Bursa
Açık
11.7°
Başka Gazete

Bursa'da yeni talan tehlikesi: Mahalleyi toz bulutu kaplayacak!

2023.03.06 11:15 Son Güncellenme: 2023.03.06 11:15

Canlı yaşamına büyük zarar veren taş ocaklarını konu edindiğimiz yazılarımızda sürekli dile getirdiğimiz bir husus var:

Madencilik faaliyetlerine tamamen karşı olmak şüphesiz doğru değildir.

Ancak söz konusu olan çevre ve insan hayatı ise asla rant öncelenmemelidir.

Taş ocaklarının ruhsat alanları gözden geçirilmelidir.

Yaşam unsurları tehdit edilmemelidir...

Bursa'nın Orhangazi ilçesi Fındıklı mahallesinde köylüler dün eylemdeydi.

Bölgede faaliyet gösteren bir maden ocağının kapasite artırma ve yer değiştirme projesine halk tepki gösterdi.

Neden mi?

Orhangazi'nin su toplama havzası üzerinde kapasite artırmak istiyor çünkü maden tesisi.

Bursa, kuraklığın pençesine düşmüşken...

Vatandaşlara her gün tasarruf edin çağrıları yapılırken...

Mevcut su toplama havzalarının taş ocaklarına peşkeş çekilmesi kabul edilebilir mi?

Nerede bu kentin siyasi erki, kamu yöneticileri?

Bursa'da senelerdir çevrenin korunması için büyük mücadele gösteren Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği'nden (DOĞADER) Murat Demir de dün Orhangazi'deydi.

Bölgedeki yurttaşların eylemine destek veren Demir, yaptığımız görüşmede şunları kaydetti:

"Susuzluk sorunu yaşıyoruz malum. İlçelerin su toplama havzalarını taş ocaklarına vermeyi de sürdürüyoruz! Burada insanlar hayvancılıkla uğraşıyorlar. Mera alanlarının zarar görmesini istemiyorlar. Zeytinlikler de var. Taş ocağına karşı hukuk nezdinde mücadele sürdürülecek."

Demir'in de ifade ettiği gibi meselenin bir de tarım ve hayvancılık boyutu bulunuyor.

Çiftçiye bu uygulamalarla âdeta üretmeyin diyoruz.

Köylerimizi yok ediyoruz.

Sonra da tarım ve hayvancılık bitiyor diye yakınıyoruz!

Yahu insanlar köylerinde üreterek yaşama tutunmak, tarımla uğraşıp hayvancılık yapmak istiyorlar.

Onları teşvik edip desteklememiz gerekirken biz mahalleyi talana açmaya çalışıyoruz!

Bölgedeki taş ocakları Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporundan muaf tutuluyor.

Zira 25 hektarın altında gösterilen projelerde ÇED süreci işletilmiyor.

Proje tanıtım dosyasının hazırlanması yetiyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün de maşallahı var!

Gelen her dosyayı onaylıyor...

Bölgedeki kent suçlarını yakından takip eden Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyon Üyesi Erol Çiçek'le de konuştuk dün.

Çiçek, görüşmemizde hava kirliliği riskine de dikkat çekti.

Taş ocaklarının yaydıkları tozlarla halkın sağlığını tehlikeye attığına değindi.

Daha önceki yazılarımızda belirtmiştik.

Bir kez daha tekrar etmeliyiz:

10 mikrondan 2,5 mikrona kadar tozlar, belli sürede çökse dahi 2,5 mikrondan küçük toz parçacıkları, havada asılı kalıp uzak mesafelere taşınabiliyor.

Bu tozlar solunduğunda ciğerler tarafından atılamıyor.

Bilimsel araştırmalar bu parçacıkların bilişsel ve bağışıklık sistemini etkilediğini; kardiyovasküler ve solunum yolu ölümlerine neden olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Nadir kaynağı; ilçenin batısında, Fındıklı-Hamzalı arasında sırtlardaki mermerlerin üzerine düşen yağış suları ile beslenirken BUSKİ ve DSİ nerede sorusunu da yinelemek gerekiyor!