Dün belirttiğimiz üzere kongre sürecindeki CHP Bursa'dan söz edeceğiz yine.

13 Haziran'da bu sütunlarda şu ifadelere yer vermiştik:

"CHP Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş il başkanlığına aday olup olmamak için delege seçimlerinin neticesini bekleyenlerden.

Orhan Sarıbal ekibinin desteklediği Yeşiltaş'ı il başkanlığına adaylık için düşündüren konulardan biri de Yıldırım'a kendisinden sonra kimin geleceği."

Söz konusu ekip; delege tablosu şekillendikten sonra Yıldırım'da Yeşiltaş'ın halefi olarak İlhami Gün'ü belirledi.

Yeşiltaş'ın da il başkanlığı için harekete geçmesine karar verildi.

Kongre süreçlerinde belediyelerin bir adayın yanında doğrudan taraf olması ne kadar yanlışsa milletvekillerinin de doğrudan müdahalelere kalkışması en az o kadar yanlış değil midir?

Peki, doğrudan müdahaleler ile aleniyet kazanan hususlarda dahi insanların karnından konuşması ne kadar kabul edilebilir?

Mezhepçilik eleştirileri yoğunlaşmışken benzer yönde algılara hizmet edecek şekilde ilerlemek bütünleştirici midir?

Orhan Sarıbal ekibinin desteklediği aday ifadesini kullandığımız için telefon ederek sitem etmişti Yeşiltaş.

Allah aşkına, Yeşiltaş'ı Orhan Sarıbal ekibi desteklemiyor mu?

Desteklediğini tüm örgüt biliyorken bu desteğin açıkça yazılması neden rahatsızlık uyandırıyor?

Osmangazi'de de benzer bir durum var.

Baran Güneş'in İsmet Karaca'nın adayı olduğunu örgütte bilmeyen yok.

Bakın 27 Haziran'da ne yazmışız:

"CHP'nin Bursa kulislerinde Osmangazi için İsmet Karaca'nın Cengiz Çelikten'in karşısına Baran Güneş'i aday olarak çıkaracağının netleştiğinin konuşulduğunu da belirtelim.

Karaca ve ekibinin bir süre kadın aday mı çıkarsak diye düşündüğü sonrasında ise Güneş'te karar kıldıkları iddia ediliyor."

Kaç tane toplantı yapıldı.

Ölçüldü, tartıldı...

Kadın aday mı olsun diye tartışıldıktan sonra gençlikten yürüyelim denilerek Baran Güneş'te karar kılındı.

Böyle olmadı mı diyorsunuz yani.

Öyle diyorsanız, öyledir!

İsmet Karaca'nın tüm ekibi de zaten tesadüfen sosyal medyada Baran Güneş için hummalı bir faaliyet sergilemektedir!

Karaca'nın desteğini almak ayıp mı da bu gizlenmeye çalışılıyor?

Kim bilir, belki de ayıp olduğu düşünülüyor.

Şahısların adayı diye anılmaktan rahatsızlık duyuyorsanız şahısların adayı olmayacaksınız.

Sadece söylem yetmez, eylemlerinizle de şahısların adayı olmadığınızı kanıtlayacaksınız.

Bir şahsın adayı olduğunuz ifade edildiğinde bundan rahatsızlık duyuyorsanız evvela kendiniz de başkaları hakkında bu onun adayı diye konuşmayacaksınız.

Bursa'da Eski CHP Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal da il başkanlığı için adı geçen isimler arasında yer alıyor.

Yeşiltaş adaylığını açıkladıktan sonra kulislerde Tansal Başkan'ın "Nihat Yeşiltaş aday olursa ben aday olmam" dediği söylentisi yayıldı.

Tansal Başkan'a yakın isimler, yaptığımız görüşmelerde, bu söylentiyi yalanladı.

Kendisinin yüzde 99 ihtimalle il başkanlığına aday olacağı aktarıldı.

Şu ana kadar adayım diye bir açıklama yapmadı Tansal Başkan.

Yakın çevresinin ifade ettiği gibi il başkanlığına aday olacak mı hep birlikte göreceğiz.

Ancak yayılan söylentideki gibi adaylığının Nihat Yeşiltaş'ın pozisyonuna bağlı olduğunu düşünmediğimizi ifade etmeliyiz.

Tansal Başkan'ın örgütteki karşılığının farklı olduğunu belirtmeliyiz.