Bursa
Parçalı Bulutlu
10.7°
Başka Gazete

Bursa'da çevre ve şehircilik emin ellerde mi? Çarpıcı iddialar ve soru işaretleri

2024.01.24 11:42 Son Güncellenme: 2024.01.24 11:43

"Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Bursa'dan bölgeye görevlendirme ile giden bir Şube Müdürü'nün bazı binaların hasar durumlarını değiştirerek menfaat sağladığı söyleniyor.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı konuyu soruşturuyor."

Bu çarpıcı iddiayı önceki gün bir okurumuz gönderdi.

Doğru mudur bilmiyoruz ancak bir süredir Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nde hareketlilik olduğunu duyuyoruz.

Farklı iddialar dile getiriliyor, bazıları sahiden de bu kadar da olmaz dedirtiyor.

Bursa'da malum sayısız kent suçu işlendi, işlenmeye de devam ediliyor.

Fahiş emsalli inşaatlar her yeri sardı, sarmayı da sürdürüyor.

Durum o kadar vahim bir vaziyet almış durumda ki yapı denetimsiz bloklar dahi dikiliyor.

Tüm bunlar olurken suç duyuruları, ihbarlar ne yazık ki dikkate alınmıyor.

Mevcut tablo denetimlerdeki yetersizliği de gözler önüne seriyor.

Şehircilik kısmı böyle...

Çevrede ise durum daha vahim vaziyette.

Kaçak üretim tesislerinin tarım alanlarını işgali hız kesmiyor.

Bursalılar her gün zehir soluyor.

Su kaynakları hoyratça kirletiliyor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yapılan başvurular bile umursanmıyor.

Samanlı Deresi'nin içler acısı hali ortadayken...

Nilüfer Çayı'nda canlı yaşamı sona ermişken...

Zehir akan derelere kamuoyuyla dalga geçer gibi temiz raporu verilebiliyor.

Çevre savunucuları tarafından dün ulaştırılan çarpıcı bir iddiayla devam edelim şimdi:

1 milyon 770 bin metrekare alan üzerinde kurulu, 148 sanayi parselinin yer aldığı Deri OSB'de yaklaşık 20.000 metrekare alan üzerinde faaliyette bulunan jelatin fabrikasının zaman zaman arıtmayı baypas ederek atık sularını bölgede yer alan göle saldığı iddia ediliyor.

Göl üzerindeki tabakayı da arıtılmadan göle salınan atıkların oluşturduğu öne sürülüyor.

Tam da bu noktada Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkililerine birkaç soru yöneltmek gerekiyor:

Su kirliliğinin derecesinin belirlenmesinde en önemli parametre olan Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ) Değeri, Bursa İl Çevre Kurulu tarafından Nilüfer Çayı Su Kalitesi Eylem Planı kapsamında 90 olarak belirlenmişti değil mi?

Peki, mesela Deri OSB'de arıtma tesisi standartları kaç KOİ olarak belirlendi?

Deri OSB arıtma tesisinden çıkan suyun KOİ değeri en son kaç olarak ölçüldü?

Söz konusu jelatin fabrikasında en son ne zaman ölçüm yapıldı?

KOİ değeri hangi seviyede çıktı?

İş yeri tehlike sınıflandırmalarında 'Çok Tehlikeli' statüde bulunan jelatin fabrikaları doğru bertaraf teknikleri kullanılmadığında atıklarıyla çevre için de ciddi tehditler oluşturuyor.

Haliyle iyi denetlenmeleri gerekiyor.

Ancak denetlemelerin nedense sadece arıtma sistemine bağlı çalışan fabrikaların yer aldığı diğer OSB'lerde yoğunlaştığı söyleniyor.

Kimden, ne talep ediliyor?

Bir de RAM bacaları meselesi var.

Çok fazla teknik detaya girmeden şimdilik kısaca şunu ifade edelim:

Apre yapan firmalara çevreyi koruma adı altında elektrostatik filtre kullanma zorunluluğu getirilmiş.

İyi güzel de fabrikaların test şartının; üniversitede görevli bir akademisyenle, bir çevre danışmanlık şirketini adres göstermesi...

Çevreye ilgili meselelerde cinlik yapılması kabul edilebilir mi?

Alınması şart koşulan filtrenin de yine tek firmayı işaret etmesi etik mi?

Bu işlerden ne kadar gelir elde ediliyor peki?

Bursa'nın bazı kent yöneticilerinin ihmalkarlığı ve farklı çıkar hesapları yüzünden doğasını, suyunu, havasını daha fazla kaybetmemesini istiyoruz.

Kritik kurumların başında çevreyi hoyratça yok edenlere karşı cesurca mücadele edebilecek, ranttan uzak liyakat sahibi isimlerin yer alması gerektiğine inanıyoruz.