Bursa
Parçalı Bulutlu
17.4°
Başka Gazete

Aktaş, Bozbey, Türkoğlu, Yalçın ve gerçekler...

2024.02.09 11:22 Son Güncellenme: 2024.02.09 11:50

Bursa'da son dönemde kaçak yapılaşma malum hayli arttı.

Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı'nın (BEBKA) raporuna göre sayısı 8 bini aşan, son derece tehlikeli kimyasallarla üretim yapan plansız üretim tesisleri ovaya hoyratça yayıldı.

Bununla bağlantılı olarak hava kirliliği had safhaya ulaştı.

Trafik sorununun gündemden çıkması şöyle dursun ulaşımdaki çile her geçen gün biraz daha katlandı.

Şehrin su kaynakları kirlendi ve azaldı.

Deprem tehdidi kapıdayken gerçek kentsel dönüşümleri hayata geçirmede bir arpa boyu yol alınamadı.

Plansız üretim tesislerinin çoğalması aynı zamanda olası afette karşılaşılacak bilançoyu ağırlaştırdı.

Kaçak sanayi, lojistik ihtiyacını da şehir içindeki tarım alanlarını işgal eden ruhsatsız depolarla karşıladı.

Öte yandan artık kabuğuna sığamayan fabrikaların planlı alanlarda büyüme taleplerinin karşılanmaması ihracatı odak noktasına koyan Türkiye'nin ekonomik hedeflerini de baltaladı.

Tarım alanlarını azaltan bungalov kooperatifi oyunları, çarpık yapılaşma, rant odaklı orantısız yoğunluk artışları cabası.

Bursa'daki mevcut durumun ana nedeni yeni Çevre Düzeni Planı'nın sonuçlandırılamaması.

Kentin derinleşmiş problemlerinin çözümü, bilim insanlarının rehberliğinde ortak akılla şekillenecek, şehrin gerçekleriyle örtüşen bir çevre düzeni planını hayata geçirmekte saklı.



Önceki gün Başka Gazete'yi ziyaret eden Yeniden Refah Partisi'nin Büyükşehir Adayı Sedat Yalçın'la kente dair perspektifini konuşurken şehir içindeki plansız sanayinin taşınmasının artık zorunlu hâle geldiğini sürekli vurgulaması, tüm paydaşlarla görüşülerek hazırlanacak bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğunu anlatması anlamlıydı.

Bizim sanayicimiz de şeftali ağaçlarının kesilmesini istemez, tarım alanlarının dışında üretmek ister açıklamaları da notlarımızın arasında yerini aldı.

Yalçın'ın Büyükşehir yarışındaki iddialı rakipleri Mustafa Bozbey ve Selçuk Türkoğlu'nun da sürekli doğru mekânsal planlamaya vurgu yaptığı unutulmamalı.

Plansız bırakılan Bursa'da seçim kampanyalarının ilk maddesi oldu yeni bir Çevre Düzeni Planı'nın hazırlanması.

Popülist söylemlerden ziyade şehrin gerçek sorununa odaklanılması açıkçası kent adına faydalı.



Bu bağlamda Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği'ni (BUSİAD) ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın "Bir şeyleri yapmak gerek. Benim eksik olarak gördüğüm içimi acıtan bu işin anayasası olan 1/100.000'i çıkaramadık" sözlerinin de üzerinde durulmalı.

Aktaş, BUSİAD'da "Beni en çok heyecanlandıran projelerden biri şehrin içindeki KOBİ'ler. İlk yapacağım işlerden biri 1/100.000'de işaretleyeceğiz yerini. Yaşanabilir, keyifli bir şehir olsun Bursa. Bizim nitelikli, katma değerli işler yapmamız gerekir. Ben nitelikli sanayiden katma değerli sanayiden, İHA'lardan, SİHA'lardan, otomotivden bahsediyorum" açıklamasını yaptı.

Yeniden aday gösterilen mevcut Başkan'ın da ilk hedef olarak planlamayı göstermesi önemli.

Ancak bu planlamanın nasıl yapılacağının da ortaya konulması gerekli.

Planlı yatırımlara karşı olmakla övünüp, şehrin içini seneler önce plansız tesislerle dolduranların danışmanlığında Bursa planlanacak?

Rahmetli Teoman Özalp döneminde başlayan, Erdem Saker ve Erdoğan Bilenser döneminde artan ve sonraki dönemlerde de devam eden yanlışların önlenmesi gerekirken kurumlar kime, neyi danıştığını ne zaman sorgulayacak?

Tam da bu noktada Türkiye'nin ilk organize sanayisine 1961'de ev sahipliği yapmaya başlayan Bursa'da ikinci organize sanayi bölgesinin yaklaşık 60 yıl sonra TEKNOSAB ile kurulduğunu; diğer 15 OSB'nin ıslah OSB süreçlerinin ardından OSB statüsü kazandığını yeniden hatırlatmak yararlı.

Devam edersek; İHA'lar, SİHA'lar, otomotivler nerede yapılacak?

Büyükşehir'in taslak hâlindeki Çevre Düzeni Planı'nda sanayiye yeni yer ayrılmamıştı.



İleri teknoloji Samanlı'da mı can bulacak?

Yoksa imar barışından faydalanmış tarım alanlarındaki üretim tesislerinin yanında mı yeni fabrikalar kurulacak?

Hazır BUSİAD'dan söz ettik, geçen sene kamuoyu ile paylaştıkları Bursa Vizyonu adı verilen çalışmaya da yine değinelim.

BUSİAD'ın hazırladığı raporda mevcut OSB'lerde %29'luk bir boşluk olduğu söylenmişti.

Ancak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın resmî verilerine göre Bursa'daki OSB'lerde doluluk oranı yüzde 80'in üzerindeydi!

Yüzde 29'luk oran, tahsisi yapılan ancak henüz faaliyete geçmeyen işletmeleri de kapsadığından farklı algılar ortaya çıkıyor, çıkarılıyor.

Mesela BUSİAD'ın geçen sene paylaştığı tabloda Bursa Tekstil Boyahaneleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde parsellerin tamamı boş olarak gösterilmişti.

Doğru, parseller boştu ancak hepsi tahsis edilmişti.

Fabrikalar henüz faaliyete geçmediğinden boş olarak gözüken parsellerin yanıltıcı olduğunun altı çizilmeli.

Yine BUSİAD'ın raporunda referans olarak alınabilecek Almanya ve Kocaeli ile benzeşim açısından kıyaslanacak olursa Bursa'da tarım ve orman alanlarına dokunulmadan ek sanayi ve ticaret alanlarına sahip olunabileceği görülüyordu.

Kentin ihtiyacı zaten bu.

Liyakatli kadrolar ile yeni bir yol haritası belirlenmeli.

Farklı çıkar hesapları ile Bursa'nın geleceği daha fazla heba edilmemeli.

Salt istemiyoruz yaklaşımı ile ovanın korunamadığı, tarım alanlarındaki işgalin önüne geçilemediği belli.

Tarım ve orman alanlarına dokunulmadan planlı alanlar oluşturulmaz ise bu işgalin daha da büyüyeceği açık değil mi?

Çok sayıda işletme zaten şehir merkezinden taşınma taahhüdü de verdi.

Artık mevcuda teslimiyet zihniyetinden vazgeçilmeli.

Yok, taşınmazlar diyerek ovanın tamamen işgal edilmesine müsaade edilmemeli.

Bozbey, Türkoğlu, Yalçın, bilim insanlarının rehberliğinde, tüm paydaşlarla istişarede bulunarak Bursa'yı Bursalılarla planlayacaklarını söylüyor.

Biz de akademik odalarla iş birliği içinde hazırlanacak doğru mekânsal planlamayla Türkiye'de üretimin can damarı Bursa'daki deprem tehdidi bertaraf edilmelidir düşüncesindeyiz.

Görev başındaki Belediye Başkanı Alinur Aktaş olduğundan kendisine düşen sorumluluğun muhalefet partilerinin adaylarından daha fazla olduğu fikrindeyiz.