Bursa
Açık
12.2°
Başka Gazete

Mudanya'da soru işaretleri giderildi, mafyalaşan rantçılara manifestolu tepki!

2024.02.23 08:00 Son Güncellenme: 2024.02.23 08:06

Dün güne Mudanya'da başladık.

Önce Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Belediye Başkan Adayı Deniz Dalgıç'ın basın toplantısına katıldık.

Dalgıç'a iki soru yönelttim.

İlki, meclis üyesi adaylarının yer aldığı listenin geç teslim edildiği iddiasıyla diğer partilerin yaptığı itiraz sonrası yaşanan süreci nasıl değerlendirdiğine yönelikti.

Açıkçası liste seçim kuruluna daha erken verilseydi, kamuoyuna 'kriz' şeklinde yansıyan çeşitli tartışmalar hiç gündeme gelmeyecekti.

Burada ilçe örgütünün ihmalinden söz edilebilir miydi?

Dalgıç, "Maalesef bir meclis üyesi adayımızın evrakları geç ulaştı. Saat beşe üç kala zamanında teslim ettik, evrakımızı da aldık. Aslına bakarsanız büyütüldüğü gibi bir konu yoktu ortada. İlçe seçim kurulunda olay bitmişti" dedi ve ekledi:

"Çok hazırlıklı bir konu gibiydi bu. İlçe seçim kurulu biliyorsunuz bütün başvuru sürecini değerlendirdiği, saat beşten sonra bir toplantı yapar. O güne kadarki bütün başvuruları tek tek kayıt altına alır ve bir tutanak haline getirir. Saat beşi bir geçe sosyal medyada hatta seçime giremediğimiz gibi hava yaratıldı. Biraz örgütlü bir konuydu. Gerek de yoktu. Çünkü aslına bakarsanız o anda ilçe seçim kuruluna bir itiraz bile yoktu. Olmadığı hâlde öyle bir gürültü koparıldı. Şimdi de bir şey yok zaten. İki tane üst üste karar alındı. Kararların ardından bir sorun kalmadı. Konu bitmiştir."

Bu arada İl Seçim Kurulu tarafından da İYİ Parti ve AK Parti'nin yaptığı itiraz reddedildi.

Konu, kesin olarak bitti yani.

İlçe Başkanı Kurtuluş Furkan Atalay toplantıda yoktu.

Deniz Dalgıç, Atalay'ın ertelemeyeceği bir işi olduğu için toplantıya katılamadığını açıkladı.

Dalgıç'a ikinci sorum, kendisine CHP içindeki bazı çevrelerden yöneldiği belli olan, siyasi ahlakla bağdaşmayan ithamlara ilişkindi.

Nitelikli üniversitelerde eğitimini tamamlamış, akademik camiada pozitif anılan bir isimken yeni atıldığı siyaset sahnesinin negatif yüzüyle karşılaşması malum çok uzun sürmemişti.

Kırgınlığı, sitemi var mıydı peki?

Matematiksel zekâdan uzak tezviratlara değinirken gülümsedi.

Şunları da söyledi:

"Benim okulda şimdi burslu öğrencilerim var. Bu sene mezun olacaklar. Tam burslular. Bu çocuklar on sene sonra mesela Türkiye'de çok önemli yerlerde görevlere geldiklerinde ben de diyelim ki Mudanya Belediyesi'nde o zaman hâlâ görevdeyim ve onlar bir konuda bizim bir talebimize evet diyecekler. Yani şimdi bugünden burs verdiğimiz için mi diyecekler yoksa gerçekten hak ettiğimiz için mi? Dolayısıyla ciddiye almıyorum açıkçası ama bunun da düzelmesi lazım. Hizmeti engelliyor bunlar, bizim odağımızı kaçırıyor. Bugün bu toplantının odağının Mudanya olması gerekirken seçim kurulundaki itiş kakışı konuştuk daha ziyade. Gerek yok bunlara. Kırılan bir adam değilimdir. Daima ileri bakıyorum. Hep de şu örneği veririm. Bakın Atatürk'ün bütün fotoğraflardaki duruşuna, hep ileri. Hep ileri! Hiç geriye bakmayız biz!"

Mudanya'nın planlama, kentsel dönüşüm, ulaşım gibi kronikleşmiş problemleri belli.

İlçedeki en büyük sorun ise iletişimsizlik değil miydi?

Dalgıç'ın dün bıraktığı izlenim, başkan seçilirse bu diyalogsuzluğu ortadan kaldırabilecek potansiyelde olduğunun sinyallerini net şekilde verdi.

Daha sonra açıklayacağı projeleri ve göreve gelirse sergileyeceği performansın kronikleşmiş sorunları ortadan kaldırıp kaldıramayacağını da takip edeceğiz elbette ki.

Mudanya'dan sonraki durağımız Karaman Dernekler Yerleşkesi'ydi.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bursa Şubesi tarafından hazırlanan Yerel Yönetimler Manifestosu'nun kamuoyuna duyurulduğu toplantıyı takip ettik.

Deniz Dalgıç'ın yanı sıra İYİ Parti'nin Büyükşehir Adayı Selçuk Türkoğlu, Yeniden Refah Partisi'nin Büyükşehir Adayı Sedat Yalçın, CHP'nin Osmangazi Adayı Erkan Aydın da toplantıdaydı.

ADD Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, "Bursa ile ilgili yanlışlar gördüğümüzde uyarmaya devam edeceğiz. Bunda son derece kararlıyız. Yani bu kentte bir şeyler yazdı diye gazeteciler kurşunlanamayacak arkadaşlar. Bedeli ne olursa olsun. Ödemeye hazırız. İstediği kadar mafyalaşsın, istediği kadar yağma ve talanın parçası olsunlar. Biz burada Atatürkçü Düşünce Derneği ve onun bileşenleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin bir üyesi olarak söylüyorum bu kentte bu denetlenebilir şeffaflık yaklaşımı içinde yanlış uygulamalara karşı çıkmaya devam edeceğiz" dedi.

Bursa'yı son dönemde pervasızca talan eden rant çetelerine karşı kararlı bir mesaj verdi.

Şöyle devam etti:

"2024 yerel seçimleri öncesi çağrımız toplumun geleceği açısından rüşvet ve yolsuzlukla mücadelede önemli olan ve nitelikli yönetimin gereği olarak seçim sonuçları açıklanmadan, tüm belediye başkan adayları ve meclis üyesi adaylarının mal bildirimlerini, tüm siyasi partiler ile adayların siyasetin finansmanını topluma açık şekilde yapmaları, tüm yerel yönetimlerde parsel bazında imar değişikliğine son verileceğini kamuoyuna taahhüt etmeleri, etik kurallar, saydamlık, hesap verebilirlik açısından son derece önemli ve gereklidir."

Yazılarımızı takip edenler Bursa'yı felakete parsel bazlı imar değişikliklerinin sürüklediğini gayet iyi biliyor.

Manifestoda; yeşilden griye evrilen Bursa'daki plansızlık, tarım, sanayileşme bağlamında mevcut durum etraflıca ele alınıyor.

Nilüfer'de atışa geçen inşaatlara da değiniliyor.

"Bursa'da parsel alanı 25.010,90 metrekare, T.A.K.S. 0.50, K.A.K.S. 1.50 olan bir yerde 300 bin metrekare inşaat ruhsatı alabiliyorsanız işte bu bir kent suçudur" deniliyor.

Şehri yönetmeye talip olanlar manifesto ile yüzleşip, belirtilen ilke ve esaslara uysalar inanın Bursa hâlâ kurtarılabilir.

Dikkate alınırsa kent adına dönüm noktası olabilecek bu manifestoya katkı koyan isimleri aktararak yazıyı noktalayalım:

Gürhan Akdoğan, Ertuğrul Aksoy, Eralp Atabek, Tahir Baştaymaz, Fevzi Çakmak, Gül Gün Dayanıklı, Murat Demir, Murat İlkme, Lütfü Kırayoğlu, Ali Küçüksarı, Selim Lümalı, Mustafa Özçelik, Sebahattin Sesli, Şirin Rodoplu Şimşek, Ahmet İhsan Taşkınsel, Füsun Uyanık, Necla Özkaplan Yörüklü.