"Fay hatları, dere yatakları ve heyelan bölgelerine bina yapma dönemi bitmiştir. Sorumluluğu yerine getirmeyen kurumlardan hesap sormayı vazife kabul ediyoruz."

Bu sözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait.

Milyonların yüreğini yakan Kahramanmaraş merkezli büyük felaketin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişteki yanlışların tekrarlanmasına izin vermeyeceklerinin altını defalarca çizdi.

"Yaşadıklarımızdan, acılarımızdan ibret alacağız" da dedi.

Ciddi afet riski altında bulunan, yeterli mühendislik hizmeti almamış çok sayıda binaya, şehir içinde tehlikeli kimyasallarla üretim gerçekleştiren binlerce kaçak sanayi tesisine ev sahipliği yapan Bursa ise yerel irade tarafından malum uzun süredir plansızlığa mahkûm edildi.

Mevcuda teslimiyet zihniyeti, Türkiye ekonomisinin lokomotif kentini kaderine terk etti yani.

Konunun bir millî güvenlik meselesi olduğu bilinciyle kent içindeki plansız sanayinin bilim insanlarının rehberliğinde ortak akılla şekillenecek düzenli alanlara taşınması sağlanmalı, boşalan yerler rezerv alan olarak kullanılmalıydı oysaki.

Bu yapılmadığı gibi hız kesmedi deprem tehlikesi yüksek bölgeleri imara açma hevesi, hormonlu inşaat projeleri...

Bilim insanlarının sesine kulak verilmedi.

Kaçak sanayinin ovayı işgali de bitmek bilmedi!

Yerel seçime kısa süre kala bugünlerde servis ediliyor çeşitli sözde 'dönüşüm' haberleri.

Peki, söylenenler ne kadar gerçekçi?

Yapılan projeler bilimsel mi?

Dikkate alınıyor mu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleri?

Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er, yaptığımız görüşmede, bu soruya 'Hayır' yanıtını verdi.

Şunları kaydetti:

"Kentsel dönüşümler yapılırken sürecin içinde mutlaka akademik odalar olmalıdır. Büyükşehir'in açıkladığı kentsel dönüşüm projelerinde jeoloji mühendisleri bulunmamaktadır. Mikrobölgeleme çalışması bitmeden, Bursa'nın zemini bilinmeden kentsel dönüşüm çalışması yapılıyor. Bu şekilde hareket ederseniz fay hatları üzerinde kentsel dönüşüm gerçekleştirebilirsiniz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, fay hattı üzerinde olan yerlerde yerleşim yapılmayacak demişti. Ancak Bursa'da dönüşüm gerçekleştirilirken bu dikkate alınmıyor."

Büyükşehir'in deprem tehlikesi yüksek bölgeleri yapılaşmaya açma ısrarı devam ediyor, akademik odaların bu projelere itiraz ve davaları da sürüyor.

"Kentsel dönüşüm yapacağız denilerek hâlâ fay hattı üzerinde göz göre göre yeni binalar dikiliyor" iddiasını biz de sıklıkla duyuyoruz.

Bursa'da Sıcaksu'da süren inşaatın zemini ve Nilüfer'deki 23 Nisan, Altınşehir, Özlüce ve Yüzüncüyıl mahalleleri sınırları içindeki 2018 yılından sonra artış gösteren jeotermal aktivite ve depremsel hareketliliğe dair çarpıcı iddialar gibi bunun da aydınlatılması gerektiğine inanıyoruz.

Sıcaksu demişken...

Termal zenginliğin betonlaştırılması garabeti, Başkan Er'in de ciddi duyumlarımız var dediği zemindeki sıvılaşma iddiaları şöyle dursun toprak analizinde Sıcaksu'da kanserojen etkisi olan metallerin de bulunduğu ortaya çıkmıştı!

Sıcaksu'daki çalışmanın zemin ölçüm raporları ve projeleri ilgili akademik odalar tarafından Büyükşehir Belediyesi'nden istenmişti.

Ancak bu zemin ölçüm raporları ve projeleri akademik odalara verilmedi!

Neden mi?

Yoksa zemin ölçüm raporları ve proje mevcut değil mi?

Değilse nasıl yapıyor inşaatı TOKİ?

Açıklarsa öğreniriz Büyükşehir Belediyesi'nin yetkilileri!

Şimdilik yazıyı noktalayalım, nasıl olsa daha çok konuşacağız kentsel dönüşüm meselesini...

Elbette aktaracağız akademik odaların tüm çekincelerini.