Sosyalist gelenekten gelen Mehmet Biber ve arkadaşlarının oluşturduğu ekip uzun süredir Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) çatısı altında sürdürüyor siyasi çalışmalarını.

Biber, Bursa'daki kongre sürecinde İl Başkanlığı'na aday olabileceği konuşulurken Gürhan Akdoğan'ın listesinde yer almıştı.

Kemalist Akdoğan ile sosyalist Biber'in seçim ittifakı çeşitli eleştirilere yol açmıştı.

Başka Gazete'deki görüşmemizde kendisine yönelik tepkilerle ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Gürhan Akdoğan, arkadaşlarımızla buluştuğunda "Geçmişle ilgili çok bariz hatalarımın olduğunu düşünmüyorum ama hatalarımız da varsa biz bunlardan ders çıkardık. Bunları yapmamayı öngörüyoruz" demişti. Ben zaten kendisinin öyle Alevi, Kürt karşıtlığını içeren bir sözü olduğuna inanmıyorum. Öyle bir durum yok. Hiç rastlamadım, hiç de görmedim. Şahit de olmadım. Geçmişte kendisine eleştiriler vardı. Onlar da somut değildi. Bir insanın beyanı esastır. Bana öyle bir beyanda bulunmadı. Bursa kamuoyuna öyle yansımış bir beyanı yok. Dolayısıyla Akdoğan hakkındaki yorumlar subjektif, objektif değil."

Şöyle sürdürdü açıklamalarını:

"CHP'de politika yapan birini Atatürkçülük ile suçlamak da çok abesle iştigal bir şey. Benim CHP'de politika yapıyor olmam, sosyalist kimliğimden, kişiliğimden ödün verdiğim anlamına gelmez. Ben CHP'de politika yapılabileceğini, CHP içerisinde gerçekten doğru siyaset yapanların, doğru mevzilerde olması gerektiğini düşünüyorum. İçinde bulunduğunuz koşullar gereği CHP'de politika yapmayı kendi adıma doğru buluyorum. Akdoğan'la ilkeler üzerine kurduğumuz seçim ittifakı bitti, herkes sürecini kendisi değerlendiriyor."

Mehmet Biber, Bursa'daki kongre süreçlerinde taraf olan bazı milletvekilleri ve belediye başkanlarına da tepkiliydi.

"Evet solda siyaset yapmış da olabilirler ama siyaset yapma biçimlerini çok doğru bulduğum söylenemez. Kişisel bir problemim hiç yok, olmadı, olmaz zaten. Ancak kongre salonunda militan gibiydiler. Bir vekilin, bir belediye başkanının parti için mücadelelerde taraf olmasını doğru bulmam. Partinin yetkili kurulunda olsam buna müsaade etmem. Bir milletvekili ve belediye başkanı... İkisi her dönem gerekli, gereksiz partinin, örgütün önüne geçmişlerdir. Partinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olacak davranışları olmuştur, taraf olmuşlardır. Bunu böyle çok göze sokarak yapıyorlar. Ben doğru bulmuyorum. Bu tavırları partideki kırılganlığı artırıyor. Oysa onların görevi bu kırılganlıkları ortadan kaldırmaktır."

Biber isim vermedi ancak herhâlde herkesin aklına direkt Orhan Sarıbal ve Hayri Türkyılmaz isimleri gelmiştir!

Yerel seçimde adaylar nasıl belirlenmeli meselesini de tabii ki konuştuk.

Biber, "Mustafa Bozbey çok önemli bir aktör Bursa için" dedi ve ekledi:

"Büyükşehir'de Bozbey ve Osmangazi'de Erkan Aydın, Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı iki aday. Genel başkan değişsin ya da değişmesin açıklanmış iki aday bu seçime mahsus bence devam ettirilmeli. Ancak meclis üyelikleri ve başkan yardımcılıkları için ön seçim gerçekleştirilmeli. Bir fermuar sistemi de uygulanabilir. Buna itirazım yok. Yani 2 tane başkan yardımcısını başkan adayı kendisi seçmek isteyebilir. Ancak daha fazlasına izin verilmemeli. Genel anlamda söylersem belediye meclis üyeleriyle belediye başkanlarının ön seçimle seçilmesi bence değişmez bir kural haline gelmelidir."

CHP'de gözler malum hafta sonunda.

Genel başkanlık yarışını kim kazanacak, değişim gerçekleşecek mi merak konusu.

Mehmet Biber, partideki değişim tartışmalarını genel başkan değişimi ile sınırlamanın doğru olmadığı fikrinde.

Değişimin temsilcisi olduğunu söyleyenlerin değiştirilmesini istedikleri genel başkanın ekibinin içerisinde yer aldıklarını belirtiyor ve ekliyor:

"Çarşaf listeyle ön seçimin zorunlu kılındığı demokratik bir tüzük değişikliği gerçekleştirilmeden gerçek bir değişimden söz edilemez."

Biber, gelecekteki siyasi hedefleriyle ilgiliyse şunları kaydediyor:

"Yani benim gibi adamların siyasi hedefim yok demesi mümkün değil. Ben öyle bir şey diyemem ama şunu söyleyeyim, siyasetin gençleşmesinden yanayım. Benim deneyim ve birikimlerim var. Hem iş hayatımda hem sosyal hayatımda hem siyasal hayatımda, bunlar iç içe geçmiş. Birbirlerini tamamlayan şeyler bunlar. O yüzden benim gibi kişilerin bir görevi de gerçekten tutarlı insanların, liyakatli insanların siyaset zemininde olmalarını sağlamaktır. Bizim şu anki yaptığımız da bu. Ne zaman bana ihtiyaç duyarsa parti ben içinde olurum. Ben mücadelenin içinde her zaman olurum. Yüreğimde 22 yaşındayım."

Biber'le uzun süredir yüz yüze görüşmeye niyetliydik.

Nihayet kısa süre önce bir araya geldik.

Bugün sohbetimizin bir bölümünü size aktarmak istedim.

Kendisi geçmişte sol düşünce uğruna hayli bedel ödemiş biri.

Bugün bilhassa Nilüfer özelinde rantçıların âdeta istilasına uğrayan CHP'nin gerçekten kimsesizlerin kimsesi olma, sosyal demokratlık gibi bir derdi varsa Biber gibi isimlerin söylediklerine kulak verilmeli.

Deneyimlerinden ve görüşlerinden istifade edilmeli.

Parti yüzünü emeğe çevirmeli.

Elitlerin saltanatı sona ermeli.

Haksız zenginleşmelerin temsilcileri siyaset sahnesinin dışına itilmeli.

Aksi takdirde genel başkan değişimi partideki bazı koltuklara farklı isimlerin oturmasından, yerel seçimdeki adaylıkların yeniden belirlenmesinden öteye geçebilir mi?