Bursa
Parçalı Bulutlu
17.9°
Başka Gazete

Bursa'da 11 sene sonra gelen ibretlik bilirkişi raporu!

2023.02.21 10:45 Son Güncellenme: 2023.02.21 10:45

Türkiye'nin her yönden düzlüğe çıkmasını arzuluyorsak şüphesiz ki önce adalete güveni tam anlamıyla tesis etmeliyiz.

Bunun için hukuk sistemindeki aksaklıkları düzeltmeliyiz.

Bazı kişi ve kurumlara özel kararlar alınmasının önüne geçmeliyiz.

Aynı zamanda süreçlerin uzatılmasını da engellemeliyiz.

Aksi takdirde yargının tarafsızlığı tartışmalarındaki soru işaretlerini asla gideremeyiz.

Bilhassa verilmeyen yürütmeyi durdurma kararlarının üzerine titizlikle gitmeliyiz.

Aynı felaketleri tekrar yaşamak istemiyorsak siyasi imzacılar başta olmak üzere kusurlu yapılardaki tüm sorumluların cezalandırılmasını talep etmeliyiz.

Adalet mekanizmasının; yeni hormonlu, kaçak yapılar inşa edilirken kent suçlarını seyretmesini artık engellemeliyiz.

Planlara aykırı kararlar sadece şehirleri değil doğayı da yok ediyor.

Yargı sürecindeki aksaklıkların faturasını ise tüm toplum ödüyor.

İsterseniz yazının bundan sonraki bölümüne Bursa'dan çarpıcı bir örnekle devam edelim.

2012'ye dönelim...

18/10/2012 tarihli, 8308 sayılı Olur'la onaylanan "Uludağ Millî Parkı Karabelen Mevki, 1/5000 ölçekli Karabelen Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve plan notları ile 1/1000 ölçekli Karabalen Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planları"nın iptal edilmesi için Şehir Plancıları Odası tarafından dava açılmıştı.

Zira dava konusu imar planları üst ölçekli planlara, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırıydı.

Uludağ'ın dokusu zarar görme tehdidi altındaydı.

Konuyu çok uzatmayacağım...

Mahkemeler, mahkemeleri kovaladı.

2012'de açılan yukarıdaki davayla ilgili bilirkişi raporu ne zaman geldi biliyor musunuz?

2023'te...

Evet, yanlış okumadınız söz konusu davayla ilgili bilirkişi raporu aradan geçen 11 yılın ardından daha yeni geldi!

11 yıllık süre zarfında zaten atı alan çoktan Üsküdar'ı geçti...

Daha yeni malum Uludağ Alan Başkanlığı kanunu da yürürlüğe girdi!

Sanki doğal dokuya yeterince zarar verilmemiş gibi...

Detaylı bilirkişi raporunun sadece son paragrafını aynen aktarmak istiyorum:

"Sonuç olarak; dava konusu "Uludağ Millî Parkı Karabelen Mevkii, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma amaçlı Uygulama İmar Plan"larının ilgili mevzuata, kamu yararına şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırılık gösterdiği kanaatine ulaşılmıştır. Karar Yüce Mahkemenizindir."

Evet karar her zaman yüce mahkemelerimizindir ancak geç gelen adalet de adalet değildir!

Fazla katlar için de protokol imzalanacak mı?

İki sene önce hazırlanan protokollerin hayata geçmesi için bir felaketin olması beklendi...

Yine de belediyelerin akademik odalarla binaların depreme dayanıklılığına ilişkin nihayet çalışma başlatması sevindirici.

İlk olarak Nilüfer'de ticari işletmelerin eksik ve zedelenmiş taşıyıcı sistem tespiti yapılacak.

Elde edilecek sonuçlar kamuoyu ile de paylaşılacak.

Nilüfer Belediyesi'nin yanı sıra Gemlik Belediyesi de akademik odalarla protokol imzalayacak.

Peki, diğer belediyeler ne yapacak?

Sürecin nasıl ilerleyeceğini elbette takip edeceğiz.

Yeri gelmişken bir hususun da özellikle altını çizmek gerektiği düşüncesindeyiz.

Eğer belediyeler samimi ise ilçelerdeki fazla katların tespiti için de akademik odalarla protokol imzalamalı.

Hormonlu inşaatlar ise derhâl durdurulmalı.

İşe de son dönemde çılgın bir yapılaşmaya uğrayan, hâlâ çok sayıda inşaatın devam ettiği Nilüfer'den başlanmalı.

İhbarların hepsi tek tek ele alınmalı.

Hangi inşaatlar hormonlu...

Hangisinde fazladan kaç kat çıkılmış, emsal artışında sınır tanınmamış...

Hepsi vatandaşlarla paylaşılmalı.

Tabii bunun için evvela belediyelerdeki emsal ofisi iddialarını savcılar soruşturmalı.

Özel formüllerle elde edildiği söylenen, orantısız yoğunluk artışları ile ilçeleri içinden çıkılmaz noktaya sürükleyen fazla kat hesaplamaları ortadan kaldırılmalı.