CHP'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, Başka Gazete'deydi.

Uzun uzun konuştuk, Bursa'yı ve marka kent hâline getirdiği Nilüfer'i...

Bozbey, sohbetimizin ardından konuk olduğu 'Başka Gündem' programında da seçim süreciyle ilgili önemli mesajlar verdi.

"28 Mayıs, gerçekten bir referandum. Gençlerin, çocukların, torunlarımızın nasıl bir ülkede yaşayacağının referandumudur" dedi.

İlk turda algı oyunlarıyla Türkiye'nin gerçek sorunlarının konuşulmasının engellendiğini belirtti ve ekledi:

"14 Mayıs'ta sandığa gitmemiş tüm yurttaşlarımızı sandığa bekliyoruz. İlk turda hangi partiye oy vermiş olursa olsun, hangi cumhurbaşkanı adayına oy vermiş olursa olsun mutlaka ülkenin, gençlerin, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini düşünerek vicdani sorumluluğu ortaya koyarak sandığa gidenlerden 13. Cumhurbaşkanı olacak Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vermelerini istiyorum."

CHP, malum kongreleri ertelemişti.

Bozbey, konuyla ilgili "Genel başkanımız, 13. Cumhurbaşkanı olacağına inandığımız Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda hassasiyet gösterdi. Biz seçime gidiyoruz, seçimde örgütlerde, parti içinde farklı bir ayrışmaya sebep olmayalım diye böyle bir karar aldı. Bence doğru da bir karardı" görüşünü dile getirdi.

Şunları kaydetti:

"Önemli olan eğer bir siyasi partideyseniz kişisel menfaatlerinizi bir yana koyup partinin menfaatlerini öne çıkarıp partinin bir oy daha fazla alabilmesi için proje üretip insanlara ulaşmanızdır. Eğer bunu sağlayabilirseniz çok daha fazla oy alırsınız. Çok net, ulaşamadığınız yer sizin değildir. Ulaşamadığınız insan da sizi tanımadığı için size oy vermeyi düşünse dahi bir başkası ona ulaştığında onun eğilimi altında kalacaktır. Sizin ulaşmanızı bekler ve gelmediğiniz için de size kırgın olur."

Açıkçası bu mesajlar üzerinde uzunca durup, düşünülmeli.

Bozbey'in kişisel menfaatler, ulaşamadığınız yer tespitlerine benzer eleştirileri, çok daha sert sözlerle CHP örgütü içinde de; bilhassa bazı partililer ve ilçe yöneticileri özelinde sıkça duyduğumuzu belirtmemiz gerekli.

CHP'de seçimden önce ön seçim gerçekleştirilmemişti.

Bu bağlamda Bozbey dikkat çeken bir öneri de dillendirdi:

"Ön seçim de yüzde 100 doğru neticeyi vermeyebilir. Benim Mustafa Bozbey olarak kişisel önerim aday belirlemede 100 puanın 40 puanı ön seçimle belirlensin, 10 puanı il yönetim kurulu belirlesin. 100 puanın 50 puanını böylelikle örgüt versin. Geri kalanı da bu aday olan kişiler STK'larda, meslek odalarında, kooperatiflerde ne kadar tanınıyor; muhtarlar, iş dünyası ne kadar tanıyor, esnaf ne kadar tanıyor bunların ölçümlenmesi lazım. Bir de halka sorulması lazım. Bunların toplamının 100 olması gerekir. Bunu yapabilirsek en doğru aday listesini ortaya çıkarmış oluruz. Benim önerim. Tabii burada dağılım önemli, Bursa'nın konjonktürel yapısı önemli, iş dünyası önemli ama bunun yanında demografik yapı önemli bunları da ortaya çıkarırsınız ve insanların sizi takdir edeceği bir liste ortaya çıkar. Tabii ki bu genel merkezin bir kararıdır. Genel merkezin alacağı karara saygı duyarız ve destekleriz de."

Türkiye, 28 Mayıs'ta seçim gündeminden tam olarak çıkmayacak aslında.

Hemen yerel seçim atmosferine girilecek zira.

Peki, 28 Mayıs'ta sandıktan çıkacak netice yerel seçimi nasıl etkileyecek?

Sözü yine Bozbey'e bırakalım:

"Bursa'yı Nilüfer gibi yapmak istiyoruz. Nilüfer'de 20 sene yaptıklarımız var. O 20 senede yaptıklarımızı alın gerçekten büyükşehirlerde bile örnekleri yok. İşte o gülümseten hizmetleri Bursa'nın her tarafına yaymak istiyoruz. Ulaşım, trafik, hava kirliliği, kentsel dönüşüm gibi Bursa'nın reel sorunları var. Bunlarla ilgili de projelerimizi gruplar hâlinde hazırlıyoruz. Vatandaşımızla seçim zamanı paylaşacağız. Çözüm önerilerimiz var. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı olursa o hizmetlerimizi Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğimizde çok daha kısa sürede Bursalılara sunarız. Diyelim ki değişim olmadı, bir süre bakacağız, değerlendireceğiz ne oluyor, ne bitiyor. Tabii ki hedefimize Büyükşehir belediye başkanlığını koymuşuz."

Şöyle devam etti:

"Sahada da bunu görüyoruz zaten. 4 yılı aşkın süredir hep sahadayım. Hiç bırakmadım sahayı. Bu seçim sürecinde de yine her yere gittim. İnsanlar şunu söylüyorlar açık açık başkan biz senin geçmiş seçimi kazandığını biliyoruz. İnsanlar bunu kanıksamış durumdalar. Biliyorlar, açık açık söylüyorlar da. Bu defa biz de sandıklara sahip çıkacağız. Daha da fazla destek vereceğiz sizi büyükşehir belediye başkanı görmek istiyoruz diyorlar. O kadar çok insandan duydum ki. Çünkü Bursa'nın yönetimsel zaafiyeti artarak devam ediyor. Bursa; Ankara, İstanbul, İzmir üçgeninin ortasında ama maalesef sorunları giderek artan ve insanların mutsuz olduğu bir kent. Kültürel yönden, sosyal yönden, çevre yönünden mutsuz... Gülümsemiyor Bursalılar. Biz Bursalıları gülümsetmek istiyoruz, onun için de hazırlıklarımızı yapıyoruz hiç merak etmesinler. Süreci takip etsinler, bizi izlemeye devam etsinler."

Bozbey, Bursa'yı Nilüfer gibi yapmak istediğinin altını çiziyor.

20 sene boyunca yaptıklarına değiniyor.

Ancak son dönemde ağır rant talanına maruz kalan Nilüfer'in uğradığı tahribatın boyutu devasa.

Üstelik bu tahribat fahiş emsalli inşaatlara cevaz verilmesi nedeniyle her geçen gün biraz daha ağırlaşmakta.

Hâliyle Bozbey'in Büyükşehir belediye başkanı olursa Nilüfer'i de eski Nilüfer hâline getirmek, yeniden gülümsetmek için baya uğraş vermesi gerektiği ortada.

Turgut Özkan'ın İsmet Karaca üzüntüsü

CHP Bursa İl Başkanı Turgut Özkan'ın, İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısına katıldık dün.

Özkan, "Bursa'da tüm partiler içerisinde oylarını ve milletvekili sayısını artıran tek parti CHP olmuştur" dedi.

Birinci bölgede elde edilen netice sizi tatmin etti mi soruma ise şu yanıtı verdi:

"Tatmin etmedi, bir milletvekilini daha almak istiyorduk. Tabii ki örgütümüz adına üzüntü içerisindeyiz. İl başkanımızın seçilememesi bizi ziyadesiyle üzdü. Yani bu insani olarak yaşadığımız duygu. Sonuçta çok az bir oy farkıyla milletvekili kaybetmek her partiyi üzer. Birinci bölge biliyorsunuz bizim oylarımızın çok yüksek olduğu bir bölge. Daha fazla oy alabilirdik. Yeşil Sol Parti ve Türkiye İşçi Partisi'nin de birinci bölgede ciddi alan çalışmaları oldu. Sonuçta halkın teveccühü. Saygı duymak lazım. Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi daha sonra Allah nasip ederse yerel seçimde ona uygun çalışmalar yapmak lazım."

Milletvekili adaylığı için il başkanlığından istifa eden İsmet Karaca, birinci bölge 4. sıradan aday gösterilmişti.

Beklenti CHP'nin 1. bölgede milletvekili sayısını artırmasıydı.

Ancak bu olmadı.

CHP'nin bilhassa Nilüfer'de aldığı oy oranı beklenenin çok ama çok altında kaldı.

Söylenen şu:

İlçe örgütünün çalışmaları hayli yetersiz kaldı.

FSM Bulvarı'nda dahi seçmene ulaşılmadı.

Sadece fotoğraf çektirmenin ötesine geçilmeyince kırsal mahallelere uğrayan da pek olmadı.

28 Mayıs'tan sonra daha çok konuşulacak elbette kimin, ne yaptığı...

CHP'nin geçmiş dönemde sandıklara sahip çıkmamasının faturası ağır olmuştu.

Zor dönemde önemli bir görev üstlenen Turgut Özkan disiplinli çalışmasıyla ilk turda daha önce bu köşede ifade ettiğimiz gibi başarılı bir sınav verdi.

Özkan, toplantıda ikinci tura da hazır olduklarını söyledi.

Bakalım, pazar günü sandıktan hangi sonuç çıkacak?

Kim kazanırsa kazansın, genelde ve yerelde her partide ciddi değişiklikler olacak.

Rant ittifakları mı?

Bozguna uğrayacaklar düşüncesindeyiz...