Bursa
Açık
10.1°
Başka Gazete

Bursa'nın göbeğindeki alüvyon zemine 60 metre yüksekliğinde otel mi dikilecek?

2023.03.24 12:19 Son Güncellenme: 2023.03.24 12:19

Bursa malum son dönemde tabiri caizse beton talanına uğradı.

Orantısız yoğunluk artışından en fazla nasibini alan lokasyonlar arasında ilk sıralarda Nilüfer'deki Odunluk mahallesi de yer aldı.

Bölge prim yapınca âdeta yağmalandı.

Odunluk'taki trafik keşmekeşine, bilhassa hafta sonları yaşanan kaosa daha önce bu sütunlarda değindik.

Söz konusu mahallenin bir şehir nasıl planlanmamalının örneği olarak dünyada ders olarak okutulması gerektiğini hep söyledik.

Bakyapı'nın planlara aykırı yapıldığı için kaçak konuma düşen binaları...

Bölgede süren fahiş emsalli inşaat çalışmaları...

Ankara'nın müdahalesiyle imara açılmaya çalışılan yeni konut alanları...

Bitmek bilmeyen korkunç rant hırsı karşımıza metro istasyonunda kaçak eczane dahi çıkarmıştı!

İşte o Odunluk sanki yeterince içinden çıkılmaz bir hâle sürüklenmemiş gibi bölgede son kalan parsellere de otel dikilmesi için plan değişikliğine gidilmişti.

Hatırlatmak gerekirse helikopter pistinin bulunduğu şu anda otopark olarak kullanılan 252 ada 57, 58, 59 parseller için Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından yapılan 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı değişikliği ile 1/1.000 Ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinin iptali istemiyle Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bursa İl Koordinasyon Kurulu tarafından dava açılmıştı.

Zira söz konusu parseller değişiklikler ile 'Belediye Hizmet Alanı', 'Özel Sosyal Tesis Alanı' ve 'Otopark' olarak planlıyken 'Ticaret+Turizm Alanı', 'Özel Sosyal Tesis Alanı', 'Park Alanı' ve kısmen 'Belediye Hizmet Alanı' hüviyeti kazandı.

60 metre yüksekliğinde otel dikilmesinin önü açıldı.

Söz konusu plan değişiklikleri imar kanunun parsel bazında plan değişikliği yapılamaz ifadesine aykırıydı.

Sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşürüyor ve kamu yararı taşımıyordu.

Azalan donatı alanına karşın, eş değer donatı alanı ayrılmamıştı.

Ayrıca kurum görüşleri de alınmamıştı.

Ancak yaşadığımız son deprem felaketini de düşünürsek belki de en çarpıcı nokta bölgenin zeminiyle alakalıydı.

Plan değişiklikleri açıklama raporunda dava konusu parselleri içeren bölgeyle ilgili şunlar yazılmıştı:

"Planlama sahası QAL (alüvyon) toprak özelliğinde olup 2001 yılı onaylı jeolojik jeoteknik etüt raporu sonuç bölümünde 'Alüvyon olarak tanımlanan sahaların tamamında parsel bazında yapılacak ayrıntılı jeoteknik etütler sonucunda, sıvılaşma tahkiki yapılarak sıvılaşma potansiyeli tespit edilen sahalarda sıvılaşmaya karşı alınabilecek önlem ve öneri projelerini içeren jeolojik ve jeoteknik etütlerin yapılarak her parsel için zemin parametrelerinin belirlenmesi' şartlarının yerine getirilmesi gerekliliği ifade edilmiştir."

2001 tarihli raporda plan değişikliği yapılan alanın sıvılaşma potansiyeli olduğu belirtilmesine karşın jeolojik-jeoteknik etüt raporunun yeniden yapılması gerekirken 2001 tarihinde onaylanan rapora göre işlem yapılması kabul edilebilir mi?

Gelelim yargı sürecine...

Mahkeme plan değişikliklerine karşı açılan davayı zaman aşımı gerekçesiyle reddetti.

Üst mahkemeye itiraz edildi.

Yargı süreci devam ediyor ancak kent yöneticileri en azından son deprem felaketinden ders alarak mevcut tabloyu değerlendirmeli, otel sevdasından vazgeçilmeli.

Zira:

Mülkiyeti Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne ait parsellerde 8,345 metrekarelik belediye hizmet alanını 286 metrekareye düşüren...

Mevcutta bulunmayan ticaret+turizm alanını 11,215 metrekareye yükselten...

Şu anda 6,358 metrekarelik otopark alanını sıfır metrekareye indiren bir plan değişikliğinde kamu yararından söz edilebilir mi?

Belediye mülkiyetindeki son parselleri de birilerine 60 metre otel diktirerek ticarileştireceğinize bilim insanlarının itirazlarına kulak vermelisiniz.

Bursa'yı parsel parsel felakete sürüklememelisiniz