Bursa'nın yeni Başkanı Mustafa Bozbey, 31 Mart gecesi "Büyükşehir Belediyesi'ne bazı araçların yanaştığını duyuyoruz. Ne evrak varsa bunlar Bursa'nın evrağıdır. Onları korumak emniyet mensuplarının görevidir. Hiçbir evrak oradan çıkarılmamalı. Ortadan kaldırılmamalı" demişti.

Bozbey'in ses getiren açıklamasından sonra CHP'nin kazandığı başka belediyelerden de benzer yönde iddialar gelmişti.

Kameralara yansıyan bazı görüntüler soru işaretlerini ciddi şekilde kuvvetlendirmişti.

İtirazların neticeyi değiştirmeyeceğinin apaçık ortada olduğu yerlerde mazbataların tesliminin geciktirilmesinin sebebi sizce de çok belli değil miydi?

Bursa'ya dönelim şimdi...

Bozbey'in bazı araçların yanaştığını duyuyoruz açıklamasından sonra Büyükşehir'de manzara aşağıdaki gibiydi.

İhbar gelir gelmez binaya giden CHP'lilere araçlardaki sürücüler burada dinleniyoruz yanıtını vermişti.

Evet, Büyükşehir binası bazıları için uzun süredir bir anlamda dinlenme tesisiydi.

Kim bilir, belki biraz da kamyoncular tadını çıkarmak istemişti seçim gecesi!

İnsanın aklıyla alay edilmemeli!

Öte yandan Bozbey'in zaferinin ardından Büyükşehir'in meşhur 7. katının da hayli hareketli olduğu yönünde bilgiler geldi.

Bazı noter taahhütlerinin ve malum defterlerin bulunduğu çekmecenin temizlendiği söyleniyor.

Bilgisayarların formatlandığı konuşuluyor.

Planlar karşılığında bolca bağışlanan, yüzdelerle anılan üst düzey teknik bürokratın aldıklarının hesabını nasıl vereceğini kara kara düşündüğü de iddia ediliyor.

Bu arada aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor!

Bu satırları yazarken bilgisayarda Yüzyüzeyken Konuşuruz'dan 'Kaş' çalıyor.

"Yine gitsek ya Kaş'a, otursak bir taşa...

Ağaçlara hayranca baksak...

Bir gece çat diye yollara düşsek...

Bir şeyler çözsek daha başka olur Kaş...

Bambaşka olur Kaş..."

Şarkının ikincisi de keyifli, tavsiye ederim.

Öte yandan Başkan Bozbey önceki gün Büyükşehir'e bağlı kurumlardan toplam 36 kişinin iş akdinin feshedilerek tazminatlı çıkışlarının verilmesi ve alan değişikliğiyle farklı dairelere geçirilmesi üzerine "Bize iletilenler bizleri üzüyor. Tazminatları verilerek işten çıkarılanlar kimler? Büyük ihtimalle de bankamatik olduğunu düşündüğümüz bazı kişiler, hakları feshedilerek hemen tazminatları ödenme yoluna itiliyor. Onlara yarın sizi buradan atacaklar, tazminatlarınızı alın ayrılın diyorlar. Biz çalışanlarımızın her birine tek tek güveniyoruz. Ancak böyle bir işlemin yapılmasını da asla kabul etmemiz mümkün değil. Büyük ihtimalle perşembe ya da cuma günü görevi devraldıktan sonra biz de o arkadaşlarımızla çalışmak isteriz. Ancak yangından mal kaçırırcasına bu tür işlemlerin yapılmasını hukuki ve ahlaki açıdan doğru bulmuyoruz. Umarız temiz bir belediyeyle karşılaşırız" açıklamasını yapmıştı.

Alinur Aktaş'ın ablasının damadı olan Bursa Kültür A.Ş. Genel Müdürü Fetullah Bingül'ün de Yönetim Kurulu Kararı ile çıkışını yaptırdığı, ihbar tazminatı da dahil bütün sosyal haklarını ödeteceği iddia edildi.

Yine ⁠şirketten alacaklı olan birkaç firmaya, şirketi zor durumda bırakmak için yüklü miktarda çek kesilmek istendiği öne sürüldü.

Ayrıca giderayak bir firmayla yüklü miktarda sözleşme imzalanıp şirketin taahhüt altına sokulduğu da iddia edildi.

Seçim çalışmaları için fatura kesen çok sayıda firmaya ödemelerin mazbata tesliminden önce yetiştirilmeye çalışıldığı da öne sürülüyor.

Bu iddialar doğru mu?

Yanıt gelirse, kamuoyunu aydınlatmak adına yayınlamak isteriz...