Bursa
Açık
9.5°
Başka Gazete

Bursa'daki müteahhitler ne zaman soruşturulacak?

2023.02.13 12:11 Son Güncellenme: 2023.02.13 12:11

Rant uğruna insanların canlarına mal oldular.

Koca ülkenin yüreğini yaktılar.

10 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından ölüm saçan müteahhitler bugünlerde yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalanıyorlar.

Peki, potansiyel suçlular?

Onlar aramızdalar...

Yeni felaketlere kapı aralayacak projelere imza atmayı sürdürüyorlar.

Bilhassa Bursa'da şanslılar!

Çünkü eylemlerini görmezden geliyorlar.

Beton müptelaları, her seferinde göstermelik cezalarla işin içinden sıyrılıyorlar...

Daha önce de bu sütunlarda belirttiğimiz gibi Bursa'da depremle ilgili acilen bir eylem planı hazırlanmalı.

İlk olarak yapım hâlindeki tüm inşaatlar kapsamlı şekilde soruşturulmalı.

Mahkeme süreci devam edenler başta olmak üzere projeler durdurulmalı.

Hatırlarsanız; dönemin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin çok sayıda imar planına ilave ettiği "Kentsel dönüşüm yapılması halinde 0.50'ye kadar emsal artışı yapılabilir" plan notunun da üzerine çıkılarak imza atılan inşaat yolsuzlukları iddiasıyla ilgili Bursa'da; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na CİMER üzerinden gelen şikâyetlere istinaden İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma başlatılmıştı.

O soruşturmadan sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri Bursa'da fahiş emsalli inşaatların yapı denetim firmalarını cezalandırmıştı.

Milyonluk para cezalarını müteahhitlerin ödediği iddiası ortaya atıldı.

Ancak ne cezanın içeriği ne de kapsamı kamuoyuna açıklanmadı.

Bursa Valiliği, halkı aydınlatmalı.

Hormonlu inşaatlara yaptırım para cezası ile sınırlı kalmamalı.

Fazla imalatların tamamı ortadan kaldırılmalı.

Kaçak katlar yıkılmalı.

Bunlara göz yuman yerel yöneticiler, proje sorumluları da yargılanmalı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, parsel bazlı plan değişikliklerinden artık uzak durmalı.

Kent, deprem öncelenerek bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalı.

Şehirdeki risk potansiyelinin hayli yüksek olduğu unutulmamalı.

Bursa'nın içinde sıkışıp kalan plansız sanayinin taşınması ve gerçek kentsel dönüşümler için ivedilikle ilgili yöneticiler görevlerini yapmalı.

Çalıştaylarla kaybedecek vaktimiz kalmadı.

İçi boş söylemlerin dışına çıkılmalı.

Şimdi eylem zamanı.

Konteynerler ve talimat bekleyen müdür

Bursa'da İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'ne (AFAD) ait konteynerlerin deprem bölgesine gönderilmemesi sosyal medyada büyük tepki çekti.

Bir yurttaş, etrafı tel örgülerle çevrili çift sıra dizilmiş konteynerleri görüntüledi.

"Haberlerde konteyner yok, konteyner bulmaya çalışıyoruz" denilirken Bursa'daki manzara pes dedirtti.

Görüntülerin ardından Bursa AFAD İl Müdürü Yalçın Mumcu'yu aradım.

Mumcu, Kahramanmaraş'ta olduğunu söyledi.

"Konteyner görüntülerine dair bilgim yok" dedi.

Şöyle devam etti:

"Başkanlık emir vermeden biz herhangi bir sevkiyat yapamayız. Bursa'da 100 konteyner var. Belirli plan, program çerçevesinde gönderim yapılır. Bursa'da da belirli miktarda konteyner tutmamız gerekir."

Yani Mumcu, müdür olarak ben sorumluluk alamam diyor.

Ne denilirse ancak onu yapabileceğini kaydediyor!

AFAD'daki koordinasyonsuzluğun boyutuna bakar mısınız?

Depremin üzerinden kaç gün geçmiş...

İnsanlar soğuktan donuyor.

Konteyner kentlerin inşası için seferberlik başlatılmışken Bursa'daki hazır konteynerler öylece duruyor!

Bursa'da Valilik, belediye, iktidar yetkilileri yok mu Allah aşkına?

Afet bölgesine yardımlarla ilgili düzenlenen toplantılarda karar almak için AFAD'ın genel merkezinden yazı gelmesini bekliyorsanız yazık afet bölgesindeki o insanlara!

Hep söylüyoruz, bu kent sahipsiz!

Müdürleri de hâliyle işlevsiz!

Yargısız infazlar son bulmalı!

Yağmacıların en ağır şekilde cezalandırılması gerekiyor.

Buna kimsenin itirazı yok.

Ancak kimsenin de yargısız infaz yapmaya hakkı yok.

Adaleti vatandaşa bırakmak çok tehlikeli provokasyonların önünü açıyor.

Zaten bölgeden gelen bilgiler yağmacıların yanı sıra bazı yardım gönüllülerinin de acımasızca darp edildiğine işaret ediyor.

Talana karışan yabancı uyruklular palas pandıras sınır dışı edilmeli.

Yağmaya karışan herkes bedelini en ağır şekilde ödemeli.

Yalnız altını çizelim cezayı hukuk vermeli.

Adaleti ise devlet tesis etmeli.

Sosyal medyaya yansıyan vahşi dayak görüntülerinin olumlanmasının yarın çok farklı olaylarda çok farklı sonuçlara yol açabileceği hafızalardan çıkarılmamalı.