CHP ve İYİ Parti özelinde seçimin sonucu nasıl yorumlanmalı?

AK Parti'deki erimeye karşın beklenen oy artışı neden sağlanamadı?

CHP örgütü sonucu nasıl karşıladı?

Dün bu sütunlarda yukarıdaki soruların ayrıntılarına bugün yer vereceğimizi ifade etmiştik.

O hâlde başlayalım isterseniz ...

Önce İYİ Parti'ye odaklanalım:

İYİ Parti, Bursa'da 2018'de %12.45 oranında oy almıştı.

14 Mayıs'ta ise partinin oy oranı yaklaşık 11.91'de kaldı.

Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa'da da masa krizi ve HDP ile iş birliği algısı nedeniyle oy kaybı yaşandı.

İYİ Parti, oy oranı düşse de yine iki milletvekili çıkardı.

Beklenti sayının artmasıydı.

Ancak İYİ Parti vekil kaybı da yaşayabilirdi ön seçim hüviyetindeki üye bazlı temayül yoklamasına uyulmasaydı.

Birinci bölge birinci sırada Selçuk Türkoğlu, ikinci bölgede birinci sırada ise Hasan Toktaş'ın adaylığı masa krizinin etkilerini nispeten azalttı.

Parti teşkilatının tam desteğini alan, saha siyasetini iyi bilen iki isim seçim süreci boyunca canhıraş çalıştı.

İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu da yoğun emek harcadı.

Genel merkez kontenjanı ile ikinci sıradan aday gösterilen isimler ithal Sevinç Atabay ve İbrahim Alagöz milletvekili seçilemedi.

Bu isimler ya da bir başkası genel merkez kontenjanı ile ilk sırada yer alsaydı İYİ Parti adına daha kötü bir tablo ortaya çıkabilirdi.

Türkiye genelinde en yüksek oy oranına Bursa'da ulaştı Zafer Partisi...

CHP'ye gelirsek...

Bursa birinci bölgede sırasıyla Prof. Dr. Kayıhan Pala, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Mehmet Atmaca (Saadet Partisi kontenjanı), İsmet Karaca, Jülide Akköprü, Alpaslan Yıldız (Gelecek Partisi kontenjanı), Tamer Dede, Serkan Öztürk, Özgür Yıldız, Canan Akın Erdem aday gösterildi.

İkinci bölgede ise Hasan Öztürk, Cemalettin Kani Torun (Gelecek Partisi kontenjanı), Orhan Sarıbal, Erkan Dönmez, Şahin Sevinç, Funda Türkcoş Pekiner, Ender Teke, Huriye Canan Çelik Tunar, Mehmet Önder Mutlu, Seda Bozdağ Güzelkaya'ya listede yer verildi.

Tek tek yazdık çünkü Gelecek Partisi'ne 2, Saadet Partisi'ne 1 kontenjan ayrılan, açıklandığı anda şok etkisi yaratan bu aday listesi, örgütün genel fikrine göre CHP'nin Bursa'da istediği oy oranına ulaşamamasının ana sebebi.

CHP'de ön seçim gerçekleştirilmedi.

En azından İYİ Parti'nin yaptığı gibi ittifak kontenjanı ile üye bazlı temayül yoklaması gerçekleştirilebilirdi.

Ancak sadece örgütlerin görüşlerinin alınması ile yetinildi!

O görüşlere de uyulmayarak genel merkezin tercihleriyle listeler belirlendi.

Tamam kimsenin içine sinmedi ama suçu sadece aday listesine atmak ne kadar gerçekçi?

Parti binası açılışında bile ötekileştiren siyaset tarzından vazgeçmeyen, seçim çalışmasını sadece fotoğraf çektirmekten ibaret gören, kayırmacılıkla gençleri dahi bölen, farklı sesleri engelleyen, iktidar ile rant ittifakı kurarak sayısız kent suçu işleyen isimlerin CHP'nin Bursa'da beklediği sonuca ulaşamamasında hiç suçu yok mu peki?

İYİ Parti kongrelerini yaparken CHP ertelemeseydi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Mal varlığımı bütün Türkiye görecek. Temiz bir siyaseti getireceğiz. Vatandaş ile siyasetçi arasında güven köprüsünü yeniden inşa edeceğiz" sözlerinin hakkını verecek yerel kadrolarla bir dinamizm yakanabilirdi.

CHP bu seçimde 5 olan milletvekili sayısını 6'ya yükseltti.

Birinci bölgede Prof. Dr. Kayıhan Pala, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Mehmet Atmaca seçildi.

Beklenti milletvekili sayısının birinci bölgede yükselmesiydi.

Ancak artış ikinci bölgeden geldi.

Hasan Öztürk, Cemalettin Kani Torun, Orhan Sarıbal milletvekili seçildi.

Mehmet Atmaca, Saadet; Cemalettin Kani Torun, Gelecek Partisi kontenjanı hâliyle CHP'nin milletvekili sayısı aslında 4'e indi.

Tam da bu noktada Orhan Sarıbal'a ayrı bir parantez açmak gerekli.

Bizzat kendi partisindeki bazı kesimler tarafından, sosyal medyada trol isimler vasıtasıyla yıpratılmaya çalışılsa da Genel Başkan Başdanışmanı, Parti Meclisi Üyesi olmasına karşın 3. sıraya konulsa da CHP'nin ikinci bölgede bir milletvekili daha kazanmasını sağladı.

Es geçmemek gerekli, Erkan Dönmez de İnegöl'deki oyları hayli artırdı.

İsmet Karaca'nın milletvekili adaylığı için istifa etmesinin ardından İl Başkanlığı görevini üstlenen Turgut Özkan'ın disiplinli çalışması ile tüm sandıklara sahip çıkılması önemlidir.

Özkan, zorlu bir görevi başarıyla yerine getirirken rantçılara karşı tavır da sergilemiştir.

Bu tavır, partinin Bursa'da iktidar olma iddiası yolunda çok kıymetlidir.

Parlamentoda çoğunluk elde edilemedi ancak cumhurbaşkanlığı seçimi malum henüz bitmedi.

Kılıçdaroğlu'nun da bugün ifade ettiği gibi halk aslında değişim istediğini sandıkta gösterdi.

Bir kenetlenme ile 12 gün sonra seçimin seyri değişebilir.

Şu ise kesinleşmiştir:

Sosyal demokratlık kisvesi altında rant projelerine imza atanlar CHP'den mutlaka temizlenmelidir.

Temiz siyasetten en çok zarar görecek bu kesim sizce Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vermiş midir?

CHP, sosyal demokrat görünümlü rantçıları uzaklaştırmayı başarırsa doğru adaylarla cumhurbaşkanı seçiminin neticesi ne olursa olsun Bursa'da değişimi gerçekleştirebilir.

AK Parti'nin uğradığı büyük oy kaybı dikkatle incelenmelidir.

Cumhurbaşkanı seçiminin ardından yerel seçim için hiç vakit kaybetmeden derhâl harekete geçilmelidir.