"Mahalle içinde, bakkalın yanında faaliyet gösteriyor. İyi niyetliyse doğal gazla ısıtıyor fırınını, kötü niyetliyse yağın içine talaş atıyor, onunla ısıtıyor. Fırın ısıtıyorlar, fırın! Yanlış anlamayın yani araba boyadığı fırını ısıtıyor!"

Bu sözler Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel'e ait...

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bursa İl Koordinasyon Kurulu (Bursa İKK) 'Kahramanmaraş Depremi ve Kaçak Yapılara Karşı Göreve Çağrı' başlıklı çarpıcı bir açıklamaya imza attı.

Bu açıklama aslında pazartesi günü yapılacaktı.

Türkiye haftaya felaket haberiyle başlayınca kent adına bir milat olmasını beklediğimiz çağrı çarşamba gününe bırakıldı.

TMMOB Bursa İKK Sekreteri, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek; Bursa Valiliği başta olmak üzere tüm kaymakamlıklara, Büyükşehir Belediyesi'ne, ilçe belediyelerine, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne, Organize Sanayi Bölgeleri'ne (OSB) seslendi.

Kaçak ve uygunsuz yapı üretiminin önlenmesi için ivedilikle harekete geçin dedi.

Şöyle devam etti:

"Güvensiz yapı üretimine neden olan, aynı zamanda haksız rant sağlayan tüm imar hareketlerinin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz."

Geçtiğimiz cuma bu köşede yayınlanan 'Bursa'da kaçak oyununa karşı harekete geçiliyor!' başlıklı yazıda aynen şu ifadeleri kullanmıştık:

"Bursa ovası illegal sanayileşme yüzünden kelimenin tam anlamıyla talan ediliyor.

Planlı alanlar yaratmaktan kaçınanlar kaçak tesisleşmeyi seyrederek şehrin trafik ve çevre sorunlarını kronikleştiriyor.

Tarım alanlarının işgaline kim göz yumuyor?

İnşaatlarda fazla katlar nasıl çıkılıyor?

Yukarıdaki soruların yanıtını aslında herkes biliyor ancak üç maymunu oynamak, herhâlde daha kârlı bulunduğundan dur demek yerine mevcuda teslim olmak bazılarının işine geliyor.

Bursa'yı yok oluşa sürükleyen bu rant tiyatrosunu sonlandırma adına TMMOB Bursa İKK'nın pazartesi günü yapacağı çağrıyı hayli önemsiyorum."

İşte o çağrının yapıldığı toplantıda söz alan genç bir mimarın sözleri açıkçası beni oldukça etkiledi.

"Bursa'daki potansiyel katilleri hepimiz biliyoruz" dedi ve ekledi:

"Korkudan konuşamıyorum, yüreğim yok. 4 katlı yerler rüşvetle 9 katlı yapıldı."

Şu anda sosyal medyada yardım toplama görüntüleriyle karşımıza çıkan bazı isimler sayısız kent suçu işlemedi mi?

Bu hormonlu inşaatlara kim izin verdi?

Bazı mahalleler rant uğruna daha şimdiden içinden çıkılmaz bir hâle sürüklendi.

Olası afette neler olabileceği elbette hesap edilmedi.

Sadece ne kadar fazla 'bağış' toplanılabileceği ile ilgilenildi!

Şahsi menfaatler uğruna sanayinin planlı alanlara taşınması engellendi.

Ülke ve kent ekonomisini ayakta tutan iş dünyasının uyarıları dinlenmedi.

Kaçak üretim tesislerinin ovayı işgali ise seyredildi.

Bugün deprem Marmara'da olmadığı için yardım kolilerinin önünde boy gösterenler aslında Bursa'yı çoktan felakete sürüklediler.

Gelin şimdi yazının başına dönelim...

Başkan Taşkınsel'in de değindiği gibi Türkiye ekonomisinin lokomotif kenti Bursa'da kent içindeki plansız üretim tesislerinin varlığı çok tehlikeli.

8 binden fazla kaçak işletmede son derece riskli materyaller ile faaliyet gösteriliyor.

Bu üretim tesislerinin acilen planlı alanlara taşınması, kentin kimyasal risk haritasının çıkarılması gerekiyor.

Salt rant odaklı şehircilik anlayışı OSB'leri kentin içinde bıraktı.

Bursa'da ovayı işgal ederek, havayı ve suyu da mahveden plansız üretim tesislerinin planlı alanlara taşınmasının yanında önümüzdeki süreçte kentle iç içe geçmiş OSB'lerin de taşınması gündeme alınmalı.

Bahsettiğimiz husus hiç kolay değil.

Son derece de maliyetli.

Biliyoruz.

Ancak bu yönde bir vizyonun ortaya konulmasının artık zorunluluk olduğuna inanıyoruz.

Bursa, Türkiye ekonomisini ayakta tutan kentlerin başında geliyor.

Kahramanmaraş'taki depremin benzeri Bursa'da yaşanırsa ne olur?

Yanıtı Şirin Rodoplu Şimşek ve Ahmet İhsan Taşkınsel şöyle veriyor:

"Kahramanmaraş'taki depremin benzeri burada yaşanırsa Bursa diye bir şey kalmaz. Üretim durur. Bursa durursa, Türkiye durur."

Hazır 2040 Çevre Düzeni Planı çalışmaları sürerken...

Bursa Valisi Yakup Canbolat ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, deprem bölgesinde acı manzaralara bizzat şahitlik etmişken...

Bursa için artık kollar sıvanmalı.

Suç yine geçmişe atılmamalı.

Sorumluluk alınmalı.

Deprem tehdidinin en önemli öncelik olduğu bilinciyle Bursa'da artık gerçek kentsel dönüşümler yapılmalı.

Orantısız yoğunluk artışlarına sebebiyet veren plan değişiklikleri sonlandırılmalı.

Çabucak şehrin yapı envanteri çıkarılmalı.

Son felakette çok sayıda kamu binası da yıkıldı.

Kamu-özel ayrımı gözetilmeksizin tüm yapılar etraflıca ele alınmalı.

Riskli binalar derhâl boşaltılmalı.

Bursa'daki üretimin Türkiye'yi ayakta tuttuğu unutulmamalı.

Konunun bir millî güvenlik meselesi olduğu bilinciyle kent içindeki plansız sanayinin, bilim insanlarının rehberliğinde ortak akılla şekillenecek düzenli alanlara taşınması sağlanmalı.

Altını çiziyorum; kaybedecek vaktimiz kalmadı!