2018'ten beri kafayı takmışlar.

İlla ranta açacaklar.

Ne de olsa sahipsiz Bursa'da istedikleri gibi at koşturuyorlar.

Hâliyle talanda sınır tanımıyorlar.

Konuya daha önce bu köşede iki kez değindik.

"Kent içindeki sınırlı sayıda kalan alanların kamu yararı doğrultusunda kullanılması, gelip birinin örneğin otel dikerek cebini doldurmasından şüphesiz evladır; unutmayın" dedik.

Şu soruları da yönelttik:

"11.042,31 metrekarelik bir alan neden şehir için kullanılmıyor?

İlla birilerine verilerek özel sektöre altın tepside hangi gerekçeyle sunulması gerekiyor?"

Osmangazi Kükürtlü'de 3947 ada 3 parsele ilişkin yapılan plan değişikliklerinden söz ediyoruz.

Eski çocuk hastanesinin bulunduğu yerin kararname ile neden ısrarla ranta açılmak istendiğini sorguluyoruz.

Çarçabuk unutuyoruz.

O nedenle yazılarımızda bazen geçmişe dönme ihtiyacı duyuyoruz.

Gelin hemen kısa bir hatırlatma yapalım:

Osmangazi Kükürtlü'deki 3947 ada 3 parsele ilişkin 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı; 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 97 (Ğ) maddesi uyarınca onaylandı.

Söz konusu düzenlemeler ile eski çocuk hastanesinin bulunduğu yerin niteliği hastane alanından çıkarıldı!

Turizm ve ticaret alanı yapıldı.

Aynı parsel; 2018'de de hastane alanından çıkarılmış, konut ve ticaret alanı yapılmıştı.

Ancak Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi'nin açtığı dava sonucunda düzenleme Bursa 1. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

Plan değişikliği 2023'te ise karşımıza turizm ve ticarete çevrilerek geldi!

Bursa'nın göbeğinde yeni bir rantın kapısını aralayacak düzenlemeye karşı Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve Bursa Barosu'nun dava açma kararı aldığını, davaya Bursa Tabip Odası'nın da müdahil olmasının beklendiğini daha önce ifade etmiştik.

O dava dün resmen açıldı.

Mimarlar Odası Bursa Şubesi, Bursa Barosu, Bursa Tabip Odası tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne karşı açılan davada; hukuka, kamu yararına, şehircilik ilke ve esaslarına aykırı plan değişikliğinin öncelikle yürütmesinin durdurulması istendi.

Yürütmeyi durdurma talebinde yer alan şu ifadeler son derece çarpıcı değil mi:

"Aynı alan için aynı nitelikteki plan değişikliklerinin iptali yönünde mahkeme kararları verilmiştir. O kararlardan sonraki süreçte hiçbir eksik tamamlanmadan, hemen hemen aynı özellikleri ve özensizliği taşıyan plan değişiklikleri davamızın konusunu oluşturmaktadır. İdarenin bu kesin karar varken özensiz hazırladığı plan değişiklikleri ile aynı yönde düzenleme inadı sürerken yapabileceği hukuksal bir savunma bulunmamaktadır. Yürütmenin durdurulması istemimiz, idarenin savunmasını beklemeyi gerektirmemektedir."

Sosyal ve teknik altyapı dengesini bozucu nitelikteki plan değişiklikleri ve plan notlarının ise ayrı ayrı iptali talep edildi.

Bakalım, yargı kendisiyle çelişecek mi?

Yoksa olması gerektiği gibi Kükürtlü'deki son plan değişiklikleri de iptal edilecek mi?