Bursa
Parçalı Bulutlu
19.1°
Başka Gazete

Bursa'da geri kazanılamayacak dev kayıp!

2024.02.20 12:08 Son Güncellenme: 2024.02.20 12:51

Tam yazıya başlayacağım esnada elime Bursa Defteri'nin son sayısı ulaştı.

Altı aylık kent kültürü ve düşün dergisinin şöyle başlığı:

Bursa'ya kıymayın efendiler. Bursa'da planlı dönemler: Plan iyi, plana uyan hiçbir işimiz yok!

Kentin zarar görmemesi ortak akılla doğru bir mekânsal planlama hazırlamak kadar o plana sahip çıkmak ve uymakta saklı aslında.

Ne deniyor mesela delik deşik edilen Bursa'nın Çevre Düzeni Planı'nda:

Karacabey Ovası'nın korunması esastır!

Koruyabildik mi peki?

Hayır!

Bursa toplam 1.088.638 hektar alana sahip.

Bu alanın 355.528 hektarında tarımsal faaliyetler sürdürülüyor.

Bursa'da işlenerek tarımsal üretime uygun I. II. III. ve VI. sınıf araziler toplam arazi varlığının (1.104.301 ha) %26,5'ini (292.947 ha) oluşturuyor.

İşlenerek tarımsal üretime uygun olmayan V., VI., VII. ve VIII. sınıf araziler toplam arazi varlığının %69,1'ine (763.660 ha) tekabül ediyor.

I. sınıf tarım arazileri, Bursa'nın toplam arazi varlığının sadece %6,5'ini oluşturuyor.

Günümüzde de devam eden yanlış karar alma ve uygulama süreçleri Bursa ili kapsamında 2011 yılı itibarıyla 32.722,17 hektar alan kaplayan yerleşim alanlarının % 57,3'ünün 18.742,3 hektarının toprak işlemeli tarıma uygun I., II., III. ve IV. sınıf arazileri üzerinde gerçekleşmesine neden oldu.

Geri kazanılamayacak biçimde kaybedilmiş amaç dışı kullanılan I. II. sınıf tarım arazileri, söz konusu şehirleşmiş alanların %37,7'sini yani 12.325,57 hektarını oluşturuyor.

Bu tespitler Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Barış Bülent Aşık'a ait.

Bursa'da ne yazık ki düzensiz üretim tesislerinin şehir içindeki tarım alanlarını işgali devam ediyor.

Kentin gereksinimlerini karşılayacak yeni bir çevre düzeni planının hazırlanamaması, yerel yönetimlerin süresi dolmuş çevre düzeni planını delerek tarım alanlarını yapılaşmaya açma çabaları da son bulmuyor.

Peki, Bursa'da kentleşme ve sanayileşmenin, verimli tarım arazilerine zarar vermeden gelişebilmesi için ne yapmak gerekiyor?

Barış Bülent Aşık, önerilerini şöyle sıralıyor:

"Topraksu Genel Müdürlüğü'nden sonra Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün de kapatılması ile tarım arazileri sahipsiz bırakılmıştır. Böylece günümüzde tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmalarının önündeki en önemli engel ortadan kaldırılmıştır. Bu kuruluşlarının görev ve sorumluluklarına sahip yeni ve güçlü bir kurumun hayata geçirilmesi zorunluluktur.

Ülkesel veya bölgesel ölçekte detaylı toprak etüt çalışmalarına başlanarak, arazi kullanım planları hazırlanmalı ve bilgisayar ortamına alınmalıdır. Söz konusu çalışmaların yapılması 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu gereğidir ve ivedilikle söz konusu çalışmalara başlanmalıdır.

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası gereği değişen ve arazilerin sınıfının tespitinde kullanılacak kriterlere göre (Mutlak, Özel Ürün, Dikili, Marjinal Tarım Arazilerinin) sınıf tespitlerinin güncel ve detaylı toprak haritalarına dayanılarak yapılması ve 1/25000 ölçekli tüm planlamalarda temel alınması gerekmektedir.

Planlama kararlarının daha doğru ve sürdürülebilir olması, Bursa'nın doğal kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının sağlanabilmesi ve en önemlisi 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun kapsamında olan yerlerin belirlenmesi ve kanunda geçen koruma mesafelerine uyulabilmesi için Bursa ilinin Güncel Arazi Kullanımı/Örtü türleri belirlenmeli ve 1/25000 ölçekli olarak haritalanmalıdır.

Her türlü plan hazırlanması ve onaylanması ile tarım dışı amaçlarla kullanılacak arazi izinlerinin alınması sürecinde 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu gereği oluşturulan Bursa İli Toprak Koruma Kurulu'ndan arazi sınıfları gözetilmeksizin gereken görüş, öneri veya onaylar alınmalıdır.

Yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin, resmî kurum ve kuruluşların desteğiyle il düzeyinde tarım arazilerinin son durumlarına ait bilgiler üretilmeli, arazi kullanım planlama çalışmaları tamamlanarak, tarımsal potansiyeli yüksek ovalara büyük ova statüsü kazandırılmalı, alternatif konut ve sanayi alanları belirlenmeli ve veri tabanları oluşturulmalıdır.

Planlar bir merkezden il düzeyinde Büyükşehir Belediye Başkanlıklarınca ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının, toprak koruma kurulunun, sivil toplum örgütlerinin ve bilim çevrelerinin görüşleri alınarak veya planlama sürecine katılmaları sağlanarak yapılmalıdır.

Organize Sanayi Bölgesi olan illerde bu bölge dışında sanayi kuruluşlarına kesinlikle ruhsat verilmemeli, altyapı hizmetleri götürülmemelidir. Tarımsal potansiyeli yüksek araziler üzerinden geçen ve kentleri birbirine bağlayan ana ulaşım yolları üzerinde akaryakıt istasyonları ve sosyal tesislerin yapımına ancak gereksinim olup olmadığı araştırıldıktan sonra izin verilmelidir."

Yazıyı sonlandırmadan önce bir kez daha belirtmeliyiz:

Toprak Koruma Kurulu'nun aldığı tüm kararlar kamuoyuna açıklanmalıdır.

Tartışılmalıdır.

Konutlaştırılmak, sanayiye açılmak istenen, özel endüstri bölgesi ilan edilen tarım alanlarında kimlerin hangi gerekçeyle kabul oyu verdiği sorgulanmalıdır.

Bu aynı zamanda kişilerin söylemlerinde ne kadar samimi olduğunu da kanıtlayacaktır.