Rant odaklı şehircilik anlayışı, bilim insanlarının uyarılarına kulakların tıkanması; Kahramanmaraş merkezli depremlerdeki yıkımların bu denli büyük olmasının kuşkusuz ana sebebiydi.

On binlerce insanın hayatını kaybettiği, milyonlarca vatandaşta onarılamaz yaralar açan felaket artık yaklaşımları değiştirmeli.

Konu sadece binalar özelinde de değerlendirilmemeli.

Talana imkân tanıyan düzenlemelerin, doğaya saplanan her hançerin telafisi mümkün olmayan farklı risklere kapı araladığı bilinmeli.

İşte tam da bu nedenle bilhassa imar planı değişikliklerine dair süreçlere akademik odalar muhakkak dâhil edilmeli.

Niyet samimi ise belediyeler bahsettiğimiz doğrultuda refleks göstermeli.

Aynı yanlışlarda ısrardan vazgeçilmeli...

Gelin şimdi Orhangazi'ye uzanalım.

Bursa'da büyük ova koruma alanında yapılmaya çalışılan ayrıcalıklı plan değişikliğine birlikte bakalım.

Büyükşehir Belediyesi tarafından askıya çıkarılan; Orhangazi ilçesi, Yeniköy mahallesindeki 910 ada 43 parsele ilişkin 1/5000 ölçekli Yeniköy İlave Nazım İmar Planı'na akademik odalardan itiraz geldi.

Neden mi?

Çünkü plan açıklama raporunda söz konusu parselin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda 'kısmen yol, kısmen imar dışı alanda' kaldığı belirtilmişti.

Plan görseli incelendiğinde ise parselin tamamının 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı dışında kaldığı netti.

Ayrıca şu da vahim değil mi:

Aşağıdaki görselde görüleceği üzere 1/5000 ölçekli İlave Nazım İmar Planı'na konu bölge Orhangazi Büyük Ova sınırı dâhilinde, sulak alan sınırı dışında kalıyor.

Bu kapsamda bölgenin büyük ova sınırı dışına çıkarılabilmesi için İl Toprak Koruma Kurulu Kararı, sonrasında kamu yararı kararı alınması, ardından Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygun bulunması gerekiyor.

Plan açıklama raporunda bu yönde bir karardan bahsedilmiyor.

Bu kapsamda yapılan işlemler 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na aykırılık teşkil ediyor.

Plan açıklama raporunda kurum görüşlerine de yer verilmiyor.

Hâliyle hangi kurumlardan görüş alındığı, görüşlerin olumlu olup olmadığı, ya da görüşlerde belirtilen şartların yerine getirilip getirilmediği bilinmiyor!

Konuya imar açısından da biraz bakarsak...

Söz konusu plan değişikliği, üst ölçekli 1/100000 Çevre Düzeni Planı ve 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı ile uyuşmadığından plan hiyerarşisine uymuyor.

14.02.2020 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 7221 sayılı kanun ile 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen Ek Madde 8'deki "Parsel bazında; nüfusu, yapı yoğunluğunu, kat adedini, bina yüksekliğini artıran imar planı değişiklikleri yapılamaz" ibaresine de aykırı.

1/5000 ölçekli İlave Nazım İmar Planı'na konu parselin 1/100.000 ölçekli Bursa 2020 yılı Çevre Düzeni Planı'nda 'özel mahsul alanında', 1/25000 ölçekli İznik Gölü Nazım İmar Planında 'zeytinlik alanda' kaldığını da belirtelim.

Bütüncül değil parsel bazlı...

Kişiye özel, ayrıcalıklı plan değişiklikleri pek çok soru işaretini de beraberinde getiriyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı'nın sayısız aykırılık barındıran bu tür plan değişiklikleri yerine; yaşadığımız felaket ortadayken, Bursa'nın yüksek deprem tehlikesini bertaraf etmeyi önceleyen bütüncül planlamalara bilim insanlarının rehberliğinde imza atması hepimiz adına daha faydalı olmaz mı?