Geçmişteki hatalardan ders alınmıyor ne yazık ki...

Geleceğe yönelik bir perspektif çizme vizyonundan yoksun tutarsız yönetim anlayışı, günü kurtarmaya yönelik adımlarla şehrin bugününü de darbeliyor hayli.

Geçtiğimiz 18 Ağustos'ta bu sütunlarda duyurmuştuk Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin, muhalefetin mecliste ret oyu verdiği, Nilüfer Başköy'deki 6902 ada 9 parsele ilişkin 1/1000 ölçekli plan değişikliğini...

131.877,64 metrekarelik Marmarabirlik'e ait yer mevcutta 'Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı'nda kalıyordu.

'Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı'nda dumansız, kokusuz, atık ve artık bırakmayan, çevre sağlığı yönünden tehlike arz etmeyen imalathaneler bulunabiliyordu.

Söz konusu parseldeki Marmarabirlik'in taşınmazları için alınan ruhsatlar ise 1. ve 2. sınıf gayrisıhhi müessese statüsünde yer alıyordu.

Plan değişikliği raporunda da yazdığı üzere Marmarabirlik'in taşınmazları 'Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı'nda bulunabilecek yapıların dışında sınıflandırılıyordu.

'Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı'nda bulunan tesise 1. ve 2. sınıf gayrisıhhi müessese ruhsatı nasıl verildi hususu şüphesiz ayrı tartışma konusuydu.

"Büyükşehir'den Başköy'de kentsel sanayi dönüşümü!" başlıklı yazıda şu ifadelere yer vermiştik:

"131.877,64 metrekarelik yeri 'Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı'ndan 'Sanayi Tesisi Alanı'na almak için plan değişikliğine gitti Büyükşehir Belediyesi.

Büyükşehir'in Nilüfer Başköy'deki aynı yerle ilgili daha önce hazırladığı 1/25000 ve 1/5000 ölçekli plan değişikliklerine akademik odalar itiraz etmişti.

Akademik itiraz çoğunlukla olduğu gibi dikkate alınmayınca, imar planı sürekliliğini ve bütünlüğünü bozucu nitelikteki, teknik ve nesnel gerekçelere dayanmayan plan değişikliklerinin iptali istemiyle Büyükşehir Belediyesi'ne karşı dava açıldı.

Ancak Büyükşehir, 1/25000 ve 1/5000 ölçekli plan değişikliklerinin mahkeme süreci devam ederken, yargının kararını beklemeden 1/1000'lik plan değişikliği hazırladı.

Üstelik sanayiye alan açma planı kentsel dönüşüm kullanılarak yapıldı!

Nasıl mı?

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 'Amaç' başlıklı 1. Maddesinde "Bu Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir" deniliyor.

Kentsel dönüşüm öncesi plan değişikliğine konu alanda bulunan eski yapıların iyileştirilmesi ve yenilenmesine ilişkin plan değişikliği onama yetkisi 6306 sayılı Kanunun 6. maddesinin 12. bendi uyarınca geçici olarak kendisine devredilen Bursa Büyükşehir Belediyesi ne mi yapıyor?

Ana amaç insanların deprem korkusu yaşamadan barınma ihtiyacının karşılanmasıyken yetkisini ticari bir yapının yenilenmesinde kullanmayı tercih ediyor!

Yani amaç ile açıkça çelişiyor."

Şöyle devam etmiştik:

"Sanayi tesisinin bulunduğu yerin çevresinde tarım arazileri de var.

Bu plan değişikliği o tarım arazilerini de tehlikeye atıyor.

Yeni yapılaşmalara âdeta kapı aralanıyor.

Gayrisıhhi müessese statüsündeki bir kuruluşun hemen çevresinde yetiştirilecek ürünler ne kadar sağlıklı olur sorusunun da yanıtlanması gerekiyor.

Bakın, bu plan değişikliğinin değer artışı boyutuna falan hiç değinmedik!

İsterseniz, başka bir yazıda elbette buna da girebiliriz...

Bursa'nın temel sorunu doğru mekânsal planlama eksikliğidir.

Kentin ihtiyaçları bellidir.

Bilim insanlarının rehberliğinde ortak akılla harmanlanacak çevre düzeni planı hayata geçirilmeden parsel bazlı değişikliklerle şehrin doğru şekilde dizayn edilemeyeceği de nettir.

Marmarabirlik, üretici için hayli önemli bir işletmedir.

Kent yöneticileri, böyle bir işletmenin faaliyetlerini Bursa'ya zarar vermeyecek planlı alanlarda sürdürmesi yönünde tutum sergilemelidir.

Bunun için de kuşkusuz öncelikle iradeli yöneticiler gereklidir."

Edindiğim bilgiye göre Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi, Büyükşehir'in son plan değişikliğine bugün itiraz etti.

Mimarlar Odası Bursa Şubesi ise 1/1000 ölçekli plan değişikliğine de direkt dava açmaya karar verdi.

Büyükşehir, bilimsellikten uzak planlama girişimlerinden yerel seçime kısa süre kalmışken vazgeçeceğe pek benzemiyor.

Hâliyle Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi'ne önümüzdeki süreçte yeni kent suçlarını önleme adına daha çok iş düşecek gibi gözüküyor.

Keşke kent suçlarını önleme mücadelesinde tüm akademik odalar ve sivil toplum kuruluşları aktif rol alsa!

Muhalefet de gerçekten muhalefet gibi davransa!

Sözde sosyal demokrat, özde rantçı isimler yerelde iktidarla iş tutmasa!

Seçmen yapılanların hesabını sandıkta sorsa...

Sözün özü herkes üstlendiği sorumlulukların bilinciyle davransa, belki daha yaşanabilir bir kent olabilir Bursa...

Büyükşehir de işte esas o zaman davranamaz bu kadar hoyratça!