Konuyu daha önce gündeme getirmiştik.

Nilüfer'deki Fadıllı mahallesinde 5 bin metrekarelik tarım arazisi üzerine yapılan ultra lüks kaçak villa belediye ekipleri tarafından yıkılmıştı.

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, sosyal medyada yaptığı açıklama ile duyurmuştu kamuoyuna yıkımı.

Ancak sadece tek bir kolonu yıkılan ultra lüks kaçak villanın yeniden inşasına belediye ekipleri bölgeden ayrılır ayrılmaz hemen başlanmıştı.

Bizler de bu sütunlarda, "Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, bugün de Fadıllı'ya ekipleri gönderir umarız, binayı da bu kez tam olarak yerle bir edin de yarın yine hemen iskele kuramasın belediye ile iş yaptığı iddia edilen kaçak lüks villa tutkunu şahıs" ifadelerini kullanmıştık.

Yazının ardından ulaşan Nilüfer Belediyesi'nin yetkilileri ise tekrar yıkım için bölgeye gittiklerini, fakat ilgili şahsın yıkıma karşı yürütmeyi durdurma kararı aldığını bildirmişti.

Konu hakkında geçtiğimiz 27 Haziran'da yayınlanan yazıda şunları da söylemiştik:

"Yürütmeyi durdurma, nihai bir yargı kararı değil tabii ki.

Belediyenin ilgili birimi yürütmeyi durdurma kararı var diye süreci takip etmeyi nihayete erdirmemeli.

Yürütmeyi durdurma kararları tek taraflı verilmiyorsa yıkımın ardından tekrar inşaata başlayan şahsa bir kez daha ceza kesilmeli.

Belediyenin avukatları mahkemenin istediği evrakları hemen verdi mi?

Süreç ilerlerse tarım alanındaki ruhsatsız kaçak villa yıkılacaktır illa ki.

Yıkım isteğinde samimi olunsun kâfi!

Fadıllı'daki bu kaçak villayla ilgili süreci sonuna kadar takip etmek de bizim boynumuzun borcu olsun!"

Ve dün öğrendik ki söz konusu ultra lüks kaçak villa bu kez tamamen yerle bir edilmiş.

Demek ki neymiş, isteyince kaçak yapılar gerçekten yıkılabilirmiş!

Kaçak yapıları yıkamıyoruz, çünkü yürütmeyi durdurma kararları alınıyor savunması yetersizmiş!

Evet, bir süreliğine yıkamayabilirsiniz ancak bu ülkenin yargısı birinci sınıf tarım alanında ultra lüks kaçak villanın inşasına göz göre göre izin verecek değildir.

Sizin ilgili prosedürleri tam olarak yerine getirip getirmediğinizin tespit edilebilmesi için mevcut kanunlar çerçevesinde bir süreliğine yürütmeyi durdurma kararı verilebilir.

Bakın, tekrar altını kalınca çizelim; yürütmeyi durdurma nihai bir yargı kararı değildir!

Yıkım ekipleriniz işini eksiksiz yaparsa, hukukçularınız süreci doğru düzgün takip ederse önünde sonunda kaçak binaların yıkım işlemi gerçekleştirilir!

Bilhassa bizler sosyal demokratız (!) diyen belediyeler, avukatlarını gazetecilerin eleştirel yazılarını sansürletmek gayesiyle görevlendireceklerine en azından kaçak yapılarla mücadeleye yönlendirmelidir.

Allah'a çok şükür, yazdığımız her husus belgelidir.

Gerçeklerin gizlenmesi için sarf ettiğiniz uğraşlar beyhudedir.

Tehditleriniz de vız gelip tırıs gitmektedir.

Aslında artık kararı verecek olan Cumhuriyet Halk Partisi'dir (CHP).

Rant ittifakı dağıtılmadığı müddetçe CHP'nin iktidara ulaşamayacağı bellidir.

Peki, yerel seçimlere hayli kısa bir süre kalmışken, parti içi iktidar savaşlarıyla meşgul olan ana muhalefet, bu gerçeği sizce ne kadar idrak etmiştir?

Örgüt, rantçıları partiden temizleyecek midir?

CHP'de birkaç ay içinde netleşecek kongreler süreci, yerel seçimlerin nasıl sonuçlanabileceğine dair de erkenden önemli işaretler verecektir.