"Son yıllarda çekilmesi ile gündemden düşmeyen İznik Gölü'nde su seviyesinin kritik seviyeyi geçmesi herkesi korkutmaya başladı. Dron ile çekilen görüntüler ve 8-9 yıl önce çekilen fotoğraflardaki noktaların bugünkü halleri de gölün seviyesini daha net ortaya koydu."

Bu cümleler ve fotoğraflar geçen 4 Mart'ta İHA'nın yayınladığı bir haberden.

Evet; İznik Gölü, verimli tarım topraklarına kurulan sanayi tesisleriyle uzun süredir hoyratça, göz göre göre darbelendi.

Bugünlerde de can çekişiyor ne yazık ki.

Üstelik İznik Gölü'nün yok olmanın eşiğine sürüklenmesi mutlak koruma alanı statüsüne sahipken gerçekleşti!

Allah'tan korunuyordu ve korunuyor yani!

Ancak yine yetmedi.

İznik Gölü, tamamen yok edilene kadar yetmeyecek de belli ki!

Yok olduktan sonra ne mi olacak?

Kimin umurunda ki?

Şu kadim kent dediğimiz Bursa'ya, insana, doğaya zerre saygımız olsaydı bu şehir bu hâle gelir miydi?

Yetmedi dedik ya anlatalım şimdi:

Yeni bir kâğıt fabrikası kurulmak isteniyor İznik Gölü'nün kıyısında.

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlamış durumda.

Varaka Kağıt Sanayi A.Ş. tarafından yapılması planlanan Oluklu Mukavva ve Kutu Üretim Tesisi projesi, İznik Gölü tampon bölgesinde kalıyor.

Daha önce bölgeye yine kağıt fabrikası kurulması amacıyla yapılan 1/25.000 ölçekli plan değişikliği, 2018'de Bursa 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

İlgili bakanlık tarafından, kağıt fabrikası için verilen 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu' kararı da Bursa 3. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, Danıştay 14. Dairesi'nin kararıyla da iptal kararı kesinleşmişti.

İznik Gölü tampon bölgesinde yer alan kâğıt fabrikası aynı zamanda tarım alanı içerisinde bulunuyor.

Kâğıt üretiminde aşırı su kullanımına ihtiyaç duyulması endişeleri artırıyor.

Tesis, yeni çevre sorunları bağlamında hayli olumsuz potansiyel taşıdığı için Bursa'daki akademik odalar harekete geçti.

Edindiğim bilgiye göre süreci Bursa Barosu da hassasiyetle takip etme kararı aldı.

Bakalım, yeni bir özel sanayi girişimi önlenebilecek mi?

İlgili akademik odalar ve Bursa Barosu'nun sürece müdahil olması çok kıymetli.

Siyasi partiler ve çevre örgütleri de İznik Gölü'nün yaşaması adına konuya hassasiyet göstermeli.

Yerel seçimden önce Bursalılar da artık sesini yükseltmeli.

Fabrika için başka uygun bir yer bulunabilir ancak başka bir İznik Gölü bulunamaz...

Bu arada biliyorsunuzdur herhâlde, gölü yok edilmek üzere olan İznik, UNESCO Dünya Mirası adayı!

Göz bebeği gibi korumamız gerekirken, bu yaptıklarımızın var mı izahı!