Bursa
Az Bulutlu
17°
Başka Gazete

'Bursa Mutabakatı' mümkün mü?

2023.03.23 10:22 Son Güncellenme: 2023.03.23 10:22

Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği'nin (BUSİAD) Bursa Vizyonu adı verilen çalışması dün kamuoyuyla paylaşıldı.

BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar; kentin sanayi, tarım ve turizmle birlikte gelişebileceğini anlattı.

Hazırlanan grafiklerle beslenen toplantıdaki bazı saptamalar çarpıcıydı:

Bursa'nın 1.088.638 hektarlık toplam yüz ölçümünün %33,96'sı tarım, %44,68'i orman alanı.

Meskûn mahal ve sanayinin toplam alanı ise %14,6.

Bursa'da toplam yüz ölçümü içinde binde 8 sanayinin payı.

546.100 hektarlık İstanbul'da %37,08, 680.300 hektarlık Gaziantep'te de %18,52; meskûn mahal ve sanayinin toplam alanı.

Peki, organize sanayi bölgelerinin tarım, orman, çayır, mera, su dışı alana kıyasla oranı ne derseniz Bursa'da %3,31, Gaziantep'te %3,75, %İstanbul'da 4,30, Kocaeli'de %8,93'lük bir oran karşımıza çıkıyor.

Organize sanayi bölgeleri dışında kalan plansız üretim tesislerini de hesaba katarsanız Bursa'da toplam sanayi alanı yüzde 6,12 oranla 9.440 hektara yükseliyor.

Verilerle bağdaşmayan Bursa sanayiye doydu algısına da zaten kent içindeki düzensiz sanayi kuruluşları sebebiyet veriyor.

Bursa'da 17 organize sanayi bölgesi bulunuyor.

Türkiye'nin ilk organize sanayisine 1961'de ev sahipliği yapmaya başlayan Bursa'da ikinci organize sanayi bölgesinin yaklaşık 60 yıl sonra TEKNOSAB ile kurulduğunu; diğer 15 OSB'nin ıslah OSB süreçlerinin ardından OSB statüsü kazandığını da unutmamak gerekiyor.

Buğra Küçükkayalar'ın "İlk kazmanın ardından 62 yıl geçmiş. Yani büyük bir deneyimimiz var. Hatırlayın Bursa Organize Sanayi Bölgesi'nin adı düne kadar Pilot Sanayi'ydi. Yani sanayinin örnek ve öncüsü... Şimdi de Türkiye'ye pilot olabiliriz. Sanayi, tarım ve turizmi bir arada yürüterek, yoğunlukları artırmadan yaşanabilir bir kent nasıl olurun pilot uygulamasını birlikte yapabiliriz" sözleri kıymetli.

Tüm Bursalıların paydaş olduğu bir 'Bursa Mutabakatı'nın oluşturulması BUSİAD'ın hedefi.

Bu amaç da değerli.

Ancak söz konusu mutabakatın gerçekleşebilmesi için öncelikle yerel yöneticiler irade göstermeli.

Sürekli çelişen söylemler terk edilmeli.

Küçükkayalar'ın da belirttiği gibi, ilk olarak Bursa'nın anayasası hüviyetindeki 2040 Çevre Düzeni Planı tüm ilgililerin görüş, öneri ve olurları ile hayata geçirilmeli.

Delinmesine de izin verilmemeli.

BUSİAD'ın sanayi için yapılması önerilenler başlığında yer alan mevcut organize sanayi bölgelerindeki yüzde 29'luk kullanılmamış sanayi parselinin kullanılması sağlanmalıdır vurgusuna ayrı bir parantez açmak gerekli:

Zira şu anda mevcut OSB'lerde %29'luk bir boşluk söz konusu değil.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın geçen seneki resmî verilerine göre Bursa'daki OSB'lerde doluluk oranı yüzde 80'in üzerinde!

Yüzde 29'luk oran, tahsisi yapılan ancak henüz faaliyete geçmeyen işletmeleri de kapsıyor.

Örnek vermek gerekirse Küçükkayalar'ın paylaştığı tabloda Bursa Tekstil Boyahaneleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde parsellerin tamamı boş olarak belirtiliyor.

TEKNOSAB'da da %99 oranında kalan parsel olduğu gözüküyor.

Ancak aslında parsellerin tahsisi yapıldı.

Hepsinin fabrikası henüz faaliyete geçmediği için boş gözükmesi yanıltıcı.

BUSİAD'ın tarım ve turizme engel olmayan alanlarda tekil sanayi yapılarına izin verilmelidir önerisinin de Bursa için şu anda tehlikeli olduğu düşüncesindeyiz.

Şehrin tarım alanları sürekli plansız üretim tesisleriyle işgal edilirken tekil sanayinin önünü açmanın işi tamamen kontrolden çıkarabileceği fikrindeyiz.

Tekil sanayiyi konuşmak için önce plansız üretim tesislerine her geçen gün yenilerinin eklenmesini önlemeliyiz.

Mevcuttaki 8 binden fazla düzensiz sanayiyi de planlı alanlara taşıyacak doğru mekânsal planlamaları gerçekleştirmeliyiz.

BUSİAD'ın sanayi önerilerindeki ilk bölümün üzerinde hassasiyetle durulması elzem:

Referans olarak alınabilecek Almanya ve Kocaeli ile benzeşim açısından kıyaslanacak olursa Bursa'da tarım ve orman alanlarına dokunulmadan ek sanayi ve ticaret alanlarına sahip olunabileceği görülüyor.

9.440 hektar olarak açıklanan sanayi ve imalat alanı verilerinin daha ayrıntılı bir çalışma ile kesinleştirilmesi gerekiyor.

Daha sonra Bursa'ya tüm ilçeleri ile bütünsel bakılarak yeni sanayi, imalat ve lojistik alanlarının oluşturulabileceği kaydediliyor.

Tarıma gelirsek...

Bursa'da %33,96'lık tarım alanı içinde bulunan ancak tarım amaçlı kullanılmayan yüzde 6'62'lik kısmın tarımsal üretime katılması, kooperatifçilik yapılanmasının desteklenmesi, tarım alanlarına kesinlikle dokunulmamalıdır yaklaşımı dikkatimizi çekti.

Turizm başlığında ise bugünlerde Sıcaksu'nun betonlaştırılmasıyla tamamen yok edilmeye çalışılan termal turizmin geliştirilmesi, büyük bir kent müzesi yapılmalıdır önerileri notlarımızın arasına girdi.

Yazının başlığına dönersek...

Bir 'Bursa Mutabakatı' elbette mümkün olabilir.

Şu anda hazırlık sürecindeki 2040 Çevre Düzeni Planı söz konusu mutabakatın sağlanması adına önemli bir fırsat şeklinde de değerlendirilebilir.

Bunun için yerel yöneticilerin şehrin sorunlarını gerçekten çözme niyetiyle tüm paydaşlarla bir araya gelerek sorumluluk üstlenmesi, bilim insanlarının rehberliğinde ilerlemeyi kabul etmesi gerekmektedir.