışında araçlarını muayene ettirmek zorunda kalanlar için kolaylık sağlamış olabilir.

Ancak söylemle eylem çelişmemelidir.

TÜVTÜRK, hayli parası olan özel bir şirkettir.

Gider, parasını verir, özel bir kişi ya da kuruluştan arsasını alır 'hizmet'ini sunar!

Hadi onu da geçtik!

Büyükşehir'in ve hazinenin mülkiyetinde arsa yok sanki Nilüfer'de?

Görüyoruz, parsel parsel satılıyorlar.

Gitsin, versin parasını, alsın.

Bir ölçüde anlarız da...

CHP'li belediyenin, belediye hizmet alanının, CHP'nin ağır suçlamalarla yüklendiği bir kuruluşa verilmesi sizce de tuhaf değil midir?

Bu iş sosyal demokratlık bağlamında Allah aşkına normal midir?