Bursa
Açık
4.8°
Başka Gazete

Felaketten ders alınacak mı? Yalova ve Ankara yolu güzergahı gözden geçirilmeli

2023.02.08 12:13 Son Güncellenme: 2023.02.08 12:13

Depremin üzerinden 3 gün geçti ancak ulaşım, enerji ve haberleşmeyle ilgili yaşanan sıkıntılar sürüyor.

Can kaybı sayısı da maalesef sürekli artıyor.

Felaketi yaşayan illerde hala müdahale edilemeyen çok sayıda enkazın bulunduğu ifade ediliyor.

Bu nedenle bilanço ne yazık ki daha da ağırlaşacağa benziyor.

Bilhassa Hatay ve Adıyaman'da çok acı manzaralara tanıklık ediliyor.

Öte yandan Türkiye'nin dört bir yanından afet bölgesine yardımlar gönderiliyor.

Zaten bu felakette belki de en iyi sınavı halk verdi.

Herkes tek yürek olmayı bildi.

Koordinasyondaki eksiklikler giderilebilseydi bölgeye daha fazla gönüllü ve yardım sevk edilebilirdi.

Son yıkım bir kez daha gösterdi:

Türkiye, artık bilim insanlarının rehberliğinde halkın can güvenliğini önceleyen politikaları benimsemeli.

Deprem tehdidi ve kentsel dönüşümün ülkenin en önemli sorunu olduğu bilinciyle hareket edilmeli.

Bursa'daki akademik odaların temsilcileri ile süreci değerlendirmeyi sürdürüyoruz.

Dün de Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi Başkanı Murat İlkme'yle konuştuk.

İlkme; görüşmemizde "Ülkemiz 1. derece deprem kuşağında yer almaktadır. Bu sebeple depremler yaşanması muhtemel afetlerden birisidir. Deprem dışında kentlerimiz, özelikle yaşanan iklim krizi sebebiyle su baskını, heyelan, son dönemlerde hortum gibi çeşitli afetlerden etkilenmektedir. Bu kapsamda aslında kentleri 'afetlere dirençli kentler' olarak nasıl dönüştürebilirizin çalışmasını yapmak gereklidir. Ülkemizde maalesef afet öncesi değil, afetten sonra yapılacak konusunda önemli adımlar atılmaktadır. Önemli olan olası afetlerin muhtemel etkilerini en aza indirecek önlemlerin alınmasıdır" dedi.

Şöyle devam etti:

"Bu kapsamda kentlerimizin yer seçimleri ne kadar doğru onu tartışmamız lazım. Kentlerimizin yer altı verilerine ilişkin çalışmalar ile planlama ve üst yapıların, binaların depreme dayanaklılığının birlikte değerlendirilmesi gereklidir. Maalesef bu yönde bir koordinasyon sorunu, birlikte çalışma sorunu bulunmaktadır. Bir an önce kentlerimizin yer altı verilerine, fay hatlarına, alüvyonel zeminlerine, sıvılaşma riskli taşıyan alanlarına ilişkin çalışmalar tamamlanmalı, imar planlarımızı bu verilere göre revize etmeliyiz. Zemin verilerine göre riskli bölgeleri boşaltırken, rezerv alanlar yaratarak yapılaşmayı güvenli bölgelere kaydırmalıyız. Son yaşanan deprem bize tekrar gösterdi ki deprem değil bina öldürmektedir. Burada da öne çıkan konu bina güvenliğidir."

Kentlerin yapı stokunun büyük bölümü 1999 yılında yaşanan depremden önce yapılmış olduğundan yapı denetim hizmeti görmedi, güncel yönetmeliklere göre yapılmadı.

Gerçi son depremde yeni binalar da yıkıldı.

Murat İlkme, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bir an önce riskli yapı stoku tespiti yapıp, plan/proje bütünlüğü çerçevesinde kentsel dönüşüm çalışmalarına öncelik vererek riski yapı stoku eritilmelidir. Diğer bir önemli konu ise bu tür afetlerde ulaşılabilirlik ve lojistik olarak ön plana çıkmaktadır. Yolların imar planlarındaki arazi kullanım kararlarından biri olduğu düşünülerek alternatif yol güzergahlarını bir an önce oluşturmalıyız. Yollardaki yapıların depreme dayanaklılığını sağlamalıyız. Yalova yolu güzergahı planlarımıza, Ankara yolu güzergahı planlarımıza baktığımızda bu yol aksları üzerinde hep çok katlı binaların plan kararları ile önerildiği görülmektedir. Bu yollar kentimizde alternatifi olmayan akslardır. Bu yollarda olası bir depremde çok katlı yapıların yıkılması sonucu ulaşımın yaşayacağı riskleri görerek, bina yükseklikleri ile ilgili stratejimizi tekrar gözden geçirmeliyiz."