Bursa
Az Bulutlu
17°
Başka Gazete

Kriz derinleşiyor: Bursa'da ihtiyaç neden karşılanamıyor?

2023.04.28 11:16 Son Güncellenme: 2023.04.28 11:16

Kamucu politikalar terk edildi.

Temel bir insan hakkı olan sağlık hizmeti ne yazık ki ticarileştirildi.

Sistematik şekilde itibarsızlaştırılan hekimlerin göçünün hız kesmemesi...

Bugün itibarıyla 'özel'ler para basarken, maddi güçlük çeken yurttaşın devlet hastanelerinden aylar sonra randevu bulabilmesi...

Öz değerlerimizin varlığına son verilmesi...

Sağlıkta da dışa bağımlılığın tetiklenmesi...

Tüm bunlar şüphesiz paydaşların sesine kulak tıkayan, sadece ben bilirim anlayışından beslenen hatalı uygulama silsilesinin eseri.

Mevcut yönetim tarzından ilaç sektörünün de nasibini almaması düşünülemezdi tabii ki!

Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin, geçtiğimiz gün yaptığımız görüşmede, çarpıcı sözler sarf etti:

"Az önce bana ulaşan bir vatandaşımız Human Albumin ilacını bulamadığı için yardım talep etmek için aradı. Maalesef bundan yıllar önce ülkemizde üretim aşamasına kadar gelen ilacı vatandaşlarımız bugün sırf yabancı firmalar yurt dışından getirmediği için problem yaşıyoruz. İlaç firmaları ile görüştüğümüzde bize direkt söylemeseler de aslında demek istedikleri şu; yurt dışında 1 kutu ilaç satışı ile Türkiye'de 10 kutu ilaç satışından aynı parayı kazanıyoruz, zaten covid dönemi sonrası tedarik zincirleri de kırıldığı için etken madde bulmakta zorlanıyoruz bu sebepler ile ülkemize yurt dışından gelen ilaç sayısı maalesef yeterli miktarda değil. Bu ilaçtan ayda 100 kutu sadece Bursa'da ihtiyaç varken firma sadece 10 kutu getiriyor ve bu da maalesef 2 veya 3 hastaya anca yetiyor."

İlaçta güncel euro kuru 10,75 lira uygulanıyor şu anda.

Mevcut euro kuru ise malum 21,40 lira civarında!

2022 yılı Türkiye ilaç pazarı ise 110 milyar lira...

Başkan Şahin, "Bu pazarın 50 milyar lirası tamamen yurt dışından gelen ithal ilaçlar, yaklaşık 60 milyar lirası da yerli imal ilaçlar gözüküyor. İlk baktığımızda rakamlar fena değil gibi duruyor ancak ülkemizde imal edilen ilaçların etken madde ve yardımcı maddelerinin büyük bir çoğunluğu maalesef dünyanın en büyük üreticileri konumunda olan Çin ve Hindistan'dan geliyor. 110 milyarlık ilaç bütçesinde tüm maddeleri ülkemizde üretilen ve imal edilen ilaç miktarı 10 milyar lira ya vardır ya yoktur. İşin üzücü kısmı maalesef bu, biz ilaçta çok yüksek miktarda dışa bağımlıyız" diyor.

Şöyle devam ediyor:

"Bunu aşmak elbette öyle kolay değil, basit bir örnek vermek gerekirse bir ilaç firmasının yeni bir etken madde üretmek için harcadığı yaklaşık tutar 2 milyar dolar ancak aynı firmanın ilacı piyasaya verdikten sonra tüm dünyada yaptığı yıllık satış tutarı 5 milyar dolar; peki, sizin yıllık tüm ilaç bütçeniz ne kadar sadece 5,5 milyar dolar. Yani kısaca şunu söyleyebiliriz, Türkiye'de maalesef bu işin altından tek başına kalkabilecek bir ilaç firmamız yok."

Okan Şahin'in Togg formülü önerisi de dikkat çekici:

"Özel sektör ve devlet ortaklığı ile çok büyük bir güç birlikteliği olabilir kanısındayım. Nasıl ki Togg'u yaptıysak, ondan çok daha hayati öneme sahip olan ilaç üretiminde bölgesel bir güç olma imkânımız hâlâ var. Bu imkân sadece ilaç için de değil, medikal malzemeler ve cihazlarda da var. Çünkü covid döneminde birçok ülke Çin'e bu kadar bağımlı olmalarının sıkıntılarını yaşadılar ve pazar çeşitlendirmesi yaparak ürün temininde farklı farklı ülkelere dağılmak istiyorlar. İşte Türkiye de gerek genç nüfusu ve gerekse de jeopolitik konumu sayesinde aslında burada çok güçlü bir ülke olabilir."

Her yıl nisan ayının sonunda kutlanıyor aşı haftası.

Türkiye yıllar önce tüm dünyada bazı aşıları üreten birkaç ülkeden biriyken Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü kapatıldı.

Yeri de doldurulmadı.

Kendi aşısını üreten bir ülke bugün aşıda da dışa bağımlı kılındı.

Şahin'in de altını çizdiği gibi pekâlâ sağlıkta bölgesel güç olabiliriz.

Ancak evvela zihniyetimizi değiştirmeliyiz!