AK Parti'nin 2018'de Türkiye genelinde yüzde 42,56 olan oy oranı, 14 Mayıs'ta 35,61'e indi.

Milletvekili sayısı 295'ten 268'e düşerken Bursa'da da bir milletvekili kaybedildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk turun ardından yaptığı açıklamada bu düşüşe dikkat çekti.

"İç muhasebemizi yapacağız" dedi.

Yerel seçimi işaret ederek gereken adımların atılacağının altını çizdi.

Ciddi değişikliklerin kapıda olduğunun mesajını verdi.

Dün Ankara'dan, o iç muhasebede üzerinde durulacak ve 'gereken' adımların atılacağı illerin başında Bursa'nın da bulunduğu bilgisi geldi.

Cumhur İttifakı'nın adayı Erdoğan, Bursa'da 2018'e göre düşüş sergiledi.

Yine de 1 milyondan fazla oy alarak %51.47'lik oranla seçimin ilk turunu birinci bitirdi.

Buna karşın AK Parti'nin 2018'deki %46.18'lik oy oranı yüzde 39'a geriledi.

Bursa'da 17 ilçenin tamamında da oy kaybetti AK Parti.

Nilüfer'de 5, Yıldırım ve Osmangazi'de 7 puan civarında erime gerçekleşti.

Yanlış aday listesinin faturası en ağır Mustafakemalpaşa'da ödendi.

İlçede AK Parti'nin oy oranı yüzde 46.05'ten %31.5'e indi.

MHP ise doğru aday tercihi ile Mustafakemalpaşa'da oy oranını yüzde 8.81'den %20.9'a yükseltti.

AK Parti'nin Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa özelinde de şansı muhalefetin de doğru aday listeleri belirleyememesi, AK Parti'nin eriyen oylarının MHP ya da Yeniden Refah'a yönelmesiydi.

Cumhur İttifakı'nın dışına giden oylar ise kendisine adres olarak Zafer Partisi'ni belirledi.

AK Parti, her seçimde kendisine rekor destek veren İnegöl'de dahi 9 puan civarında oy kaybetti.

Bursa'daki milletvekili seçiminde bir anlamda yerel yönetimler de sınav verdi.

Büyükşehir nezdinde verilen vaatlerin neredeyse tamamının yerine getirilmemesi, ilçe belediyeleri bağlamında da hizmetlerin yetersizliği nedeniyle karşılaşılan büyük oy erimesi ikinci turun ardından hemen içine girilecek yerel seçim sürecinde söylendiği gibi ciddi bir değişimin habercisi mi?

Muhalefet bu tabloyu doğru okuyabilecek mi?

Hep birlikte göreceğiz...

Gençlerden CHP'ye müşahit olma akını!

CHP Nilüfer Altınşehir Mahalle Temsilci Ali Akkuyu'yu davete icabet ederek bir kahve içimlik ziyaret ettim.

Akkuyu, beni temsilciliğin sevimli yoldaşı 'Şero' ile karşıladı.

Nilüfer'deki bazı mahalle temsilciliklerinin (Altınşehir gibi) sadece kendi üyelerine 'kahvaltı' verdiği 'organizasyon'ların dışına çıkması gerektiğini ifade etmiştik dün bu sütunlarda.

Akkuyu, tüzük gereği mahalle temsilciliklerinin ilçe başkanlığının belirlediği çerçevede faaliyet gösterebileceğinin altını çizdi.

Seçim sürecinde 10 bine yakın broşür dağıttıklarını kaydetti.

İlçe başkanlıklarının belirlediği çerçeve ne olmalı, CHP'ye oy vermeyen seçmene nasıl ulaşılmalı konuları 28 Mayıs'tan sonra daha çok konuşulacak elbette.

Sohbetimiz esnasında temsilciliğe çat kapı gelen genç seçmenlerle karşılaştık.

Hepsi ikinci tur için ne yapabiliriz diye soruyor, müşahit olmak istiyordu.

Bazıları da CHP'ye üye olmak için gelmişti.

Akkuyu, hafta başından bu yana müşahit olma ve üyelik için gelenlerin sayısında ciddi artış olduğunu kaydetti.

Gençler, kimi partililerin aksine yenilgiyi kabul etmemiş.

Klavye başında durmak yerine mücadelenin asıl şimdi sergilenmesi gerektiği bilinciyle ne yapabiliriz diyerek harekete geçmiş.

Bu tablo hem CHP hem de Millet İttifakı açısından pozitif.

Zaten ikinci turda başarının sağlanıp sağlanamayacağı bu genç sinerjinin doğru koordine edilip edilemeyeceğine bağlı.

Tabii ki sandıklara sonuna kadar sahip çıkılmasına da...