Kentin doğusunda ikamet eden çarpık kentleşme mağduru Bursalılar üzülmenize gerek yok aslında!

Bakın, milyonlarca liraya satın aldıkları dairelerine ulaşmak için yine milyonlarca liralık lüks otomobillerinin içinde her gün çileden çıkan insanların hazin hikâyesini anlatacağım size senenin son yazısında!

Yaşananlar bir şehri sadece daha fazla para kazanma uğruna planlamanın doğurduğu sonuçları göstermesinin yanında insanların tercihlerini sorgulaması bağlamında da ibretlik haddizatında.

Fotoğraflar son dönemde çılgın bir yapılaşmaya uğrayan Nilüfer'deki Balat mahallesinden...

Fazla söze herhâlde gerek yok!

Hafta içi, saat 17.00'yi geçtiğinde başlıyor çılgın trafik.

5 kilometrelik mesafeye ulaşmak bile neredeyse 1 saat sürüyor.

Fabrikalardan çıkan tırlar, servis araçları ve evlerine gitmeye çalışanların kullandığı özel otomobiller...

Sanayi ile iç içe geçmiş, giriş çıkışı trafiğin göbeğindeki hayli pahalı konutlardan oluşan siteler...

Doğru düzgün kaldırımı dahi olmayan Balat'taki bu sefilliği gören, duyan, önlem alan kimse var mı?

Bursa'nın ana arterlerindeki durum zaten içler acısı.

Sonradan planlanan mahallelerdeki vaziyet de gördüğünüz üzere hayli acıklı!

Tüm zenginler orada diye, sırf gösteriş için bir mahalledeki çirkin beton yığınlarına, bu rezalet ortadayken servet dökenleri geçtik de seneler önce huzurlu bir ortam için daire satın alanların suçu ne?

Çiçekler de var böcekler de...

Ben de normalde hep onları yazmak isterim de...

Vicdanı ne yapacağız peki?

Mevcut mu bir öneriniz, bununla da ilgili?

Her metrekareyi betonlaştırmadan rahat edemeyecekleri artık iyice belli olan Nilüfer'deki başka bir lokasyon Odunluk mahallesinden devam edelim isterseniz.

Yine tablo aynı:

Milyonluk evler, arabalara; AVM'ler, oteller, hastaneler de eklemeniz yeterli sadece.

Şimdi Odunluk mahallesinde ismi Akademi olan bir cadde var.

Türkten çok bol paralı Araplara rastlanan...

O Akademi caddesine bilhassa hafta sonu girdiğinizde en az 50 dakikanız gidiyor.

Sağdan sola, soldan sağa dönmeye çalışanlar, araç içinde sinir krizi geçirip birbirine saldıranlar ne ararsanız var.

Akademi caddesine Akpınar caddesinden ulaşma gibi bir hataya düştüyseniz özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde çok farklı manzaralara da şahitlik edebilirsiniz.

Hastaneye, AVM'ye, otellere girip çıkanların yarattığı kaos size kendinizi bir distopyanın içinde hissettirebilir.

Sanki mevcut orantısız yoğunluk yetmiyormuş gibi bir devasa otel daha dikmek istiyorlar aynı bölgeye.

Dikerler elbette!

Sen benim de dairemin değeri arttı deyip tüm bu rezillikleri görmezden gelirsen, yahu adım atacak yer kalmadı siz nasıl şehir planlıyorsunuz diye kenti yönetenlere tek soru yöneltmezsen, gidip keşmekeşin tam göbeğinden inatla konut almaya devam edersen, araba park edemediğin yerlere ısrarla gitmeyi sürdürürsen daha çok dikerler...

Yurttaş olarak eğlence, sosyal yaşam anlayışımızı da değiştireceğimiz, nereye gittiğimizi artık sorgulayacağımız bir yıl geçirmemiz temennisiyle şimdiden iyi seneler herkese!