Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk başkenti olarak Uludağ'ın eteklerine kurulan Bursa ile aynı dönemde Osmanlı vakıf köyü olarak kurulan, 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedilen Yıldırım ilçesindeki Cumalıkızık'tan söz edeceğiz bugünkü yazımızda.

Zira normalde göz bebeği gibi korunması gereken tarihî köy de artık rant tehdidi altında.

Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nde askıya çıktı Cumalıkızık'la ilgili hazırlanan plan değişikliği.

Öncelikle şunu ifade etmek gerekli:

Daha plan askıya çıkmadan ortalıkta bölgeyle ilgili dolaşmaya başlayan projeler de neyin nesi?

Plana göre proje yapılması gerekirken projeye göre plan yapılması şehircilik ilkelerine göre kabul edilebilir mi?

Devam edelim şimdi:

Hazırlanan 5000'lik ve 1000'lik planlar incelendiğinde yol ve otoparklarda uyumsuzluklar olduğu göze çarpıyor.

İşin daha ilginci yukarıda gördüğünüz sözde otopark alanına ticari kullanım notları düzenlenmiş!

Otoparkta da ticaret olur mu demeyin, Bursa'da bal gibi olur!

Bakın Nilüfer'e...

Ataevler'de mesela pazar yeri yapacağız bahanesiyle yeni bir AVM inşa edilebiliyor pekâlâ!

Üstelik hemen yanında AVM olmasına rağmen!

Sosyal demokrasilerde AVM'ler ayrı bir yer tutuyor gerçi!

O nedenle gelin Cumalıkızık'a dönelim:

Otoparka ticari fonksiyon tanımlandı demiştik.

0.50 emsal verilmiş!

"Bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda açık veya kapalı otopark, kamu hizmeti birimleri, satış birimleri, teknik ve sosyal altyapı birimleri ile WC yer alabilir" denilmiş.

Yani niyet belli edilmiş.

Köyün yöresel ürünleri otoparkta mı satılacak?

Yoksa karşımıza otopark görünümlü bir AVM mi çıkacak?

İnşa edilecek satış yerleri kimlere kiralanacak?

Cumalıkızık, dışarıdan gelecek işletmecilerle mi dolacak?

Bakın, Osmanlı ile aynı dönemde kurulan bir vakıf köyüdür Cumalıkızık.

O yaşayan köy dokusu ile UNESCO'da yerini almıştır.

Cumalıkızık sakinlerinin de bu plandan hayli rahatsız olduklarını öğrendim.

Hem muhtar hem de vatandaşlar plana itiraz etmişler.

Gelişmeleri takip edeceğiz muhakkak.

Yazıyı sonlandırmadan şunu da ifade edelim:

Cumalıkızık'ta ranta değil tarihî ruha uygun dokunuşlara ihtiyaç var mı, var.

Evvela köyle özdeşleşen kahvaltı kültürünün Bursa'dan gastronomi izleri taşıyan gerçek bir kahvaltıya dönüştürülmesi, yeme içmeye uzlaşı ile belli standartların getirilmesi kabul edilebilir.

Ancak önümüzdeki süreçte köydeki tarımsal üretimi de bitirecek rant odaklı yapılaşmalara taviz verilmemelidir.

Aksi takdirde Cumalıkızık'ın da ruhuna şimdiden El Fatiha denilebilir...