Bursa
Açık
12.4°
Başka Gazete

Aktaş'ın iki yeni OSB açıklaması ve Gaziakdemir'in sokağa taşan isyanı

2024.03.04 12:00 Son Güncellenme: 2024.03.04 12:11

Artık kronik hâle gelen trafik, kentsel dönüşüm, kaçak yapılaşma, orantısız yoğunluk artışları, hava ve su kirliliği gibi sorunların kalıcı şekilde çözülebilmesi için Bursa'nın yeni bir çevre düzeni planına ihtiyacı bulunuyor.

Kentin anayasası niteliğini taşıyacak düzenlemenin toplumun tüm katmanlarıyla istişare edilerek bilim insanlarının rehberliğinde ortak akılla hayata geçirilmesi gerekiyor.

Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı'nın (BEBKA), 2019 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda 'Kent içinde kalan sanayi alanları dönüştürülürken yeni ve yenilikçi üretim işlevlerinin korunarak geliştirilmesi için model oluşturulacaktır' tedbiri doğrultusunda hazırladığı 'Kent İçi Sanayi Alanları Dönüşümü Model Çalışması'ndan çıkan sonuç hatırlarsanız çarpıcıydı.

BEBKA'nın raporunda Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) dışında Bursa'da faaliyet gösteren yaklaşık 8 bin düzensiz sanayi kuruluşunun tespit edildiği bilgisi yer almıştı.

Bu çalışmayı ilk olarak okuyucularımıza duyurduğumuzda tarih 29.07.2022'ydi.

Ne yazık ki hemen harekete geçilmedi.

Kaçak fabrikaların ovayı işgali devam etti.

Düzensiz üretim tesislerinin sayısı 8 bini de geçti.

Geçen aralık ayında da şu ifadelere yer vermiştik bu sütunlarda:

"Bakın, Bursa gibi bir kent uzun süredir plansız şekilde yönetiliyor.

Kaçak üretim tesislerinin ovayı işgali artarak devam ediyor...

Şehir içinde faaliyet gösteren 8 binden fazla düzensiz sanayi kuruluşu sadece Bursa'nın değil ülkenin geleceğini de tehlikeye atıyor.

Bu tablo ile bağlantılı olarak trafikteki düğüm her geçen gün biraz daha sıkışıyor...

Hava kirliliği artıyor...

Su kaynakları tükeniyor...

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından Bursa için oluşturulan deprem senaryosunda dahi en az 323.977 binanın hasar alacağı öngörülüyor...

İnsanlar mühendislik hizmeti almamış yapılarda üstelik deprem tehdidi kapıdayken yaşamayı sürdürürken şehrin gerçek gündeminden asla uzaklaşmamak gerekiyor...

Orantısız yoğunluk artışları, çıkılan fazla katlar yarın olası depremde Bursa'yı mahvedecek.

Düzensiz sanayi kuruluşları şehri âdeta cehenneme çevirecek."

Tarım alanlarının sürekli kaçak sanayiye kurban edilmesi, Türkiye'nin ekonomik hedefleri, uzmanların kapıda olduğunu sıklıkla dile getirdiği büyük deprem tehdidi hesaba katılarak...

Bursa'da şehrin içinde faaliyet gösteren düzensiz üretim tesislerinin acilen kent dışına çıkarılması gerekli.

Bugün itibarıyla Büyükşehir'i yönetmeye aday olan iddialı isimlerin tamamı, senelerdir dile getirdiğimiz Bursa'nın gerçek gündemine yönelik projelerle seçmenin karşısına çıkıyor.

Hepsi artık plan diyor...

Düzensiz sanayi kuruluşlarının taşınmasına yönelik söylemler geliştiriyor.

Kentsel dönüşümle ilgili ifadeler de dikkat çekiyor.

Geçtiğimiz cumartesi günü tekrar aday gösterilen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın yeni döneme dair hedeflerini açıkladığı lansmanı takip ettik.

Aktaş, "Dağınık halde bulunan ve işlevlerini yeterince yerine getiremeyen imalathane ve üretim tesislerimizi şehrimizin doğu ve batısında oluşturacağımız 2 farklı 'Kobi Organize Sanayi Bölgesi'ne taşıyacağız" dedi.

Yine şehrin iki bölgesinde lojistik merkezler oluşturacaklarını da kaydetti.

Süreçlerin şeffaf şekilde yönetileceğinin altını çizdi.

Gazi Üniversitesi'yle çalıştıklarını belirtti.

Bursa'da 3 tane üniversite var.

Her biri alanında uzman çok sayıda bilim insanına ev sahipliği yapan akademik odalar var.

Bursa'nın geleceği Bursa'daki üniversitelerle, akademik odalarla planlanmalı düşüncesindeyiz...

Sözde lojistik merkez olarak inşa edilen Samanlı'daki gibi yeni kent suçlarının işlenmemesi için mutlaka ama mutlaka Bursa'daki bilim insanlarının rehberliğinde ilerlenmeli fikrindeyiz.

Bursa; artık değil tek ağaç, tek bir dal dahi kaybetmemeli!

Kentsel dönüşüme gelirsek...

Aktaş'ın 16 bin sosyal konut yapacaklarını, toplamda 100 bin konutu dönüştürmeyi amaçladıklarını söylemesi notlarımızın arasına girdi.

Bursa'da gerçek kentsel dönüşümlere imza atabilmek için öncelikle bilim insanlarının çizdiği perspektifin dışına çıkılmamalı.

Akademik odalarla sadece belli projelerde değil tüm dönüşüm çalışmalarında paydaşlık yapılmalı.

Aktaş'ın lansman toplantısından çıktıktan sonra yoğun trafikte, Gaziakdemir sakinlerinin yol kenarındaki protestosuyla karşılaştık.

Yurttaşlar; tehditle evlerimiz elimizden alınıyor, zorbalık değil hakkımız olan kentsel dönüşümü istiyoruz diyordu.

Gaziakdemir'de bilim insanlarının itirazları dikkate alınmamıştı.

Akademik odalar söz konusu dönüşüme dava açmıştı.

Üst düzey bürokratların yanlışta ısrarı sonucunda seçim sath-ı mailinde ortaya çıkan manzara sizce kime fayda sağladı?