Bursa
Az Bulutlu
16.2°
Başka Gazete

Konut dışı kentsel çalışma talanı: Bursa o yönetmelikten muaf mı?

2024.03.19 09:54 Son Güncellenme: 2024.03.19 10:01

Bursa'nın batısında kaçak yapılaşmanın merkezlerinden biri hâline geldi Alaaddinbey mahallesi.

Kaçak üretim tesisleri ve depolarla dolduruldu tarlaların üzeri.

Ancak kanunsuzluk silsilesi bunlarla sınırlı kalmadı ne yazık ki.

Nilüfer'deki Alaaddinbey'i de içine alan 1/5000 ölçekli nazım imar planında İzmir yolundan 200 metre içeriye kadar yapılaşma izni verilmişti.

Ancak aşağıda gördüğünüz yeşil bandın neredeyse tamamı katledildi.

Yapılaşma izni verilen planlı alanlarda da kanun ve yönetmeliklere aykırı hareket edildi.

Gelin, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğine bir bakalım.

Konut dışı kentsel çalışma alanlarının; çevre sağlığı yönünden tehlike oluşturmayan imalathanelerin, patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı maddeler içermeyen depoların, toptan ticaret pazarlama ve depolama alanlarının, konaklama tesislerinin, lokantaların, halı saha, tenis kortu gibi açık spor tesisleri ve düğün salonunun yapılabileceği kentsel çalışma alanlarını kapsadığı belirtiliyor.

Gördüğünüz üzere konut dışı kentsel çalışma alanlarında normal şartlarda ev falan olamıyor...

Buna karşın Alaaddinbey'deki konut dışı kentsel çalışma alanlarında aralarında daireler, dubleksler, ofislerin de yer aldığı yaklaşık 200 bağımsız bölümlü kütleler karşımıza çıkabiliyor.

Hoş sadece Alaaddinbey'de değil Bursa'daki pek çok yerde benzer manzaralara rastlanabiliyor.

Peki, bu nasıl mümkün olabiliyor?

Herhâlde, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği, Bursa'yı kapsamıyor!

Kapsıyorsa, Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ne iş yapıyor?

Yerel yönetimler Alaaddinbey örneğindeki gibi tek imza ile işi bitirebilir.

Ancak sizin göreviniz yapılan usulsüzlükleri denetlemek değil midir?

Bunca kent suçunun işlenmesine göz yumulması nasıl kabul edilebilir?

Bursa'da mevcut kanun ve yönetmeliklere aykırı sayısız yapı inşa edilirken, fahiş emsalli inşaatlar her yeri sararken birilerinin olan biteni seyretmesi çok sayıda soru işaretini de beraberinde getirmektedir.

Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile ilgili skandal iddiaların hâlâ yanıtlanmaması bu soru işaretlerini derinleştirmektedir.

Yerel seçim sürecinde adayları tartıştığımız kadar kamudaki bürokrat kadrolarının liyakatini de sorgulamalıyız.

Aksi takdirde 31 Mart'ta sandıktan hangi netice çıkarsa çıksın Bursa'yı kurtaramayız.