Son günlerde çarpıcı bir iddia dillendiriliyor.

Bazı belediyelerin fazla sayıda personel alımı yaptığı konuşuluyor.

Üstelik kadroları şişiren söz konusu belediyelerin borç batağında olduğu, araçlarının deposunu dahi doldurmakta zorlandığı öne sürülüyor.

5 yıldır ihtiyaç yoktu da seçime 15 gün kala mı personel gereksinimi doğdu?

Yerel seçime çok ama çok az bir süre varken kadroları şişirmek ne kadar doğru?

Geçtiğimiz 28 Şubat'ta bu sütunlarda yayınlanan "Nilüfer'de hangi eski başkan yardımcısı açıktan atama istedi?" başlıklı yazıya dönelim şimdi.

Nilüfer Belediyesi'nde Turgay Erdem'in başkan yardımcılığı görevini üstlenen Zafer Yıldız tarafından Nilüfer Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü'ne verilen dilekçeyi gündeme taşımıştık.

Yıldız imzalı dilekçede "Kurumunuz bünyesinde uygun bulunan bir kadroya açıktan atanabilmem için gereğini arz ederim" deniliyordu.

Şu ifadelere yer vermiştik ilgili yazıda:

"Yerel seçime son derece az bir süre kalmışken...

Mevcut başkan değişecekken...

Bunca nitelikli genç de işsizlikle boğuşurken...

Bildiğimiz kadarıyla herhangi bir ekonomik sıkıntısı da bulunmayan 55 yaşındaki Zafer Yıldız'ın açıktan atamayla memur olmak istemesi sosyal demokratlıkla izah edilebilir miydi?

Diyelim ki gerçekten hem Nilüfer Belediyesi'nin hem de kendisinin açıktan atamaya ihtiyacı vardı bunun yerel seçimden sonra gerçekleştirilmesi daha etik olmaz mıydı?

Yıldız'ı arayıp yukarıdaki soruları kendisine yönelttim.

Zaten başkan yardımcısı olamayacağını söyledi ancak bunu gençler bağlamında düşünemediğini söyleyerek dilekçesini geri çekeceğini kaydetti.

2003'ten beri Cumhuriyet Halk Partisi Bursa örgütünde, ilçe ve il yönetimi, il başkanlığı, Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği, Nilüfer Belediye Meclis üyeliği ve Nilüfer Belediye Başkan yardımcılığı gibi görevler üstlenen Yıldız, bizce de doğru karar verdi!"

Önceki gün bir okurumuzdan "Haberini yaptığınız Zafer Yıldız'ın Nilüfer Belediyesi'ne memur ataması gerçekleştirilmiştir. Kesin ve net bilgidir eğitmen kadrosu olarak. Allah yemeyi nasip etmesin" başlıklı bir mesaj ulaştı.

Ardından benzer bilgiyi içeren birkaç telefon da geldi.

Daha önce dilekçesini geri çekeceğini söyleyen Yıldız'ı aradım yine.

"Bu işin olması gerektiğini düşündüm. Birkaç aylık bir süreçte görev yapacağım" dedi bu kez.

Dilekçesini geri çekeceğini söylediği için doğru karar aldı demiştik, bu kez yanlış yaptığını düşündüğümüzü ifade edelim.

Memur olduğu için CHP'den istifa edeceğini, inşaat işleriyle artık kendisinin ilgilenmeyeceğini de belirtelim.

Zafer Yıldız, genel seçimden sonraki süreçte Turgay Erdem'in yeniden aday gösterilmesi için canhıraş mücadele edenlerden biriydi malum.

Bursa ve Ankara arasında mekik dokuduğu söylenmişti.

Bursa milletvekilleri Orhan Sarıbal ve Hasan Öztürk kadar ciddi efor sarf etmişti.

Ancak ayyuka çıkan rant iddialarının ardından özde değil sözde sosyal demokratların karşısında dimdik duran sözde değil özde sosyal demokratların tarihî tavrından ötürü Yıldız'ın da içinde bulunduğu ekip istediği neticeyi elde edememişti.

Bakalım nasıl geçecek, Yıldız'ın 55 yaşında yeniden başlayan memurluk serüveni...

Şadi Özdemir'den kamucu çıkış!

CHP'nin Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir'in "100 Güldüren Projeler"ini açıkladığı toplantıyı takip ettik geçtiğimiz cumartesi.

Özdemir'in önceliği Nilüfer'i depreme, afete, krize direnen bir kent hâline getirmek olacak.

Bizim de dikkatimizi çeken öğrenci yurtları ve kent lokantaları ilk projeleri arasında yer alacak.

Nilüfer'in en önemli sorunu ise senelerdir bu sütunlarda dile getirdiğimiz gibi son dönemde kamunun değil rantın öncelenmesi.

Şadi Özdemir'e yeni dönemde kamu alanlarıyla ilgili nasıl bir yol haritası izleyeceklerini sordum.

Yanıtı kayda değerdi:

"Öncelikle kamu çıkarı gelir. Öncelikle toplumun çıkarı gelir. Dolayısıyla hiçbir kamusal alana dokunmayacağız. Kendimizi kamucu, toplumcu ilan etmişiz. Kamunun ve toplumun çıkarına olan her şeyin yanındayız. Onların aleyhine olan her şeyin karşısındayız. Kayıtlara girdi sözlerimiz, farkındayız."

Şadi Özdemir'in başkan adayı olduğu ilk günden bu yana, üstelik adaylığı açıklanınca rantçıların yaylım ateşine tutulmasına karşın vazgeçmediği kamucu söylemi açıkçası önemsiyoruz.

Nilüfer'de kamucu yaklaşımın tam anlamıyla hayat bulabilmesi için 31 Mart'tan sonra kadrolar bağlamında atılacak adımların kritik olduğunu da şimdiden belirtmek istiyoruz.