Bursa
Parçalı Bulutlu
17.8°
Başka Gazete

Beşik gibi sallanıyoruz: Hatay'a girilemedi, Bursa'ya ulaşılabilecek mi?

2023.12.18 09:00 Son Güncellenme: 2023.12.18 09:01

Türkiye'nin 4. büyük, ekonominin lokomotif kenti Bursa'nın planlama eksikliğinden kaynaklı kronikleşmiş sorunlarının bulunduğunu uzun süredir ifade ediyoruz.

Ciddi deprem tehdidi altındaki şehirde meydana gelebilecek felakette ortaya çıkacak tablonun aynı zamanda bir millî güvenlik tehlikesine sebebiyet vereceğinin altını çiziyoruz.

Uzmanların Bursa durursa ülkede üretimin duracağı, büyük can kayıplarının yaşanmasının yanı sıra ekonominin de ağır darbe alacağı uyarılarını sıklıkla gündeme taşıyoruz.

Şehir içinde faaliyet gösteren 8 binden fazla düzensiz sanayi kuruluşunun sadece bu şehrin değil Türkiye'nin geleceğini de tehlikeye attığını belirtiyoruz.

Bir deprem yaşanmasa dahi Bursa'nın her an âdeta patlamaya hazır plansız üretim tesisleriyle felaketin eşiğine sürüklendiğini kaydediyoruz.

Nilüfer başta olmak üzere pek çok yerde devam eden fahiş emsalli usulsüz inşaatlara, tarım arazilerini işgal eden, sayısı her geçen gün biraz daha artan kaçak fabrikalara hemen müdahale edilmezse yarın çok geç olacak diyoruz.

Bari son depremlerden ders alın diye haykırıyoruz.

Ancak ne yazık ki kent yöneticilerinin hâlâ göstermelik adımların dışına çıkmadıklarını, popülist politikaları sürdürmede kararlı olduklarını gözlemliyoruz.

Dün şehrin gerçek gündemiyle ilgili kayda değer bir etkinliğe imza attı Bursa Su Kolektifi.

'Deprem ve Tehlikeli Maddeler' başlığı altında düzenlenen panelde; Tehlikeli Maddeler Uzmanı Candan Göz, Çevre Mühendisi Sultan Gülsün, Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz ve Jeofizik Mühendisi Güngör Armutlu'nun yaptığı sunumlar önemliydi.

Armutlu, Kumlukalan'ın Bursa'nın en çukur bölgesi olduğunu söyledi.

Zemine dikkat edilmeden yüksek binaların Büyükşehir Belediyesi eliyle yapıldığını kaydetti.

Bursa'da şehir merkezinde maalesef deprem tehlikesi yüksek pek çok yeri yapılaşmaya açmaya, yoğunlukları artırmaya devam ediyor Büyükşehir Belediyesi.

Fay hatları üzerinde beton kütleleri oluşturma ısrarından vazgeçilmedi.

Nilüfer'deki durumun ise çok daha endişe verici olduğu belirtilmeli.

Yeni yapılaşmaya açılan, zemin sıvılaşması iddialarıyla gündeme gelen çok sayıda mahalle usulsüz inşaatlarla kelimenin tam anlamıyla mahvedildi.

Sözde kentsel dönüşümlerde çıkılan fazla katlar, kamusal alanların rant uğruna müteahhitlere peşkeş çekilmesi...

Olası depremde en fazla yıkım en yeni yapılaşan Nilüfer'de meydana gelirse ortaya çıkacak manzaranın hesabını nasıl verecek birileri?

Panelle devam edelim mi?

Candan Göz, konuşmasında "Organize sanayi bölgeleri yerleşim alanları ile iç içe geçmiş durumda. OSB'ler dışında kalan 8 bin düzensiz sanayi kuruluşu mahallelerimizde yer alıyor. Demirtaş, Ataevler, Özlüce, Nilüfer, Gürsu, Barakfakih gibi pek çok yerleşim alanı sanayi bölgelerine çok yakın ve zemini sağlam olmayan alanlarda" dedi ve ekledi:

"1999 yılında yaşananların benzerinin veya daha fazlasının Bursa'da yaşanma ihtimali vardır."

Çevre Mühendisi Sultan Gülsün, Kahramanmaraş merkezli son depremlerde Hatay'da yaşananlara değindi.

"Depremde binlerce canın hayatını kaybetmesinde kente karadan ve denizden ulaşılamamasının etkisi büyüktü" tespiti dikkat çekiciydi.

Düzensiz sanayinin yaratacağı tahribatı, yeni yapılaşan mahallelerde gidilen orantısız yoğunluk artışlarını lütfen şöyle bir gözünüzün önüne getirin.

Bursa'daki ulaşımın zaten belli hâli!

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından Bursa için oluşturulan deprem senaryosunda dahi en az 323.977 binanın hasar alacağı, sanayide ciddi yıkım olacağı, on binlerce insanın tehlikeli maddelerden etkileneceği öngörülmüşken...

Üstelik söz konusu deprem senaryosu düzensiz üretim tesisleri hesaba katılmadan yapılmışken...

Başlıktaki soruya dönelim şimdi:

Sizce bir depremde Bursa'ya ulaşılabilecek mi?

Bu şehrin plansız yönetilme ayıbına artık son verilmeli.

Çevre Düzeni Planı, ulaşım ve depreme yönelik master planlar derhâl hayata geçirilmeli.

Yurttaş da yerel seçim sürecinde kenti yönetmeye talip olanları iyi irdelemeli.

İçi boş vaatlerle ilgilenilmemeli.

Bursa'nın gerçek sorunlarının dışında hayalcilik peşinde koşanlara prim verilmemeli.

Kentsel dönüşüm, deprem ve ulaşımla ilgili bunca zaman neden harekete geçilmedi?

Uzmanlar Bursa'da yıkıcı bir depremin kapıda olduğunu bıkmadan, usanmadan söylüyor.

Dün de yine Çınarcık merkezli depremi hisseden Bursa son dönemde beşik gibi sallanıyor.

Kamuoyunun artık bu şehrin gerçek gündemine odaklanması ve yapılanlarla yapılmayanları adamakıllı sorgulaması gerekiyor.