Yalın bir dille anlatmak gerekirse...

Örneğin 7 kat imar hakkı olan yere 9 kat ruhsat kesiliyor.

Belediyeye gelen müfettiş söz konusu yerin dosyasını istediğinde hemen bir tadilat ruhsatı kesilerek proje 7 kat imarlı hâle getiriliyor.

Yani kat sayısı indiriliyor.

Müfettiş incelemesini tamamladıktan sonra ne mi oluyor?

Bir ruhsat daha giriyor devreye ve karşınıza tekrar 9 katlı bir inşaat çıkıyor!

Başka örnekle devam edelim...

Daha yeni bir yapı denetim firmasının, ruhsata aykırı olduğu için feshettiği projenin sahibi, Nilüfer ilçesi Fethiye mahallesindeki usulsüz inşaatını tamamlıyor.

Yapı denetimsiz, kaçak olarak imalatını bitiyor.

Ardından tekrar gittiği yapı denetim firmasına ben belediyeyle işimi halledip tadilat ruhsatı kestireceğim, gereği neyse yapalım, imzayı atın da kullanma iznini alalım diyor.

Açıkça rüşvet de teklif ediliyor!

Neyse ki teklifi kabul edilmiyor.

Kaçak inşaatın sahibi şu sıralar yeni atanan yapı denetim firmasına projesini imzalatmaya çalışıyor!

Yapı denetim firması teklifini kabul ederse ne mi olacak?

Tadilat ruhsatı da belediyeyle görüşülüp halledilirse resmiyette legal ancak fiilen kaçak bir yapı daha ortaya çıkacak!

Projenin ada/parsel bilgileri mevcut.

Süreci takip edeceğiz, sevgili yetkililer ilgilenmek isterlerse kendilerine de iletiriz!

Tüm bu usulsüzlükler ne yazık ki artık sıradanlaştı.

Çünkü yapanın yanına yaptığı hep kâr kaldı.

Yapı denetimsiz inşaatlarda yıkım gerçekleştirilmeden bu manzaranın değişmeyeceği artık anlaşılmalı.

Son derece sıkıntılı iddialarla gündemden düşmeyen, iddiaları yanıtlamak yerine derin bir sessizliğe bürünen; Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün denetim görevini yerine getirip getirmediği etraflıca araştırılmalı.

Bakın, haber daha geçen hafta kamuoyuna yansıdı:

Greenpeace Akdeniz'in hava kirliliğiyle mücadele için yürüttüğü çalışmalar kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ulusal hava kalitesi izleme ağında yer alan istasyonlardan 2023 yılı boyunca elde edilen Partikül Madde 10 verilerine göre Türkiye'de hava kirliliğinin en yüksek olduğu 20 bölge arasında Bursa'dan iki ilçe, Nilüfer ve Kestel de yer aldı.

Şehircilik ve çevre bağlamında sayısız sorunla boğuşan Bursa'da; Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ne yapıyor sorusu yanıtlanmalı!

Öte yandan bazı belediyelerdeki değişim de başkanlarla sınırlı kalmamalı.

Yeni başkan adayları seçilirse rantçı kadroları derhâl ortadan kaldırmalı.

Son olarak şunu da belirtelim:

Yerel seçimden önce belediyelerdeki hareketlilik dikkat çekiyor.

Bilhassa imar ve iş yeri ruhsatlarıyla ilgili yoğunluk yaşandığına dair bilgiler geliyor.

Son dönemde çok sayıda kent suçuna tanıklık edilen Bursa'da herhâlde işleyişi bilinen kadrolar değişmeden birileri işlerini tamamlamaya çalışıyor.

Yerel yönetimlerdeki artan hareketliliğin de acilen mercek altına alınması gerekiyor.